Meme kanseri, memenin kaybedilmesine dayanan korkular nedeniyle kadınların psikolojik olarak daha ağır bir süreçten geçmesine neden oluyor. Oysa tedavi sonrasında uygulanan yeni yöntemlerle meme estetiğini korumak mümkün…
Meme kanserinin tedavisinde kadınları yaşam süreleri kadar endişelendiren bir diğer konu ise göğüslerini kaybetmek oluyor. Oysa yeni geliştirilen tedaviler sayesinde meme kanserinde başarı oranları artıyor, genel cerrahlar hastalıklı memenin korunması için özel çaba sarf ediyor, memenin alındığı durumlarda ise estetik uygulamalar sayesinde eskisi ile görüntüde yeni meme yapılandırılabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Meme Kliniği Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hilal Ünal’a meme koruyucu uygulamaları ve plastik cerrahi yöntemlerini sorduk. Tümörün çapı uygunsa ve tümör sayısı birden fazla değilse meme koruyucu cerrahi ile biraz çökmüş bile olsa memeyi korumanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, “Bunun yanında kemoterapinin yarattığı imkanlarla, tümör çapını küçültüp, meme koruyucu cerrahiyi uygulayarak iyi bir kozmetik sonuç elde edilebiliyor.
Memedeki tümörün çapının yanı sıra tümör sayısı da çok önemli. Ancak, memede birden fazla tümör varsa meme koruyucu cerrahi çok doğru bir uygulama olmuyor. Çünkü bu, memenin çok fazla odaktan tümör çıkarabilen bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor” diyor. Memeden büyük bir tümör çıkarttığınızda meme çökmüş gibi görünüyor. Yani meme korunuyor fakat görüntü çok da iyi olmayabiliyor. Hasta, memeye baktığında rahatsız olabiliyor. Bu durumda, onkoplastik cerrahi ile özel bir meme parçasını oraya kaydırarak daha başarılı bir sonuç elde etmek mümkün. Fakat bu yöntemde de meme boyutu küçülüyor. Böyle olduğunda mecburen karşı memeyi de diğerine benzetmek gerekiyor.Devamı diğer sayfada
Doku nakli de mümkün
Memeyi tümüyle çıkarmak gerektiği zaman ise bedenin çeşitli yerlerinden alınan dokular meme oluşturacak şekilde nakledilebiliyor. Plastik cerrahların uyguladığı bu yöntemde farklı yerlerden farklı dokular alınarak meme oluşturabiliyor. Karın yağlarını, karın kaslarını kullanarak meme yapılabiliyor. Bu yöntemde sırttaki belirli kas grubu ve üzerindeki cilt kullanabiliyor. Küçük bir yağ dokusu alınarak ve altına meme büyütmede kullanılan protez konularak da yeni bir meme yapılabiliyor. Prof. Dr. Hilal Ünal, hiç kas kullanmadan, yağ dokusunun çok ince damarlarla çıkartıldığı ve memede kalan damarlarla birleştirildiği nakil yönteminin en iyi meme ameliyatı yöntemlerinden biri olduğunu söylüyor. Böylece kasları hiç çıkarmadan yeni bir meme oluşturmak mümkün olabiliyor. Meme başında ortaya çıkan görüntü değişikliği dövme yapılarak giderilebiliyor. Ya da karşı meme başı büyükse oradan ince halkalar çıkarılarak diğer memeye uygulanabiliyor.
Estetik operasyonun zamanlanması
Meme ameliyatlarında hangi yöntemin uygulanacağına karar verebilmesi için hastaya, yöntemlerin her yönüyle anlatılması gerekiyor. Birçok hasta memesi alındıktan sonra 8-9 saat sürecek bir ameliyata katlanmak istemiyor. Aslında bu iki ameliyatı bir arada yapmak da mümkün. Bu ameliyattan sonra hastanın radyoterapi alması gerekebiliyor. Ancak ışının yeni yapılan meme üzerinde nasıl bir etkisi olacağı ise kesin olarak saptanamıyor. Işınlar meme dokusunun küçülüp kasılmasına neden olabiliyor. Bu nedenle uzmanlar, ameliyattan sonra, gerekiyorsa kemoterapi ve radyoterapinin tamamlanmasını takiben plastik cerrahla görüşülmesinin uygun olabileceğini belirtiyor. Tiryakilerin tedavisi daha uzun sürüyor. Sigara, kanser tedavisi ardından yapılan estetik cerrahi işlemden sonra ortaya çıkan izlerin iyileşmesini geciktirebiliyor ya da yara izinin daha fazla görülmesine neden olabiliyor. Başka yerlerden doku getirilerek yapılan girişimlerde yeni dokunun meme bölgesinde tutunması da güç oluyor.
Formsante Dergisi Ekim 2011 Sayısı