Formsanté

KORKMAYIN! TANIYIN! GÜÇLÜ OLUN

ekim-2011-saglik-3-resim-1

Meme kanseri hakkında ne kadar bilinçlenirsek ona karşı o kadar güçlü durabiliriz. Farkında olmak, taramaları aksatmamak meme kanserini korkulan bir hastalık olmaktan uzaklaştırıyor. Hala cesaretiniz yoksa ünlü isimlere kulak verin! Sözlerinden ilham alın, meme kanseri ile barışık yaşayın…

Zeynep Beşerler
“Kontrollerimi aksatmıyorum”

Meme kanseri dünyada en çok görülen kanser türlerinden biri ve daha çok kadınları vuruyor. Biz kadınlarda biraz ‘bana bir şey olmaz’ mantığı var. Ama bu mantık kanseri engellemiyor. Belli bir yaşın üstünde olan kadınların doktora giderek ve tüm kadınların evde kendi kendilerini muayene ederek kontrollerini yapmaları gerekiyor. Erken teşhis her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de hayat kurtarıyor. Ben altı ayda bir mutlaka doktora giderek kontrollerimi yaptırıyorum. Çünkü hayatın çok kısa ve değerli olduğunu biliyorum. Kontrolleri yaptırmak alt tarafı yılda iki kere toplam dört saatimi alıyor. Bu süreyi nelere vermiyoruz? Yılda dört saat hayatımızın kurtulması için çok mu?

ekim-2011-saglik-3-resim-2Mert Fırat
“Annem yendi”

Meme kanseri ve kanserin her türlüsü grip gibi oldu. Doğru zamanda doğru teşhis yapıldığında tedavi edilmesi ve insanların hayatlarına sağlıklı devam edebilmesi mümkün. Artık 30 yaşın altındaki kadınlarda da meme kanseri görülmeye başlandı. Kadınlar hem kendilerini muayene etmiyorlar hem de mamografi çektirmekten korkuyorlar. Aslında çok can yakan ve kalıcı zarar bırakan bir şey değil mamografi. Mamografi; kadınları, hayat boyu sürebilecek bir zarardan ve acıdan kurtarabilir. Annem meme kanserine yakalandı. Hem kemoterapi hem radyoterapi gördü. Ardından da operasyon geçirdi. Ama iki senedir çok sağlıklı. 30 yaşından sonra özellikle adeti düzensiz kadınların üç ayda bir kontrole gitmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar bu hastalığa yakalansalar bile artık her şeyin çözümü olduğunu unutmamaları gerekiyor. Göğüsleri alınabilir ama teknoloji çok gelişti. Dokular 3-4 ayda kendini toparlıyor ve yeni göğüs yapılabiliyor. Göğüs kadınların özgüveninde önemli bir etken ama mesela ben kız arkadaşlarımı göğüs büyüklüğüne göre seçmiyorum. Dolayısıyla göğsü olmayan bir kadınla da birlikte olabilirim. Devamı diğer sayfada

ekim-2011-saglik-3-resim-3Fulya Zenginer
“Pozitif düşünün”

Annem ve babam kanser hastalığını yendi. Ben bu hastalığı yenmenin en önemli koşulunun pozitif düşünce olduğuna inanıyorum. Her zaman umutlu olmak ve kanserle savaşmak gerekiyor. Ben ailemde bunu gördüm. ‘Kanserden ölürsün’ fikrini kafamızdan silmemiz lazım. Meme kanserinde düzenli kontroller erken teşhisi getirir. Hem doktora giderek hem de evde kendi kendimizi muayene ederek bu hastalığı hayatımızı alt üst etmeden öğrenebiliriz. Göğüs kadın için çok önemli ama artık bunun da çözümü var. Etrafımda bacağı olmadığı halde dünyanın en mutlu insanı yaşıyor. Çünkü kendiyle barışık. Kadınların da bu hastalıkla karşılaştıklarında kendilerine, vücutlarına küsmemeleri gerekiyor. Çünkü tıp ve teknoloji bizim yanımızda.

ekim-2011-saglik-3-resim-4Ali Sunal
“Erkeğin rolü çok önemli”

Göğüs, kadının kendini kadın hissetmesini sağlayan önemli bir organ. Ayrıca kadınların dış görüşünü de tamamlıyor. O yüzden hem sağlıkları hem de moralleri açısından kadınlar için çok zor bir hastalık. Meme kanserinde bildiğim en önemli detay erken teşhisin hayat kurtardığı. Bu yüzden kadınların kendi kendilerini muayene etmeleri ve her sene doktor kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Bunun yanında dikkat çekmek istediğim bir konu daha var; bu tedavilerde erkeğin rolü çok önemli. Kadının morali düştüğü anda erkeğin onun moralini düzeltmesi gerekiyor. Onun yanında olması, destek olması çok önemli. Erkeğin de bu hastalıkla yaşamayı ve savaşmayı öğrenmesi, karısına ya da sevgilisine her haliyle güzel olduğunu hissettirmesi, göğsü alınırsa bunun onun bir eksikliği olmayacağını anlatması, seviyorsa sadece kalbiyle yanında olmasının yeterli olacağını söylemesi gerekiyor. Devamı diğer sayfada

ekim-2011-saglik-3-resim-5Ebru Özkan
“Kendimi önemsiyorum”

Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Ve kadınlar bu kanseri kendi kendilerini muayene ederek ve düzenli aralıklarla kontrole giderek erken safhada keşfedebilirler. Ben kontrollerimi yaptırıyorum. Bana bir şey olmaz demiyorum, kendimi önemsiyorum. Çünkü biliyorum ki erken teşhis hayat kurtarır.

ekim-2011-saglik-3-resim-6Özge Özberk
“Bana bir şey olmaz demeyin”

Anneannemi meme kanseri sebebiyle kaybettik. Bu yüzden de risk grubundayım. Babam sağlık sektöründe çalışıyordu ve küçüklüğümüzde bu konuyu bize empoze etti. Annem de bizi bu konuda çok bilinçlendirdi. Kendi muayenemizi nasıl yapacağımızı öğretti. Doktor kontrollerimi de düzenli olarak yaptırıyorum. Eğer kadınlar kendi kendine muayeneyi bilmiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna giderek bunu beş dakika içinde öğrenebilirler. Meme kanseriyle mücadele için mutlaka kadınların doktora gitmeleri gerekiyor. Bana bir şey olmaz diye düşünmemek gerek. Her an hepimizi tuzağa düşürebilir.

Fotoğraflar: Nurdan Usta
Prodüksiyon: Sinem Gürleyük
Styling: Cristina Cosentino
Saç-makyaj: Önder Tiryaki

Formsante Dergisi Ekim 2011 Sayısı

Exit mobile version