Gözler yalan söylemez

Aynaya baktığınızda sadece gözlerinizin etrafındaki çizgileri, torbaları ya da morlukları görüyor ve bunlar olmasaydı daha genç gösterebilirdim diyorsanız göz çevresi estetikleriyle tanışmanızın zamanı geldi demektir. Yeni yöntemlerle en fazla 45 dakikada gözlerinizin içi gülebilir, yıllar bir anda gözlerinizin önünden silinebilir.

Gözler her ne kadar ruhun aynası olarak kabul edilse de çoğu zaman bedenin de aynası oluyor ve yaşı ele veriyor. Bunun nedeni ise göz çevresinin hassas bir yapıya sahip olması ve diğer bölgelere oranla daha çabuk yaşlanması. Bazen genetik faktörler, bazen çok güneşte kalma, bazen de bakım hataları göz çevresindeki sorunları beraberinde getiriyor. Estetik Plastik Cerrahı Op. Dr. Dilek Avşar, “Göz çevresi çok hassas ve yüzümüzde ilk kırışan yer olduğu için kaz ayakları çok çabuk oluşuyor. Yağını ilk kaybeden doku göz çevresinde bulunuyor. Bu nedenle de 25 yaş sonrası göz çevresi bakımının başlaması ve sonrasında da devam etmesi gerekiyor. Göz çevresi bakımına ne kadar erken başlarsak o kadar başarılı oluyor. Çünkü bir şey kırışmadan açmak daha kolaydır, çok derinleştikten sonra açmak ise zordur. Göz çevresi estetiği her yaşta yapılabiliyor. 20’li yaşlarda da olsa eğer genetik olarak üst göz kapakları anne ya da babadan genetik miras olarak düşükse bu kişiye de estetik müdahale yapılabiliyor. Göz kapaklarındaki düşüklük kişiyi yorgun ve mutsuz gösteriyor. Genç yaşta da olsa yağsızlık nedeniyle gözler çukurdaysa yüzde çok yorgun bir ifade oluşabiliyor. Bazen de güneşte çok kalmak, genetik sebepler, motosiklete binmek, yelken yapmak ya da tenis oynamak nedeniyle özellikle göz çevresinde kaz ayağı denilen derin çizgiler oluşabiliyor” diyor.

Botoks
Yaş ilerledikçe göz çevresinde, göz altında ve alında çizgiler ve boşluklar oluşuyor. Botoks 30’lu yaşlarda tercih ediliyor. Çünkü botoksun hedefi ince çizgileri yok etmek. Op. Dr. Dilek Avşar, “Ama botoksun bir hedefi daha var; hiçbir zaman maske yüz yapmamak. Ne yazık ki son dönemde hastalar gözüm şehla kalır, göz kapağım düşer, mimik yapamam gibi korkular yaşıyor. Ama botoks demek hiç kimsenin mimik kaslarını dondurmak anlamına gelmiyor. Hastalar yanlış ve gereksiz uygulamalardan korkuyor. Botoks bir ilaçtır ve dozu yanlış olursa, yanlış yere uygulanırsa yan etkileri kaçınılmazdır” diyor. Botoks; göz kapağı düşüklüğü, kaş felçleri, çift görme gibi şikayetlere geçici olarak sebep olabiliyor. Bu nedenle botoksun uzman eller tarafından yapılması gerekiyor.

30’lu yaşlarda botoks yapıldığında kaşlar 1-2 mm kaldırılıyor, alın çizgileri ve alın çatma çizgisi yok edilerek, yüze canlılık kazandırılıyor.
Devamı diğer sayfada

Mikro yağ enjeksiyonu
35 yaşından itibaren kişilerin yüzünde boşluklar oluşmaya başlıyor. Yine kırışıklıklar için botoks yapılıyor, fakat bu boşluklar göz altı, kaş altı, alındaki derin çizgi boşluğu oluyor. Bu bölgelere mikro yağ enjeksiyonu ya da hazır dolgular yapılabiliyor. Şakak bölgesi ilk eriyen yağ dokularından ve bu bölgede elde olduğu gibi dokular erimeye başladıkça damarlar daha çabuk yüzeye çıkıyor. Kaş altına ya da göz altına konulan mikro yağlar kişiyi daha genç gösteriyor.

Op. Dr. Dilek Avşar, “Yağ enjeksiyonu ince kanüllerle yapılan bir uygulama ve yarım saat sürüyor. Kişinin fazlalığı olan bir bölgesinden (örneğin karın, basen, popo gibi) yağ alınıyor ve göz altına enjekte ediliyor. Yağ enjeksiyonu yapıldığında o bölgede hacim sağlanmış oluyor. Bu uygulamayla göz altı torbaları gidiyor. Göz çevresindeki veya altındaki koyuluk kısmen tedavi ediliyor” diyor.

Uygulamanın hemen sonrasında sonuçlar gözle görülür şekilde fark ediliyor. 4-5 defa tekrarlandığında ise yaşlanma geciktirilmiş oluyor.

Alt göz kapağında yağ oluştuğunda yine yağ enjeksiyonu yapılıyor. Uygulama sonrası oluşan ödem beş gün ile bir hafta arasında atılıyor.

Göz çevresi bakımı
Göz çevresine de cildimize yaptığımız gibi düzenli olarak bakmamız gerekiyor. İki haftada bir yaptırılması gereken göz çevresi bakımları arasında kimyasal peeling’ler, medikal cilt bakım ürünleriyle yapılan ilaçsız hydro peel ve lazer bulunuyor. Bazı kişilerin göz çevresi koyu renkli ve harelenmiş oluyor. Bu kişilere önce peeling, sonra lazer ve daha sonra da hydro peel tedavisi yapılarak göz çevresinin renginin açılması sağlanıyor. Bazı insanların göz çevresi ise çok kuru oluyor ve çok iyi nemlendirerek ince kırışıklıkları açmak gerekiyor.

Cilt ütüsü
40’lı yaşlarda ise çizgilenmeler, boşlukların yanına bir de sarkmalar ekleniyor. Göz kapakları daha çok sarkmaya başlıyor. Bu durumda kaş kaldırmaya ihtiyaç duyuluyor. Cerrahisiz kullanılan yöntemlerden biri de cilt ütüsü. Cilt ütüsüyle sarkan dokular yukarı çekiliyor. 40 dakika süren bu işlemden hemen sonra üst göz kapağındaki fazlalık gitmiş oluyor. Bu işlemin ömrü yaklaşık yedi yıl sürüyor. Eğer göz kapağındaki düşüklük fazlaysa o zaman lokal anestezi altında cerrahi uygulanıyor. O bölgedeki cilt fazlalığı çıkarılıyor, yağ defektleri onarılıyor ve göz kapağındaki fazlalık alınıyor.

Cilt ütüsünde kullanılan aletin her başlığı yüzde sarkmayı oluşturan kolajen liflerini yeniden yapılandırıyor. Bu liflerin yapılanma süresi ortalama 2-6 ay arasında oluyor. Kolajenler ısıtılarak, yeni kolajenler yaratılıyor.

İnce kaşlar
Op. Dr. Dilek Avşar, “Göz çevresindeki yaşlılığı gösteren en önemli hatalardan biri de Türk kadınının bir dönem çok yanlış aldığı kaşları oldu. Çok ince alınan kaşlar, yüzleri daha yaşlı gösteriyor. Ondan sonra hata yapıldığı anlaşıldı ve dövme yapılmaya başlandı. Sonrasında ise dövmeler silinmek istendi. Endiyak lazerler artık dövmeleri iz bırakmadan silebiliyor. Bu dövmelerden kurtulan kadınlara kendi saçlarından kaş yapıyoruz. Kaş ekimi FUE tekniğiyle yapılıyor ve başın arkasından alınan saçlar kaş olarak ekiliyor. Kalkık ve yüze yakışan bir kaş kişinin ifadesini değiştiriyor” diyor.

Nilgün Yıldız

Formsante Dergisi Kasım 2011 Sayısı