Formsanté

Erkekler ne istiyor kadınlar ne yapıyor?

ekim-2012-iliski-resim-1

Bugünlerde kime sorsanız ilişki kuramamaktan şikayet ediyor. Erkekler istedikleri gibi bir kadın bulamıyor, kadınlar ise erkeklerin ciddi ilişkiden kaçtıklarını söylüyor. Birimiz Mars’tan birimiz de Venüs’ten olunca ortak noktada buluşmak zor oluyor. Peki kadınlar ne yapıyor da erkekler kaçıyor? Cevabı bu yazıda saklı…

Beyaz atlı prensi arayıp duruyorsunuz ve sonunda istediğiniz erkekle tanışıyorsunuz. Siz gelinliğinizi tasarlamaya başlarken yakışıklı prensiniz ya birkaç hafta sonra ortadan kayboluyor ya da aşkı yatağa girince bitiyor. Siz günlerce ‘Ben ne yaptım da hayallerimin erkeği kaçtı?’ diye kendinizi yiyip bitirirken biz de formsanté olarak ilişki danışmanı Psikolog Mustafa Topkara’ya ‘Erkekler neden değişti ve artık ne istiyorlar?’ sorusunu yönelttik. İşte cevaplar!

Erkekler artık ‘yedekleme modeli’ni tercih ediyor
Geçmişte erkekler bugünün modern erkeğinden farklı davranıyordu. Psikolog Mustafa Topkara, şimdi ise erkeklerin hem sosyal hem özel hayatlarında ilişki yaşama biçimleri yani bağlanma nedenleri arasında belirgin farklar bulunduğunu belirtiyor ve “Önceleri erkeğin ayrılıklar konusunda daha temkinli hareket ettiğini, bugünün erkeğinin ayrılıklara daha yakın olduğunu söyleyebiliriz” diyor. Geçmişte erkekler için birlikte olduğu kadının kendisinden sonra başka biriyle olması kabul edilemez bir durumken bugün daha olası bir durum olarak algılanıyor. Psikolog Topkara, “Günümüz erkeği diye tabir ettiğimiz modern erkek, ilişkiye kolay başlıyor. Ancak, iş ciddiye bindiğinde ilişkiden kaçınma duygusu oluşuyor ve buna bağlı olarak kaçınma davranışları ortaya çıkıyor. ‘Yedekleme’ modern erkeğin bağlanma sürecinde önemli bir figür. Mevcut ilişkiyi yedek başka ilişkilerle sürdürüyor, olası olumsuzluğa karşı yedek ilişkiyi ihtimal olarak kenarda tutuyor. Bu durum erkeğin ilişkiden kaçmasını hızlandırıyor, kolaylaştırıyor, ilişki için çaba harcamasını engelliyor. Erkeğin bağlanmaktan kaçmasının nedeni ise acı çekme korkusu oluyor. Bu korku, bazı erkeklerde özgürlüğü yitirme, benliğini kaybetme korkusu olarak da kendini gösteriyor. Erkek acı çekmeyle ilgili korkuları yüzünden bir ilişkiye kendini bırakmaktan kaçınıyor. Her erkek için bu söylenemez ama sıklıkla görülen bir eğilim olduğunu da belirtmek gerekiyor. Mevcut ilişkisinin yedeği olmayan erkekler, kendilerini ilişkiye daha kolay bırakıyorlar” diyor.

ekim-2012-iliski-resim-2Tek kadına bağlanmaktan kaçıyor
Erkeklerin bağlanma sorununun altında anneden ayrıldığı dönemde yaşadığı travmaların önemli payı bulunuyor. Sorun ise tek kadına bağlanmak değil, bağlanmanın kendisi oluyor. Erkeklerin bir kısmı ayrılık acısından kaçtığı için bağlanamıyor. Bazı erkekler için ise kadınlarla olan ilişkileri kendine güven aracı oluyor. Bu erkekler için karşı cinsten görülen değer, beğeni ve talep edilme eksik olan özgüveni tolere ediyor ya da hayatla ilgili kaygı bununla gideriliyor. Bu durum erkeği karşı cinsin beğenisine, kabul edilmeye bağımlı hale getiriyor. Diğer kadının beğenisini kaybetmemek için tek kadına bağlanmaktan kaçınıyor. Bu noktada da kadınlarla olan ilişkileri bir savunma mekanizması olarak kullanılıyor. Karşı cins tarafından ne kadar çok istenir ve sevilirse, erkek kendini o kadar kabul edilir ve sevilir buluyor. Bağlanma sorunu ise temelde, ‘çözümlenmemiş anne ilişkisi’ olarak tanımlanıyor. Bu ilişki çözümlenmediği sürece bağlanmaktan kaçınan erkeklerin hayatı arayışla geçiyor.

Erkekler nasıl bir kadın istiyor?
Psikolog Topkara, “Modern erkeğin kafası karışık. Ne istediğini kendisi de bilmiyor. İstediği şeylerin sorumluluğunu almaktan kaçınıyor. Hep yalnız kalacağından, bağlandığı bir ilişkisi olmayacağından kaygı duyan, hayıflanan erkek hastama, ‘Bağlanmak istiyor musun?’ diye sorduğumda ‘Hayır’ demişti. Bu çelişki erkeğin kafasındaki karışıklığı gösteriyor. Erkeğin beklentileri kısaca şöyle: En önde gelen talebi kendine güveninin, hayatla ilgili kaygılarının karşı tarafça dindirilmesi. Erkek için para kazanamamak, mesleğini kaybetmek varlığını devam ettirememe kaygısının dışında bir kişilik meselesi. Bu yüzden ekonomi erkek için çok daha derin bir kaygı alanı. Erkeklerin dışarıdan güçlü görünmelerine aldanmayın; en ışıltılı mesleği olanlar, zengin olanlar bile hayatla ilgili yoğun kaygı yaşıyor. Kaygılanmayı zayıflık olarak gördükleri için kaygılandıklarını ne kendine itiraf edebiliyor ne de başkasına. Bu kaygıları giderecek tüm olumlu yaklaşımlar erkeği ilişkiye bağlıyor. Onu mesleki olarak, kişilik olarak, başarı olarak takdir etmek erkeğin kaygılarını dindiriyor, kendini daha güçlü hissetmesini sağlıyor. Bir başka beklentisi kendini bir erkek olarak değerli hissetmek oluyor” diyor.
Kendi cinsiyle rekabetin uzantısı olarak, erkek güzel bir kadın istiyor, başka erkekler tarafından talep edilen bir kadın istiyor ancak bu kadının aynı zamanda sadece kendisine ait olduğunu bilmek istiyor. Modern erkeklerin özgürlüğüyle ilgili sorunu oluyor. Özgürlüğüne yapılan her baskı, onun ilişkiye ait duygularını azaltıyor, heyecanını yitirmesine neden oluyor. Bir başka nokta ise, erkek, ilişkide bir kadının varlığını hissetmek istiyor. Her söylediğine ‘evet’ diyen bir kadını istemiyor. Kadının, erkeğin sevgisini kazanmak ya da ilişkiyi kaybetmekten korktuğu için kendi sınırlarını çiğnetmemesi, kendi hassasiyetlerinden, kendi yaşamından vazgeçmemesi gerekiyor. Erkek bu durumdan rahatsız olsa da, içten içe bundan hoşlanıyor ve ilgisini çekiyor. Karşısında birinin varlığını hissediyor. Karşısındakinin varlığını hissederken, bir yandan da kendi varlığını hissediyor.
Kaygı hali erkeğin ilişkiye karşı ilgisini açık tutuyor. Kadının erkeğe şunu hissettirmesi gerekiyor: “Benim için önemlisin, ama vazgeçilmez değilsin.” Çoğu zaman bunu yapmakta zorlanılıyor, vazgeçilmez olmadığını hissettirirken, karşımızdakine kendini değersiz hissettirebiliyoruz. Ya da ona kendini önemli hissettirmek, sevildiğini göstermek isterken, vazgeçilmez olduğu hissettirilebiliyor. Bunlar kişinin ilişkide kendisi gibi olamamasının sonuçları ve ilişkilerde sorun yaşanmasına neden oluyor. Erkek böyle bir durumda ya kendini önemsiz hissediyor ve ilişkiden uzaklaşıyor ya da vazgeçilmez olduğunu hissedip, arzusunu kaybediyor.

Devamı diğer sayfada

ekim-2012-iliski-resim-3ERKEK NEDEN ARAMIYOR?
İlk başta flört etmekten hoşlanan bir erkek ilk buluşması çok güzel geçse de bir daha buluştuğu kadını aramayabiliyor. Bunun sebepleri ne olabilir? Psikolog Mustafa Topkara bu sorunun cevabını şöyle açıklıyor; “Pek çok sebebi olabiliyor… Erkek buluşmada kendini yetersiz hissedebiliyor. İlişki devam ettiğinde karşısındakine yetmeyeceğini düşünebiliyor ve olası bir yetersizlik hisssinden kaçınabiliyor. Kendine güvensizliğini kadınların ilgisiyle kapatmaya çalışan bir erkek ise, ilk görüşmede karşısındaki tarafından kabul edildiğinde o görüşmenin devamına karşı arzusunu kaybedebiliyor. Geçmişte bırakılamamış bir sevgiliye takılmış olabiliyor. Erkeğin kendisinin de farkında olmadığı, yeni tanıştığı kişiyle ilgili olumsuz bir algısı, rahatsızlığı olabiliyor. Kadının onu anlamayacağını düşünebiliyor. Kadını ‘ben merkezci’ bulabiliyor. Kadının ilişkiye bağımlı olacağıyla ilgili korkuya kapılabiliyor” diyor.

Mutlu ilişkinin sırları neler?
Psikolog Mustafa Topkara, “En önemli sırrı, mutlu ilişki arayışından vazgeçmek. Mevcut ilişkinizi kendiniz için daha iyi hale getirmek için çabalamak. Çabalamaktan kastım, tükenmiş bir ilişkiyi sürdürmek değil. Çabalamak; kişinin kendini anlatmak için çaba harcaması. Suçlamayı, yargılamayı, kendimizi anlamak sanıyoruz. İsteklerimizi söylerken geliştirdiğimiz ‘yarım dil’, anlaşılmamızı engelliyor. Çabalamanın ikinci ayağı ise, karşımızdakini gerçek duygu ve düşünceleriyle anlamakla ilgili. Karşımızdaki, kendini anlatırken kullandığı sorunlu dil, suçlaması, yargılaması, kendini açıkça ifade etmemesi, kendi duygularını tanımaması nedeniyle kendini aktaramıyor. Bu da bizim onu yeterince anlamamızı engelliyor. Çelişen davranışlar kafamızı karıştırıyor, anlayamıyoruz, içinden çıkamıyoruz. Bir ilişkiyi gerçek anlamda olgunlaştıran ya da tüketen şey; çaba. Ancak çaba, bağımlılıkla bir ilişkiyi sürdürmek değil. İlişki için çabalamak gerek, ancak duygularımızın, beklentilerimizin tükendiği bir ilişkiyi korkularımızdan dolayı sürdürmek ilişki için çaba harcamak değil, hayatımızı ertelemek oluyor” diyor.

Özgür kadın korkutuyor
Erkekler kendini yetersiz hissetmekten korkuyor. Özgür bir kadınla birlikte olmak erkek için kolay değil. Böyle bir kadınla birlikte olmak, böyle bir kadının ilgisini, sevgisini, bağlılığını kazanmış olmak, erkeğe kendini güçlü, değerli hissettiriyor. Kendine güvenen bir kadınla birlikte olmak, erkeğe bir gün desteğe ihtiyaç duyduğunda destek olacak kadar güçlü bir kadınla birlikte olduğunu hissetmenin verdiği bir güven duygusu da yaşatıyor. Fakat kendine güvenen biriyle birlikte olmanın bedeli oluyor çünkü böyle biri, erkeğe bağımlı olmuyor. Bir gün duyguları bitebiliyor ve ilişkiden gitmek isteyebiliyor. Çünkü bu kadın gidecek kadar kendine güveniyor. Başkaları tarafından ilgi gören bir kadın erkeği tedirgin ediyor. Erkek böyle bir kadınla terk edilmek, aldatılmak, tercih edilmek, bırakılmak ve daha kendini yetersiz hissedecek pek çok korku yaşıyor. Psikolog Mustafa Topkara, “Erkekler aldatıldıklarında kadına güven sorunundan dolayı travma yaşamazlar, en güçlü travma aldatılmak değil ‘diğer kişiye’ tercih edilmektir. Erkeğin kaldıramadığı şey bu durum oluyor” diyor.

ekim-2012-iliski-resim-4Her gece başka biri
Modern çağın erkekleri her gece başka bir kadınla olmanın rahatlığını da yaşayabiliyor. Mustafa Topkara’ya göre böyle davranan erkeklerin psikolojik sorunları olabiliyor. Bu erkekler sürekli depresif, mutsuz durumda ya da sürekli sinirli olabiliyor. Birlikte olunan kadın sayısını kendisi için bir değer olarak gören, temelde kendini değerli hissedebilmek için kadın tarafından onanmayı bekleyen, buna bağımlı olan, kadın tarafından kabul edilmeyi özgüven aracı olarak gören erkeklerin bu davranışları, kendine güvenen, güçlü biri gibi algılanmalarını ve kadınlar tarafından talep edilmelerini sağlıyor. Oysa perdenin arkasında kadına bağımlı, zayıf bir kişilik bulunuyor. Ne kadar çok kadınla birlikte oluyorsa o kadar çok kadın tarafından sevileceğini düşünüyor. Her gece başka bir kadınla birlikte olan bir erkek, kadına güvenebilir mi? Bu sorunun cevabı; kadınların güvenilmez olduğunu düşünür, onlar hakkında genellemelere gider ve bağlanmaktan kaçınırlar. Bu, artan bir yalnızlık, kendini güvende hissetmeme halidir ve sonu, nevrozdur” diyor.

HANGİ DAVRANIŞLAR ERKEĞİN KAÇMASINA NEDEN OLUYOR?
Bu konuda bir genelleme yapmak zor olsa da evliliği öne çıkartan bir iletişim, erkeği rahatsız ediyor. Çünkü erkekler böyle bir durumda kadın için önemli olanın erkeğin kendisi değil de evlilik olduğunu düşünebiliyor ve bu, değersizlik hissi yaratıyor. Kadının iltifat beklentisi içinde olması, ilgi ihtiyacını gündeme getirmesi, bir başka sorun olabiliyor. Bu davranışlar, erkeklere itici gelebiliyor. Tüm bunların içinde en önemli olansa, kadının, ilişkiye bağımlı olduğunu hissettirmesi. Böyle bir durumda erkek, kadına sorumluluk düşüncesiyle yaklaşıyor. Ayrılırsa kadının kendi başına var olamayacağını düşünüyor, kendini suçlu hissetmekten kaçınıyor. Bu düşünce erkeği ilişkiye bağlarken, duygusal olarak onu ilişkiden uzaklaştırıyor.

Nilgün YILDIZ

Formsante Dergisi Ekim 2012 Sayısı

Exit mobile version