Diyet yapıyorsanız zaman zaman yoldan çıkmanız ve bunu haklı çıkarmak için kendinize bahaneler bulmanız mümkün. Ama her bahanenin bir de çözümü olduğunu unutmayın…
Eğer diyete başlamayı gerçekten kafaya koyduysanız kararlılığın getirdiği güçlü motivasyonla ilk haftalar çok başarılı geçer. Hele bir de tartıda ufak ufak düşüşler, pantolonların bellerinde hafif gevşemeler fark ettiyseniz değmeyin keyfinize… Ancak bu disiplinli ilerleyiş bir süre sonra sizin için daha zorlu zamanların gelmesine de neden olabiliyor. Ne zamandır gözünüzde tüten mantı, düşüncesi midenizi kazındıran bir dilim pasta ya da bol seçenekli bir pazar kahvaltısı sizi ısrarla çağırmaya başlayabiliyor. Ve bazen siz bu çağrıya bir anda, hiç hesapta yokken, o an için size çok da mantıklı gelen bir mazeret bulup olumlu yanıt verebilirsiniz. Sakin olun… Her şeyin telafisi mümkün, yeter ki kendinizi tamamen bırakmayın. Gelin kaçamak bahanelerine ve çözüm yollarına birlikte göz atalım…
MORALİNİZ BOZULDU
Böyle bir durumda şeytana uymanız anlaşılabilir bir durum ancak şunu unutmayın ki ağır bir yemek sizi daha fazla depresyona sokar. Eğer bisküvi, kek gibi trans ya da doymuş yağdan zengin bir kaçamak ise sonuç yine aynı olacak. Pennsylvania Üniversitesi’nde yakın zamanda yapılan bir araştırma, kendini kötü hissettikleri için abur cubur türü gıdalar tüketenlerin bir süre sonra kendilerini daha da kötü hissettiklerini doğruladı. Ruh halimiz beyne kan şekeri aracılığı ile düzenli şekilde glikoz ulaştırılması sayesinde dengeleniyor ancak bu tür gıdalar kan şekerinde hızlı yükselmeye ve ardından aynı hızda bir düşüşe neden olduğu için dengemiz daha fazla bozuluyor.
ÇÖZÜM
Selenyum iyi bir moral yükseltici… Bu nedenle canınız sıkkınken tercihiniz yağsız et, balık veya yumurta ile hazırlanan gıdalar olsun. Bir başka çalışma ise kadınlarda düşük B12 seviyelerinin moral bozukluğuna neden olduğunu gösteriyor. Vücut B12’yi kendisi üretemediği için yumurta, balık, peynir gibi gıdaları beslenme düzeninize eklemenizde fayda var.
STRES ALTINDASINIZ
Kendinizi baskı altında hissederken şekerli gıdalara yönelme ihtimaliniz yüzde 50 daha fazla… Listenizin ilk sıralarında da çikolatalı keklerin, dondurmaların, tatlıların bulunacağından emin olabilirsiniz. Bunu yaşıyorsunuz çünkü stres adrenalin salınımına neden oluyor, adrenalin ise enerji depolarınızdan yani glikojenden kullanıyor. Aynı sırada salınan kortizol ise vücudunuza eksilen enerji kaynaklarını tekrar doldurmanız için talimat veriyor.
ÇÖZÜM
Hayatınızdaki stres faktörlerini azaltmaya çalışmanın yanı sıra, kortizol ve adrenalin seviyelerinizi kontrol altında tutmak için vücuda gereken yağ asitlerini almaya dikkat edin. Bunun için somon balığı, ton balığı, ceviz ve balık yağı tüketin. Omega-3 yağ asidi sizi aynı zamanda kalp hastalıklarından koruyacak ve hormon dengenizi de düzenleyecek.
AKŞAMDAN KALMASINIZ
Keyifli bir tarafı olsa da alkolün vücudunuz için bir zehir olduğunu kabul etmelisiniz. Alkollü bir gecenin ertesinde kendinizi bitkin hissetmenizin yanında kan şekeriniz düşüyor ve kan şekerinizi dengeleyen sistem de bozuluyor.
ÇÖZÜM
Proteine yönelmek için bir sebep daha… Böyle bir günde proteinli gıdalar tüketmek kan şekeri seviyenizi sabitlemenize yardımcı olacak. Önce protein ağırlıklı bir kahvaltı ile güne başlayın. Öğle yemeğinde de bu yönde bir seçim yapın. Ancak yağlı proteinlerden uzak durun.
UYKUSUZLUK ÇEKİYORSUNUZ
İster kafanız meşgul olduğu için, ister horlayan bir partner yüzünden olsun uykusuzluk diyet yapan bir insanın kabusu olabilir. Çünkü uykusuzluk ghrelin hormonunun seviyesini artırırken leptin hormonunun seviyesini düşürüyor ve iştah dengeniz alt üst oluyor.
ÇÖZÜM
Karbonhidratlar, uyku hormonları melatonin ve serotonini yükselten triptofan adlı aminoasidi içeriyor. Ancak glisemik indeksi yüksek, basit karbonhidrat tüketirseniz kilo verme hedefinizden uzaklaşmış olursunuz. Bunun yerine triptofandan zengin yoğurt, süt, muz, tam tahıllı ekmek ve hindi tercih edin.
DIŞARIDA YEMEK YEDİNİZ
Dışarıda yemek yemek zorunda kalmanız hemen kilo alacağınız anlamına gelmiyor. Unutmayın bir kilo 7 bin kaloriye denk geliyor. Biraz fazla kaçırdığınız bir akşam yemeğini telafi etmek için ertesi gün çok az yeme hatasına düşmeyin. Aksi takdirde akşama doğru kendinizi kaybedip aşırı yemeye başlamanız olası…
ÇÖZÜM
Gün boyu kendinizi açlığa mahkum etmek yerine çok acıkana kadar sabredip ve o an geldiğinde proteinden zengin bir yemek yiyin. Örneğin ızgara somon, tavuk ya da yağsız etin yanında yeşil sebze ve salata tüketin. Böylece kan şekerinizi dengeleyip açlık ataklarının önüne geçin. Ağır yemeğin ertesi sabahında kendinizi hala şişkin hissediyorsanız yeşil çay imdadınıza yetişebilir.
ADET DÖNEMİNİZ GELDİ
Kadınların yüzde 80’i adet öncesi sendromu yaşıyor. Serotonin seviyelerinin çok düştüğü bu dönemde vücut eksikliği gidermek için karbonhidrat ihtiyacı duyuyor.
ÇÖZÜM
Yakın zamanda yapılan bir araştırma bitkisel kaynaklardan bol bol demir alan kadınların adet öncesi sendromunu üç kat daha az yaşadığını ortaya koydu. Bu şekilde demir depolamak için sık sık barbunya, nohut, kuru kayısı ve kabak çekirdeği tüketin. Demirin emilimini sağlamak için gerekli olan C Vitamini’ni de yanında çilek ya da portakal yiyerek alın.
Formsanté Dergisi Temmuz 2014 sayısı