Formsanté

Yüzünüz yaza hazır mı?

haziran-2012-guzellik-2-resim-1

Güneşin sıcaklığı tüm bedeninizi ele geçirirken ışınların etkisiyle kırışıklıklar da daha fazla belirmeye başlıyor. Zamana meydan okumanın yolu ise kırışıklıklarla savaşan yöntemlerden geçiyor. Yaz mevsimine hazırlanırken daha genç görünmek isteyenlerin yardım çığlıklarına yılları silmeye yardımcı yöntemler yetişiyor.

Yaz aylarında sadece vücudumuzu değil, yüzümüzü de tatile hazırlamak gerekiyor. Güneş ışınları nedeniyle gözlerimizi daha fazla kısmaya, güneş etkisiyle cildimizi daha kolay yıpratmaya başlıyoruz. Bu nedenle yaza girerken vücudumuzdaki fazlalıklar kadar cildimizi de düşünmemiz şart. Yeni çıkan estetik yöntemler ise yüzdeki çizgileri silmeyi, gençlik parıltısı vermeyi amaçlıyor.

Işık dolgusu
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, “Yaz aylarında çoğunlukla yüzdeki ince çizgileri gidermek, yüze hacim kazandırmak veya cildi güzelleştirmek için dolgular yapılıyor. En çok tercih edilen estetik girişimlerden biri olan bu yöntemdeki son yenilik ise hyalüronik asit (dolgu) ile vitaminlerin bir arada olduğu ışık dolgusu uygulaması. Ciltteki kaybolan nemi tekrar yerine koymak için uygulanan bu yöntem, cildin ışığı yansıtma kapasitesini geri vermeyi amaçlıyor. Bunun için ise mezoterapi ve dolgu teknikleri arasında amino-asit, antioksidan, mineral ve vitaminler ile zenginleştirilmiş bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor” diyor. Bu uygulamayla ciltte dolgu efekti yaratılmıyor, çünkü içinde çapraz bağları çok gevşek yapılandıran hyalüronik asit bulunuyor. Aynı enjeksiyon içinde cildin parlamasını ve yeniden onarılmasını sağlayan vitaminler de yer alıyor. Bu vitaminler cildinize antiaging bakımı sağlamayı da amaçlıyor. Üç hafta boyunca aralıklı üç seans şeklinde uygulanıyor. Birinci uygulamadan itibaren sonuçların görülmesi amaçlanıyor. Devamı diğer sayfada

Göğüs bölgesine de uygulanıyor
Yaşlanma belirtilerinin en çok görüldüğü bölgelerden biri de göğüs bölgesi. Bu bölgenin yaşlanmasındaki en önemli neden ise güneş oluyor. Göğüs bölgesi daha ince bir deriye sahip olduğu için cildin su tutmasını, elastik, esnek ve genç görünmesini sağlayan temel protein olan kolajen azalması bu bölgede daha belirgin olarak göze çarpıyor. Cilt bakımına gösterilen hassasiyet çoğu zaman bu bölgeye gösterilmiyor. Daha da kötüsü, yaşlanma belirtileri ortaya çıkana kadar bu bölgeye değer verilmiyor. Kırışıklıklar ve koyu lekeler yavaş yavaş kendini göstermeye başladığında ise çare estetik yöntemlerde aranıyor. Cerrahi olmayan yöntemlerle boyun ve dekolte bölgesinin görünümünü gençleştirmek mümkün. Göğüs bölgesindeki kırışıklıklar için lazer gibi yüksek teknolojilerle farklı yöntemler bir arada uygulanıyor. Işık dolgusu da yine bu yöntemlerden biri. Özellikle kolajen kaybı ve baş eğme mimiği ile oluşan yatay boyun çizgilerine yönelik kullanılıyor. Dr. Mustafa Karataş, “Bu dolgu yaşlanmanın ilk işaretlerinin görüldüğü, yorgun yüz ifadesi, parlaklık kaybı ve kırışıklıkların giderilmesine yardımcı oluyor. Hyalüronik asit bazlı formül, alt derinin tekrar yoğunlaştırılması için cilde veriliyor. Çizgileri doldurmanın yanı sıra cilde ışığı yansıtma kapasitesini de geri veriyor. Bu uygulama öncesinde yüzeysel anestezi ile ağrı oluşması engelleniyor. Toplamda 15 dakika sürüyor. Yüzde olduğu gibi üç hafta aralıkla toplam üç seans uygulanıyor” diyor. Işık dolgusu uygulamasının sonucu 10 aya kadar etkisini koruyor.

Yüzdeki sarkmalar çözümsüz değil
Yüzdeki sarkmalara karşı cerrahi müdahaleden kaçınanların yardımına ise yine non-invaziv yöntemler yetişiyor. Bu yöntemlerden biri de Ultherapy. Yöntem anne karnındaki fetüsü izlemeyi sağlayan ultrasound’un kullanılmasıyla uygulanıyor. Dr. Mustafa Karataş, “Elastikiyetini kaybetmiş, sarkmış, kırışmış ciltler ve düşük kaşların ameliyatsız gerilmesini amaçlayan bir yöntem. Bu uygulama tüm yüz için 30 dakika sürüyor ve sonrasında kişi gündelik yaşamına geri dönebiliyor. Ultheraphy yönteminde cildin alt tabakalarında sıcak noktalar yaratılıyor. Bu sayede cilt kendi onarım sürecini oluşturarak yeni kolajen üretimine başlıyor ve ciltte sıkılaşma etkisi amaçlanıyor. Uygulamanın hemen ardından toparlanmaya başlayan cildin istenen ideal görünüme üç ayın sonunda ulaşması hedefleniyor” diyor.

Radyo frekans dalgaları
Cilt yaşlanmasına karşı uygulanan yöntemlerden biri de New Thermage CPT. Bu yöntem radyo frekans dalgaları ile cildin ısıtılmasını sağlıyor. Işık yerine radyofrekans dalgaları kullanılıyor. Üst deriyi yakmadan, alt deriyi ısıtarak uykudaki kolajenlerin harekete geçirilmesi amaçlanıyor. Derinin 6 milimetre altına uygulanan radyo frekanslarıyla derinin alt katmanları ısıtılıyor. İşlem en fazla iki buçuk saat sürüyor. Altı ay içinde de değişimin başlaması amaçlanıyor. Sarkmış derinin toparlanmasına ve cildin gençleştirilmesine yardımcı oluyor. Thermage tek seanslık, girişimsel olmayan bir işlem. Hastanın vücudunda herhangi implant ya da kalp pili olmaması gerekiyor. Cildin aşağı doğru sarkıp kaybettiği elastikiyetin tekrar kazandırılması amaçlanıyor. İşlem sırasında hastalar bir miktar ağrı çekiyor ama işlemden sonra normal hayatlarına geri dönüyorlar. Tüm yüz, karın, bel, kol, iç bacak, sırt, kalça, göz kapağı olmak üzere tüm bölgelerde uygulanabiliyor.

Dudaklar kalınlaşıyor
Son dönemin dudak trendi, dudak kalbi denilen yani dudağın tam ortasındaki alan ile alt dudakta ona karşılık gelen yere hacim veren dolgu enjeksiyonu oluyor. Bu alan belirginleştirilerek kontur oluşturuluyor. Dudağın içine hacim vermek için yine hyaluranik asit dolgu kullanılıyor. Böylelikle ortaya doğru irileşen nemli dudaklar elde edilebiliyor.

Nilgün YILDIZ

Formsanté Dergisi Haziran 2012 Sayısı

Exit mobile version