Formsanté

Televizyon ekranından uzak tutun

mayis-2012-bebek-9-resim-1

O minicik gözler ekran ışığından sandığınızdan çok fazla zarar görüyor. Dikkat eksikliğinden hiperaktivite bozukluğuna, dil gelişiminden otizme kadar birçok ciddi rahatsızlığa davetiye çıkarıyor.

Televizyon, çocuklar için çizgi film ve reklamlarla; yetişkinler için de dizi, film ve programlarla hayatın olmazsa olmazlarından biri haline geldi. Son yıllarda özellikle küçük çocukların uzun süre TV seyretmelerinin sosyal gelişim üzerine olası olumsuz etkileri tartışılırken 0-2 yaş bebekler için de televizyon ekranlarının zararlı olduğu artık herkes tarafından biliniyor.

İlk 2 yıl çocuğunuza televizyon izletmeyin
Yapılan araştırmalar 2 yaş öncesinde televizyon izleyen çocukların bilişsel gelişimlerinin olumsuz olarak etkilendiğini, dil gelişimlerinin geciktiğini ortaya koyuyor. Memorial Hastanesi’nden; Pedagog Dr. Melda Alantar: “Bu dönemde aşırı televizyon izleme ile; dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve otizm arasında ilişki olduğunu gösteren pek çok araştırma bulunuyor. Bu nedenle Amerikan Pediatri Akademisi, önlem olarak 0-2 yaş çocuklarının televizyon ekranlarından uzak durmaları gerektiğinin altını çiziyor” diyor.

Dili nasıl gelişiyor?
Gün içinde televizyon seyreden bebeklerin dil gelişimi ve iletişim becerileri daha yavaş ilerliyor. Televizyon tek taraflı bir iletişim aracı olduğu için bebeğin kendini geliştirmesine fırsat vermiyor.
● Bebek ilk bir ayda ağlama, öksürme, hapşırma gibi doğal sesler çıkarıyor. Birinci ayın sonunda ağlamaları çeşitli durumlara göre farklılaşmaya başlıyor.
● İkinci ve üçüncü aylarda bebek gülüyor, ” k” ve “g” gibi ünsüz ve “a” “e”, “o” gibi ünlü harfleri çıkarmaya başlıyor.
● 4 ve 6. aylar arasında ünlü ve ünsüz seslerin sayısında artış gözleniyor, altıncı ayın sonuna doğru ünsüz ile ünlü sesleri birleştirmeye başlıyor; örneğin ba, da, ma gibi…
● 7 ve 10. aylar arasında ma-ma gibi hece tekrarları gözleniyor. Bebek yetişkin konuşmasına benzeyen ancak anlaşılmayan diziler meydana getiriyor. On birinci aydan itibaren anlaşılmayan ses dizileri arasına tek heceli sözcükler yerleştirmeye başlıyor. İlk anlamlı sözcükleri telaffuz etmeye başlıyor.
● 12 ve 18. sekiz aylar arasında sözcükleri amaçlı olarak kullanıyor. 3-50 sözcükten oluşan sözcük dağarcığı vardır. Nesneleri ve vücut bölümlerini gösteriyor.
● 18 ve 24. aylar arasında basit yönergeleri yerine getiriyor, nesneleri ve resimleri isimlendiriyor. Sözcük dağarcığı 50-70 sözcük içeriyor.
● İki yaş çocuğun yürümeye, konuşmaya, kendi benliğini fark etmeye başladığı bir dönem. Yaşamın ikinci yılındaki hızlı gelişim çocuğu pek çok açıdan bağımsız hale getiriyor. Motor yeteneklerle dil becerisinin kazanılmasının çocuğun bağımsızlığındaki etkisi büyük oluyor. İki yaş çocuğu koşuyor, tutunarak merdivenleri inip, çıkıyor. Bu dönemde bildiği 70 veya daha fazla sözcüğü kullanıyor, iki sözcükten oluşan basit cümleler kuruyor. İki yaş sorgu çağı. Bu evrede çocuk nasıl ve niçin sorularını ısrarla soruyor. Devamı diğer sayfada

Bebeğinizin dil gelişimini desteklemek için neler yapabilirsiniz?
Pedagog Dr. Melda Alantar, bebeklerin dil gelişimini artırmanın yollarını sıraladı:
● Bebeğinizin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek onunla konuşun. Onu ismi ile çağırın.
● Yatağın üzerine bebeğin göz teması kurabileceği, renkli, farklı sesler çıkaran hareketli oyuncaklar asın. Seslere yönelmesi, hareketleri izlemesi için yönlendirin. Dördüncü aydan sonra oyuncağa uzanması ve dokunması için destekleyin.
● Masal, çocuk şarkıları, ninni, klasik müzik dinletin.
● 3-4. aydan itibaren bebeğinizi kucağınıza alarak ayna karşısına geçin. Ona ismi ile seslenin, çıkardığı sesleri tekrar edin.
● Bebeğinizi olabildiğince çok aile görüşmelerine dahil edin. Akşam yemeğinde masadakilerin konuşmalarını dinleyerek çok sayıda kelime öğrenebilir.
● 12. aydan itibaren çocuğunuzun eline orta büyüklükte kırılmayan çelik ayna vererek “Bak benim burnum burada, senin burnun nerede ?” şeklinde oyun oynayabilirsiniz.
● Resimli kitaplar okuyun. Sayfaları çevirmesi için fırsat yaratın. Okuduğunuz hikayeler hakkında basit sorular sorun. Resim göstererek “Bu ne?” diye sorun.
● Radyonuzu açın ve programları değiştirin. Müzik ve haberler bebeğinizin değişik tonlu sesler duymasını sağlayacak, duyduklarına tepki verecektir.
● Çocuğunuzla bebeksi konuşmak yerine onunla doğal şekilde konuşmaya özen gösterin.
mayis-2012-bebek-9-resim-2● Onun çıkardığı sesleri taklit edin. Bebeğinizin söylediği ”ba ba” “de de” gibi sesleri içeren cümleler kurun; “Ba-ba seni seviyor”, “De-de geldi” gibi.
● Altını değiştirirken yumuşak sesle şarkılar söyleyin. Günlük hayatınızda neler yaptığınız hakkında, bebeğinizin hayatında olan kişiler; abla, ağabey, büyükanne v.b., ev hayvanlarına ilişkin şarkılar yaratarak söylemeyi deneyebilirsiniz.
● Bir yaşından itibaren bebeğinize çevresini keşfetmesi için fırsat tanıyın.
● Etrafındaki insanlara, çocuklara tepki göstermesi için onu cesaretlendirin; gülümsemek, el sallamak gibi. Oyun alanlarında yaşıtlarıyla zaman geçireceği ortamlarda bulunmasını sağlayın.
● 1.5 yaşından itibaren bebeğinize resim kağıdı ve boyalar vererek resim yapması için destekleyin.
● Bebeğinizi 18 aylıktan itibaren müzik eşliğinde dans etmesi için teşvik edin. Hızlı müzikle hızlı dans ederek “hızlı” sözcüğünü kullanın. Dingin müzikle yavaş hareket ederek “yavaş” sözcüklerini öğrenmesini sağlayın.
● 2 yaşından itibaren bebekler gözledikleri olayları taklit etmeye başlıyor. Bu dönemde çocuğunuzla birlikte günlük yaşantıyla ilgili oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin bebeği yıkama, uyutma, yemek yedirme gibi…
● Çocuğunuzun dil gelişimi konusundaki endişelerinizi uzmanlarla paylaşmaktan kaçınmayın. Devamı diğer sayfada

ELEKTROMANYETİK ALANLARDAN ÇOCUĞUNUZU UZAK TUTUN!
● Elektromanyetik ışınlar saçan cihazlardan bebek ve çocuklarınızı, en azından 12 yaşında gelene kadar uzak tutmanız gerekiyor.
● 13-20 yaş arası dönemde de kullanımın mümkün olduğu kadar kısıtlanması, mutlaka kullanılacaksa da kısa mesaj ile kullanım sağlanması gerekiyor.
● Wireless modemlerinizi evde o anda kullanmıyorsanız kapatın ve komşularınızdan da bunu yapmalarını isteyerek ortak bir karar alın.
● Cep telefonlarınızı bebek ve çocuklarınızdan uzak tutun. Aranızda “Ama o telefonu çok seviyor” diyenler olabilir ancak şunu biliyoruz ki ebeveynin kararlılığı birçok konuda olduğu gibi bu konuda da esastır. Çocuk görmediği şeyi isteyemez.

Ağlayan bebeğe susması için cep telefonu vermeyin!
Cep telefonu miniklerin en fazla ilgisini çeken aletlerin başında geliyor. Ancak bu cihazlar gelişimini tamamlamaya çalışan çocuklara sanıldığından çok daha fazla zarar veriyor. Özellikle ağlama krizlerinde annelerin ilk aklına gelen kurtarıcı cep telefonları oluyor. Oysa kurtarıcı gibi görünen o cihaz bebeğin sağlığını etkiliyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Mamur, yıllardır zararları tartışılan cep telefonu, kablosuz internet ve son teknoloji ürünü cihazların çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri ve alınması gereken önlemler hakkında şunları söylüyor: “Cep telefonları her yöne mikrodalgalar yayarak çalışıyor. Yapılan araştırmalarda bu dalgaların kemik ve yumuşak dokudan birkaç santimetre ilerlediği ve enerjisinin de orada yani beyin ve sinir dokusunda emildiğini gösteriyor. Uzun süreli telefon konuşmalarının kulak ve beyin dokusunun ısısını artırdığı ve baş ağrılarına neden olduğu, bizlerin kolayca hissedebildiği etkileri. Amerikan Pediatri Akademisi çocukların dokularının daha ince ve yumuşak olmasından dolayı bu elektromanyetik dalgalara daha kolay maruz kaldıklarını bildirdi. Beyin dokusu da 20 yaşa kadar gelişmeye devam eden bir dokudur; yani inşaat o zamana kadar devam etmektedir. İnşaat esnasında katlar çıkarken sürekli depremler gerçekleşirse o zaman yapının sorun çıkarma ihtimali mantıken artmakla birlikte sağlamlığı tartışılabilir. Bu düşünce aslında birçok çalışma tarafınca destekleniyor. İnsan vücudunda her gün kanser hücreleri oluşuyor ancak bunlar savunma sistemi tarafınca tespit edilip, yok ediliyor. Oysa 2008’de İsveçli bilim adamları tarafınca yapılan bir araştırma ile 20 yaşından önce cep telefonu kullanan kişilerde beyin tümörü (gliom) ve işitme kaybına yol açan kanser (akustik nörom) gelişme oranının tam dört misli arttığı saptandı. 20 yaşından sonra kullananlarda ise iki misli artıyor. Çalışmayı yürüten bilim adamları 12 yaş altında çocukların cep telefonu kullanmamalarını önermekle birlikte 12 yaş üstündeki çocukların daha çok kısa mesaj ile iletişim sağlamaları gerektiğini belirtiyor.”

Formsanté Dergisi Mayıs 2012 Sayısı

Exit mobile version