Formsanté

Dişlerinizi koruyun, hastalıklardan korunun!

03032014 dis1

Sağlıksız ve eksik dişler, kanamalı diş etleri, rahatsız edici bir ağız kokusu… Estetik kaygılar ve sosyal hayatta rahatsızlık yaratan bu sorunların sağlığımızı olumsuz etkileyen birçok hastalığa neden olabileceğini biliyor musunuz?

 

Her fırsatta belirtiyoruz: Sağlık ağızda başlar. Ağız ve diş sağlığı ihmal edildiğinde tüm vücut sistemini etkileyecek sorunlar ortaya çıkabiliyor. Diş ve diş etleriyle ilgili problemler kimi zaman bir hastalığın belirtisi de olabiliyor. Sağlıksız dişlerin yol açtığı hastalıkları ve nedenlerini Dentway Diş Kliniğinden Ağız ve Diş Hastalıkları Uzmanı Dt. Alper Çıldırdan öğrendik.

 

Eksik dişler reflüye yol açıyor

Ağızdaki eksik dişler, yiyeceklerin doğru ve yeterli çiğnenememesine, bu da önemli mide problemlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Örneğin günümüzde sıkça görülen reflünün ortaya çıkmasında sağlıksız dişler nedeniyle besinleri yeterli çiğneyememek büyük rol oynuyor. Besinler parçalanmadan mideye yollandığında hem yemek borusundan geçişte sıkıntı oluyor hem de midenin yiyecekleri parçalamak için gereğinden fazla asit salgılaması gerekiyor. Reflüye yol açan mide asidi de yemek borusunun kapanmaması sonucu geceleri ağız içine kaçmaya başlıyor.

Eksik dişler reflünün yanı sıra, gaz sorunlarının yaşanmasına da yol açıyor. Çünkü besinler iyi çiğnenemediğinde içinde hava depolanıyor. Aynı şekilde özellikle et gibi posasız yiyeceklerin tüketimi ve bunların iyice parçalanmadan bağırsağa gitmesi, bağırsak hareketlerinde kısıtlanmaya ve yeterli emilim sağlanamadığı için bağırsak fonksiyonlarında düzensizliklere neden oluyor. Dt. Alper Çıldır, Bağırsağın görevini yeterince yapamaması polip oluşumuna zemin hazırlıyor. Polipler ise bağırsak kanserinin birincil nedeni olarak biliniyor. Sonuçta, sağlıklı olmayan bir ağız ve diş yapısı iyi beslenememeye, bu da kolon kanserine zemin hazırlayan bağırsak sorunlarına yol açabiliyor diyor. Hemoroit de diş sağlığının ortaya çıkardığı hastalıklar arasında sayılıyor.

 

Enfeksiyona neden oluyor

Dişlerin yeteri kadar kullanılmayıp, besinlerin ağızda gerektiği kadar çiğnenmemesi diş eti hastalıklarına da neden oluyor. Ağzın yalnızca tek tarafında yemek yemek, diğer tarafa oranla gözle görülür bir tartar oluşumuna neden oluyor. Yeterince kullanılmayan dişler üzerinde ise bakteriler ürüyor. Bu da diş eti hastalıklarına dönüşüyor. Dt. Çıldır, diş eti hastalığıyla birlikte diş etindeki bu bakterinin, ağızdan kan yoluyla bütün vücuda yayıldığını belirterek şunları söylüyor: “’Helikobakter Pilori bakterisi midede ortaya çıkıyor. Organın herhangi bir yerine yerleşen bu bakteri, kişinin sağlık durumu iyi olduğu sürece herhangi bir soruna yol açmıyor. Ancak basit bir enfeksiyonla bile gün yüzüne çıkarak, birçok probleme neden olabiliyor. Örneğin basit bir diş apsesi hastanın yaşamını tehdit edebilir hale geliyor. Çünkü buradaki bir enfeksiyon, çok yakın bir organ olan beyne sıçrayarak önemli sorunlara yol açabiliyor. Görülme sıklığı az olsa da, bu durum hem doktor hem de hasta için önem taşıyor.

 

 

03032014 dis2Diş eti kanaması diyabeti işaret edebiliyor

Sağlıksız ağız ve dişlerin ciddi rahatsızlıklara yol açmasının yanı sıra, bazı kronik hastalıklar da diş ve diş etlerindeki sorunlarla kendini gösterebiliyor. Örneğin ciddi ağız ve diş enfeksiyonu olan hastaların, diyabet hastası olup olmadıklarının incelenmesi gerekiyor. Çünkü diyabet dişlerde ve diş etlerinde önemli sorunlara neden oluyor. Her diş eti sorunu yaşayan kişinin diyabet hastası olacağına ilişkin bir kural olmasa da, doktorların bu durumdan kuşkulanması ve gerekli tetkikleri yaptırması gerekiyor. Bu nedenle diş eti kanaması geçmeyen, tedaviye rağmen ciddi diş eti hastalığı olan kişilerde şeker taraması yapılması gerekiyor. Diyabet, romatizmal hastalıklar ve kanser gibi kronik rahatsızlıklar da diş sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu tür kritik seviyede önem taşıyan hastalıkları bulunan kişilerin ağız ve diş hijyenine toplumun geri kalanından daha fazla önem vermesi gerekiyor. Hastaların dört ayda bir diş kontrolünden geçmesi öneriliyor. Bir diş eti uzmanına danışarak tedavilerini aksatmayan hastaların enfeksiyon riski büyük oranda azalıyor. Yani bir bakteriye bağlı olarak inme ya da kalp kapakçığında sorun çıkma riski en aza iniyor. Düzenli kontrol sayesinde ayrıcak kandaki şeker seviyesi de kontrol altına alınabiliyor. Çünkü ağızdaki bir enfeksiyonun varlığı şeker seviyesinin gerekli aralığa düşmesini engelliyor.

 

Ağızdaki enfeksiyon her zaman diyabete neden olmasa da, var olan bir sorunun ortaya çıkmasını tetikliyor.

 

Asit dişlere zarar veriyor

Dt. Alper Çıldır, beslenme biçiminde mümkün olduğunca şekerli besinlerden uzak durmak gerektiğinin altını çiziyor: Toplumun genelinde yemeği, bazik olarak adlandırılan meyve suyu ve kolalı içeceklerle sonlandırma alışkanlığı bulunuyor. Oysa bunun yerine sofradan kalkmadan önce ayran ve peynir gibi besinler tüketilmeli. Çünkü bazik içeceklerin içinde bulunan asit, ağzın ve dişlerin en büyük düşmanları arasında… Bu nedenle asitli besinler hiç tüketilmemeli ya da dişlere temas süresi en aza indirilmeli. Yedikten ya da içtikten sonra ağzı çalkalanmalı ve mümkünse dişleri fırçalanmalı.

 

Hastalanmamak için reçete basit: 1 fırça + 1 macun

Dişlerin bir gün bile fırçalanmaması ertesi gün dişlerde kanamaya yol açıyor. Bu nedenle dişlerin sabah, öğle ve akşam fırçalanması şart. Çünkü fırçalanmayan alanda hemen besin birikiyor. Diş yüzeyinde bakteriler oluşuyor ve bunlar diş eti kenarında hafif kızarıklıklar şeklinde kendini gösteriyor. Bu durum başlangıçta fark edilirse düzenli fırçalama ile diş etleri eski durumuna dönüyor. Ancak ileri aşamada bakteriler diş etinin altına indiği için geri dönüşümsüz diş eti hastalıklarına yol açılabiliyor. Geçmişte insanlar düzenli fırçalamamalarına rağmen, sağlıklı ve güçlü bir diş yapısına sahip oluyorlardı. Bunun temelinde de sağlıklı ve organik beslenme alışkanlıkları yatıyordu. Oysa beslenme şekillerinin tamamen değişmesi ve günümüzde hazır gıda tüketiminin daha fazla artması sonucu dişler daha az kullanılıyor. Bu durum genetik olarak da bir evrime neden oluyor. Yeni nesilde, 15-16 yaşındaki çocuklarda 20 yaş dişleri nadiren görülüyor. Uzmanlar bir süre sonra artık 20 yaş dişinin hiç kalmayacağını öngörüyor.


Her nefes, bakterileri artırıyor

Beslenme tarzının yanı sıra günlük yaşamda vazgeçilemeyen bazı kötü alışkanlıklar da diş sağlığını olumsuz etkiliyor. Tırnak yeme, kalem ısırma, dikiş dikerken iğnenin ağızda tutulması gibi birçok davranış dişlerde travmaya, diş boylarında farklılaşmaya, aşınmaya ve diş yüzeylerinde bozulmaya neden oluyor. Tütün mamullerinin kullanımı da diş sağlığına büyük zarar veriyor. Sigaradan alınan her bir nefes ağız ısısının 50-60 dereceye kadar artmasına neden oluyor. Bu da bakterilerin hızla çoğalmasına yol açıyor. Daha çabuk enfeksiyon ve çürük oluşuyor. Sigara ağız ve diş sağlığının yanında, diş estetiğine de zarar veriyor.

 

Formsanté Dergisi Şubat 2014 sayısı

 

Exit mobile version