formsanté dergisinde yazmaya başlamak bana büyük onur ve sevinç veriyor. Her ay okumaktan çok keyif aldığım bu dergide kendi köşem olacağı için gerçekten çok mutluyum. Ayrıca, bedenlerini seven, onore eden ve sağlıklı beslenerek kendilerini formda tutmak için çaba gösteren siz özel okurlarla iletişimde bulunabilmek bana ekstra zevk ve şevk veriyor. İyi ki varsın formsanté ve iyi ki varsınız sevgili okurlarım!
Kırmızı, Kabala antik bilgeliği içinde hayat ağacının ciddiyetini simgeler. Pozitif yönleri çoktur kırmızının. Güçlüdür, enerji verir, coşturur bizi. Negatif duyguları da simgeler ama… Şiddeti, hiddeti temsil eder.
Gökkuşağından lezzetleri anlatacağım bu köşemde, her ay farklı bir renkle karşınıza geleceğim. Bu ayki rengimiz şubatın anlamına da uygun olan: Kırmızı…
Renklerden kırmızıyı düşündüğüm zaman, birçok şey geliyor aklıma… Kırmızı dudaklar, kırmızı yanaklar, kızgınlığın, hiddetin kırmızısı. Damarlarımızdaki “kan kırmızısı”… Bizi hayata bağlar. Kaybedersek, her şey durabilir. Acildir aranışı her zaman… Tutkunun da rengidir kırmızı, baştan çıkarmanın, şehvetin, seksin rengi… Amsterdam’daki “Kırmızı Fener Sokağı”nı duymayan yoktur eminim…
Uyanışın rengidir kırmızı ve bizi toprağa bağlayan ilk çakramızı temsil eder. Değişik tonlarıyla mümbit toprağın rengidir. Ateş rengidir, dikkat çeker, uyarır. Bize “Dur!” demek için sık sık kullanılır. Yeşil ne kadar “Serbestsin” derse, kırmızı da bir o kadar kımıldamamamızı, yerimizde durmayı vurgular. Fark yaratmak isteyen markaların vazgeçilmez tercihidir.
Şimdi doğadan gelen gıdaları düşünürken gerçekte kırmızı ile hayatın ve yeni filizlenmenin sembolü olan yeşilin arasındaki bağı da hatırlamalıyız. Kırmızı pigmentlerin tamamlayıcı rengidir yeşil. Bir domates yeşildir ilk önce ve daha sonra belli bir olgunluğa vardığında kırmızıya dönüşür. Haydi şimdi doğanın hediyesi olan favori kırmızılarımıza bakalım. Bazılarının hem içi hem dışı kırmızıdır. Bazılarının dışı kırmızıdır, içi başka renktir. Bazıları da tam tersidir. Mesela karpuz; dışı yeşil, içi kırmızı. Ve bunlar da en sık kullandıklarım: Domates, kırmızı biber, çilek, turp (içi kırmızı), karpuz (dışı yeşil, içi kırmızı), kırmızı elma…
Yeşil hamdır, olgunluğu kırmızı simgeler. Gıdalar kırmızıya büründüklerinde kıvama erişir. Besleyici olurlar. Vitamin ve lezzet verirler bize.
İşte sizlere en favori kırmızılı yemeklerimden bu aya özel bir tarif.
“Red Red Wine”, “Lady in Red”, “99 Red Balloons” ve “Little Red Corvette” pek beğenilen şarkılar arasındadır… “Kırmızı Başlıklı Kız” çocukluğumuzda ilk duyduğumuz masaldır ve hayal dünyamızı şekillendiren temel taşlardandır.
Devamı diğer sayfada
Kırmızının tadını çıkarın
MİNİ ÇİKOLATALI KALP KEKLER
Bu enfes, yumuşak ve sıcak çikolatalı kekler, özellikle tarifindeki kuru eriklerin içerdiği yüksek lif oranı sayesinde %100 Clarita’s Way “çifte faydalı” damgalıdır. Ayrıca çok az un, şeker ve yağ içerirler. Bu kekler, diyette olanlar için çok uygun bir ikramdır. Afiyet olsun!
Malzemeler
● 3/4 bardak kepekli un
● 3/4 bardak esmer şeker
● 4 yumurta akı
● 2 yumurta
● 1 bardak kuru erik püresi *
● 1 çay kaşığı vanilya
● 1/8 çay kaşığı tuz
● 10 g kabartma tozu
● 50 g bitkisel yağ
● 100 g bitter çikolata (%85-99 kakaolu)
● 3 yemek kaşığı toz kakao
● 1 bardak ceviz (irice doğranmış)
Hazırlanışı
Fırınınızı önceden ısıtarak zaman kazanın. Kalp şeklindeki kalıbınızı veya muffin kalıplarınızı yağlayın.
➤ Bir kasede, yumurta akları ile şekeri mikser yardımıyla kabarık krema kıvamına gelene kadar 3 dakika çırpın. Daha sonra yumurtaları ekleyin ve 5 dakika daha çırpmaya devam edin.
➤ Çırpmaya devam ederken bir tutam tuz, vanilya, erimiş çikolata ve erik püresini ilave edin. Kremamsı bir kıvama gelinceye kadar karıştırmaya devam edin.
➤ Un, kabartma tozu, kakao ve cevizleri ilave edin. Bir çatal yardımı veya mikserle en düşük hızla karıştırın.
➤ Hamurunuzu önceden hazırladığınız muffin kalıplarına doldurun ve 25 dakika 160 0C sıcaklıkta pişirin.
➤ Sıcak haldeyken fırından çıkartın, üzerine yarım bardak sıcak sütü dökün. Birkaç dakika sütü emmesini bekleyin. Afiyet olsun! ✶ Erik Püresi Bir bardak kuru eriği yarım bardak suda pişirin. 10 dakika boyunca haşlayın. Soğumaya bırakın, varsa çekirdeklerini çıkartın, suyunu ve erikleri blender’e koyup püre haline getirin.
PRATİK BİR İPUCU:
Kırmızı elmaların kabuklarını bir bardak su, tarçın çubuğu ve karanfil ile kaynatın. Bu doğal, ferahlatıcı ve canlandırıcı çayı afiyetle için.
Clarita’s Way® nedir?
Öncüsü olduğum Clarita’s Way, bütün insanların daha sağlıklı olmaya ama yine de nefis şeyler yemeye davet ediyor… “Herkesi” diyorum çünkü yaşınız kaç olursa olsun en iyi şekilde hissedip en güzel şekilde görünmeye, sağlıklı, fit ve enerjik olmaya ihtiyacınız vardır. Bu nedenle, sağlıklı beslenme, dengeli yaşam tarzının en belirgin olgularından birisidir. Ağzımıza koyduğumuz her lokma yiyecek vücudumuzun, kaslarımızın ve kemiklerimizin bir parçası olur. Bu tıpkı evlerimizi temiz tutmaya çalışırken gösterdiğimiz emekle benzeşir. Aynı çabayı, vücutlarımız, yani ruhlarımızın evi için de sarf etmeliyiz. Yüzyıllar önce Romalılar şöyle demiş: “In corpus santi, mente santa!” (Sağlıklı vücut, sağlıklı düşünce!) Her geçen gün nasıl yemek yememiz gerektiği ile ilgili yeni bir diyet veya yaklaşım ortaya atılıyor… Çok fazla bilgi aklımızı karıştırıyor. Ve her gün yeni “çöp” yiyecekler piyasaya sürülüp büyük reklamlarla tanıtılıyor. Rengarenk, göz alıcı ambalajlarıyla dikkatimizi çekmeye çalışıyorlar. Asıl soru şu: Bunlar gerçek besinler mi? Rengini gerçek renkli besinlerden alan yiyecekler yerine çocuklarımızın beynini bu rengarenk ama yapay gıdalarla yıkıyorlar. Yine de tabiat çok bilge bir annedir ve keyfini sürmemiz için ihtiyacımız olan bütün besinleri barındıran geniş ve rengarenk bir kiler yaratmıştır. Taze meyveler, sebzeler, tahıllar, kuruyemişler, tohumlar, baharatlar ve bitkiler… Doğadaki her rengin farklı bir faydalı amacı vardır. Doğanın bu hediyeleri ile lezzetli yemekler hazırlamak, hem basit, hem de eğlencelidir! Sonraki sayfalarda çeşit çeşit renkte, enfes, sağlıklı, faydalı ve genellikle hazırlaması kolay yemekleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Biz insanlar, sadece sağduyumuz ve zekamız ile değil, içgüdü ve sezgilerimizle de hayatta kalmaya yönlendirilebiliyoruz. Kısacası doğamızla uyumlu yaşıyoruz. Ve o zaman sezgilerimizle biliyoruz ki, doğanın bize hediye ettiği tüm güzellikler, bize izlememiz gereken en doğru yolu sunuyor. Doğru olan DOĞAL OLANDIR!
Bana her zaman Twitter’dan @claritasway adresinden ulaşabilirsiniz.
Formsanté Dergisi Şubat 2013 Sayısı