Formsanté

Güneş giderken lekelerini de yanına alsın

eylul-2012-estetik-resim-1

Yazın bronzlaşmak güzel, bir de şu lekeler olmasa! Her yaz sonu bu tür dertlerle savaşmak zorunda kalanlar lafımız size! Üzülmeyin ve lekeleri bir kader olarak düşünmeyin. Çünkü lekelerden kurtulmak sandığınız kadar zor değil, yeter ki hangi lekeye hangi uygulamayı yapacağınızı bilin…

Her yaz sonrası dermatologların, estetisyenlerin kapısı çalınır ve çoğunlukla sebep lekeler olur. Kapı çaldıran bu lekelerin sebebi ise artık hepimizin de bildiği gibi güneşin yaydığı UVA ve UVB ışınları. Bazıları yeni oluşan lekelerle baş ederken bazıları da oluşmuş lekelerin büyümesinden, şekil değiştirmesinden şikayet ederler. Dermatolog Dr. Ayşe Özboya, “Yaz aylarında UVA kadar UVB ışınına da maruz kalıyoruz. Bu dönemde lekeler ya artış gösteriyor ya da koyulaşıyorlar. Lekelerin oluşmasına neden olan sebeplerin arasında genetik faktörler, fazla güneşte kalmak ve doğum kontrol hapı kullanımı yer alıyor. Bu dönemde lekenin türünü de belirlemek gerekiyor çünkü her lekenin türü aynı olmuyor. Bazı lekelere melazma, bazılarına lentigo, bazılarına ise solar keratoz (aktinik keratoz) veya seboreik keratoz adını veriyoruz. Bu lekelerin derinliği değişirken tedavi şekli de değişiyor. Tedavi, lekelerin türü, görüldüğü yer, kabarık olup olmaması, şekli gibi birçok faktöre bağlı olarak belirleniyor” diyor.

Leke açıcı kremler ve peeling
Leke tedavisinde etkili yöntemlerin başında leke açıcı kremler geliyor. Fakat çoğu leke açıcı krem içeriklerindeki aktif maddelerin yoğun olmasından dolayı yaz aylarında kullanılamıyor. Çünkü içeriğindeki maddeler güneş ışınlarıyla birleştiğinde ciltte sorunlar görülebiliyor. Dermatolog Dr. Ayşe Özboya, “Tedavisi en zor olan lekeler melazmalar ve hamilelik lekeleri oluyor. Bu lekeler dudak üzerinde, yanakların üstünde ve çok nadiren de alında görülen hafif grimsi, açık kahverengi lekelerdir. Nisan-mayıs ayları gibi koyulaşıyor, ekim ayına doğru ise soluyor ve kayboluyorlar. Aslında bu solma gerçekçi bir kaybolma olmuyor. UVB etkisini kaybettiği için renk hücreleri aktif üretimini azaltıyor, fakat güneş ışınları tekrar arttığında yaygın bir şekilde tekrar ortaya çıkıyorlar. Bu lekelerin tedavisine güneşin ortadan kaybolmasıyla yani ekim sonu gibi başlanıyor. Bu lekelerde renk açıcı kremlerin başarı oranı yüzde 60-70 oranında oluyor. Leke açıcı peeling’ler de melazmalarda etkili olabiliyor” diyor.

Melazma tedavisinde kullanılan peelinglerin içerisinde leke oluşumunu engelleyen asitler bulunuyor. Meyve asitleri, kojik, laktik asit gibi maddeleri içeren kremler lekeler üzerinde yüzde 50 başarı sağlanmasına yardımcı oluyor.

eylul-2012-estetik-resim-2Dondurma işlemi
Yaz-kış devam eden yuvarlak, sütlü kahve renginde yaz ya da kış solmayan lekeler solar lentigo olarak adlandırılıyor. Bu lekeler yüzde, vücutta bazen de el üstünde görülebiliyor. Leke açıcı kremler bunlar üzerinde etkili olmuyor. Ancak birtakım kimyasal peeling’lerle lekelerin olduğu bölgedeki üst deri öldürülebiliyor ve altından yeni bir cilt çıkıyor. Bu lekeler üzerinde etkili bir diğer yöntem ise kriyoterapi yani dondurma tedavisi oluyor. Bu tedavide sıvı azot kullanılıyor. Dermatolog Dr. Ayşe Özboya, “Dondurma işleminde lekenin üzerine 3-10 saniye arasında sıvı azot sıkılıyor. Bu sıvı azot orada soğuk bir kar tabakası oluşturuyor. Kar tabası üstteki dokunun kabuklanmasına ve alttan sağlıklı bir cilt çıkmasına neden oluyor. Bu tür lekelerde dondurma işlemi genelde başarı gösteriyor ve eğer iyi korunursanız lekeler tekrarlamayabiliyor” diyor.

Devamı diğer sayfada

Yakma işlemi
Güneşle birlikte ortaya çıkan solar keratoz ise burun üzerinde ya da elmacık kemikleri üzerinde açık derili kişilerde ortaya çıkıyor. Kanserin öncüsü bu lezyonlar hafif bir kabuklanma gibi beliriyorlar. İyileşmeyen yara şeklinde oluyorlar ve eğer ihmal edilir ve pullanma olarak algılanırsa 10-15 yıl sonra kansere dönüşebiliyorlar. Bu lekeler elektrokoterle yakılabiliyor, kriyoterapi ile dondurulabiliyor ya da daha derine doğru ilerlemişse cerrahi ile çıkartılabiliyorlar. Solar keratoz genelde güneş ışınlarına uzun süre maruz kalan insanlarda, denizcilerde, çiftçilerde görülebiliyor. Seboreik keratoz ise benzer şekilde olan lekeler olsa da kansere işaret etmiyorlar. Elinizi sürdüğünüzde hafif kabarık ve daha kahverengi oluyorlar. Nokta nokta ya da bezelye büyüklüğünde ortaya çıkıyorlar. Cilt yaşlandıkça da ortaya çıkabiliyorlar. Bu lekelerin tedavisinde de yine yakma ya da dondurma tedavisi uygulanıyor.

Lazer toning
İki aşamalı bir uygulama ile karbon solüsyonu ve lazer enerjisinin etkisini birleştiren bir yöntem. Ciltteki lekeleri gidermeyi amaçlayan yöntemle aynı zamanda ince kırışıklıklar da azaltılabiliyor. Dr. Güray Akay, “Tedavi sonucunu görmek için belli bir zamana ihtiyaç oluyor. Melazma tedavisinde 6-8 seans gerekiyor. Tedavinin avantajı ise günlük aktiviteye hiçbir engel olmadan hemen dönebilme şansının olması oluyor” diyor.

Fraksiyonel ECO2 lazer
Cilt gençleştirmede kullanılan fraksiyonel ECO2 lazer, lekelerin tedavisine de yardımcı oluyor. Dr. Güray Akay, “ECO2 lazerin en büyük özelliği cildin üst yüzeyine hasar vermeden işlevlerini cildin altında gerçekleştirmesi oluyor. Böylece cildin üst yüzeyinde çok daha hızlı bir iyileşme oluşuyor ve kişiler sosyal hayatlarına kısa süre içinde dönebiliyorlar” diyor. Lazer uygulaması sonrası cilt altı kolajen liflerinde yüzde 30 oranında kısalma meydana geliyor. Sonraki 1-3 aylık süreçte ise cilt altında yeni kolajen oluşumu ve cilt altı bağ dokusunda yeniden düzenlenme amaçlanıyor. Tüm bunların sonucu olarak cilt gençleşmesi olarak adlandırılan ciltte gerilme, cilt üzerindeki pürüzlerde, lekelerde ve izlerde yüksek seviyede azalma hedefleniyor. Uygulama sırasında yanma ve acı hissi oluşuyor. Bu his lokal anestetik kremler kullanılarak azaltılabiliyor. Dr. Güray Akay, “Fraksiyonel ECO2 lazer sisteminde seans sayısı sorunun şiddetine göre ve uygulamanın gücü ile derinlik ayarlarına bağlı olarak değişiyor. Hafif-orta derece kırışıklıklar, lekelerde ve izlerde 2-3 seans yeterliyken, çok derin sivilce izleri ve kırışıklıklarda tedavi 3-5 seans olarak düzenleniyor. Seansların aralığı 1-1.5 ay olarak değişiyor” diyor.
Uygulama sonrası ciltte ilk gün kızarıklık ve ödem meydana geliyor. Sonrasında 3-7 gün süren noktasal kabuklanma olabiliyor.

Güneşin bir diğer etkisi olan yüzdeki kılcal damarlanma artışında ise yapılacak işlem lazer uygulamaları oluyor. Güneşin etkisini azalttığı ekim ayından itibaren yapılacak bu işlem yaklaşık 1-1,5 ayda bir olmak üzere toplamda 2-3 seans uygulanabiliyor.

YENİ PEELING TEKNİKLERİ
Spot peeling

Son yıllarda melazma lekelerinin tedavisinde uygulanan yeni bir peeling var. Spot peeling isimli bu peelingin içerisinde laktik asit ve salisilik asit var. Bu uygulamada lekeler tamamen yok olmasa da cildin rengi açılabiliyor. Yüze sürdükten sonraki ikinci günden itibaren kızarıklık ve bir hafta soyulma görülüyor. Kimyasal peelingden farkı ise kişinin sosyal hayatını etkilememesi ve soyulma ile kızarıklığın uzun sürmemesi oluyor.
Ateche Renewal Therapy ile yenileyici peeling
Cildin ölü hücrelerini ve kusurlarını gidermeyi amaçlıyor. Soyucu ve antioksidan etkileri sayesinde hücrelerin yenilenmesine ve ciltte oluşan lekelerin giderilmesine yardımcı oluyor.

Mezoterapi ve PRP
Güneş, deniz ve havuz suyunun ciltte yarattığı su kaybının yerine konması için bir cilt bakımı yapılarak cilt yüzeyinin ve gözeneklerinin temizlenmesi, kalınlaşmış derinin sertliğinin azaltılması ve oluşan siyah noktaların çıkarılması yapılacak işlemlerin başında geliyor. Prof. Dr. Bülent Taştan, “Daha sonra çeşitli vitamin, mineral, antioksidan ve hyalüronik asit içeren mezoterapi kokteylleri kullanılarak yüz, boyun, dekolte ve el üstüne mezoterapi yapılabiliyor. Bu uygulama nemlenme sağlarken ciltte güneş sonrası oluşan matlığı da gidermeye yardımcı oluyor. Buna benzer bir diğer uygulama da PRP (Platelet Rich Plasma)’dir. Çok az bir miktar kan (4-5 ml) alınarak yapılan bu işlemde kanınızdan elde edilen ve ciltte tamir mekanizmasını uyaran trombosit adı verilen hücreler kullanılıyor. Bu sayede ciltte kırışıklık ve lekelenmede hafifleme ile birlikte bir miktar sıkılaşma da sağlanıyor. Başlangıçta 2-3 seans mezoterapiyi takiben PRP uygulamasına geçilmesi ise daha yararlı oluyor” diyor.

Nilgün YILDIZ

Formsanté Dergisi Eylül 2012 Sayısı

Exit mobile version