Formsanté

Doktorunuza danışmadan kullanmayın!

01022014 ilac1

Hastaların yarısı doktorunun reçete ettiği ilaçları doğru kullanamıyor, birçok kişi ise eşine dostuna iyi gelen ilacı bir uzmana danışmadan kullanıyor. Sonuç; iyileşmeyen hastalıklar hatta geri dönüşü olmayan yan etkiler oluyor.

Uygun ilaçların, uygun nedenlerle, uygun zamanda, uygun hastalara, uygun miktarlarda verilmesi “Doğru İlaç Kullanımı” olarak tanımlanıyor. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi doğru kullanımda doktor kadar hastaya da büyük sorumluluk düşüyor. Günümüzde ilaçların doğru kullanılmamaları gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için önemli bir sorun oluşturuyor çünkü doktorun reçete ettiği ilaçları hastaların ancak yarısı doğru kullanabiliyor. İlaç kullanımı sırasında yapılan hatalar sadece hastalığın nüksetmesi veya vücutta belirgin değişiklikler olması sonucu fark ediliyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Doç. Dr. Turgay Çelik, “Organizma tarafından kompanse edildiği veya sorun oluşturmadığı için diğer birçok hatalı ilaç kullanımının farkına varılmıyor. Özellikle psikotrop (merkezi sinir sisteminde etki gösteren) ilaçlarda, ilaç kullanımının bırakılması sonucu hastalığın tekrar başlaması veya intihar gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkması halinde durumun ciddiyetinin farkına varılıyor” diyor.

Tedavilerin yarıda bırakılması veya yetersiz gerekçeler ile antibiyotik kullanılması, görevi hastalık oluşturan bakteri gibi mikro-organizmaların üremesini durdurmak veya öldürmek olan antibiyotiklerin etkisini kaybetmesine neden oluyor. Doç. Dr. Turgay Çelik, aynı durumun antiviral, antifungal ve antihelmintik ilaçlar için de geçerli olduğunu belirtiyor.

 

Tedaviye güven azalıyor

Hatalı ilaç kullanımının en büyük göstergesi, “Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi Ürünleri” olarak tanımlanan ve tedavi edici etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamış ürünlerin kullanımındaki artış… Aslında, sağlık otoritelerinin ilaç olarak onay vermediği bu ürünlerin kullanımının artması, o toplumda ilaçların doğru kullanılmadığının bir başka göstergesi oluyor. Şekil olarak ilaçlara benzeyen bu ürünlerin pazar payının artmasına paralel olarak hatalı ilaç kullanımı da artıyor. 

Doç. Dr. Çelik, “İlaçların yanlış kullanımı, bugün bazı tedavilerin etkinliğinin ve güvenirliğinin azalmasına, hastalıkların tam tedavi edilmeyerek kronik bir seyir almasına, hastaya sıkıntı ve zarar verir hale gelmesine, hatta gereksiz yere hastaneye yatmalara neden oluyor. Bunların bir sonucu olarak, sağlık hizmetlerinde iş gücü kaybı ortaya çıkıyor ve özellikle tedavide maliyetler artıyor” diyor.

01022014 ilac2

EN SIK YAPILAN HATALAR

* Doktora yeterli bilgi vermemek

Hastanın doktor tarafından kapsamlı değerlendirilmesi ilaçların doğru kullanılmasının ilk basamağını oluşturuyor. Bu değerlendirmede hastanın hastalığı, birlikte bulunan hastalıkları, psikolojik durumu, sosyal rolü ve bakım durumu gibi tüm faktörler göz önüne alınıyor. Hasta ve hastalık hakkında doğru bilgiler alındığı zaman, doğru tedavi yapılabiliyor. Ancak hastanın daha önce ameliyat olduğunu, hamileliğini, alerjilerini söylememesi gibi durumlar tedavinin yetersiz kalmasına ve başka sağlık problemlerinin oluşmasına neden olabiliyor. 

Doç. Dr. Turgay Çelik, tüm bilgiler paylaşılmış olsa dahi ilaçların beklenmedik etkileri ile her zaman karşılaşma olasılığı bulunduğunu belirterek, “Bu hatalı kullanımın değil, bireysel değişikliğin oluşturduğu bir durum. Beklenmedik etkiler çok nadir görülse de böyle bir durumda ne yapılacağına doktor ile birlikte karar verilmeli. Hekimin bilgisi dışında yapılan her şey yanlıştır” diyor.

 

* İlacı doktorun tarifi dışında kullanmak

Hastaların, bir sağlık kuruluşunda muayene olmadan veya hekime danışmadan pozitif etkisi nedeniyle etrafında duyduğu veya tavsiye edilen ilaçları kullanma eğilimleri bulunuyor. Ancak hekimin hastalığı değil, hastayı tedavi ettiğini; hastalık aynı olsa da herkesin tedavisinin farklı olabileceğini unutmamak gerekiyor. Doç. Dr. Çelik, “Birçok hastanın, çok basit hastalıklar ile kaybedildiği veya çok ağır hastalıklardan kurtulabildiğini her gün medyada görüyoruz. Bu tamamen hastanın bireysel farklılıklarından ve özelliklerinden kaynaklanıyor. Hekimler de bireysel farklılıklara göre aynı hastalığa sahip hastasına en uygun ilacı, en uygun dozu ve en uygun sürede vermek suretiyle tedavisini gerçekleştiriyor. Hekimin bilgisi dışında ilaç kullanmak tehlikeye açık hale gelmek demektir” diyor.

 

* Doktorun bilgisi dışında ilaç veya ürün kullanmak

Günümüzde çok sık görülen bir durum da sağlığın daha da bozulmasına neden olan; birden fazla ilacın bir arada kullanılması yaklaşımı yani polifarmasi… Toplumun en çok ilaç kullanan kesimi olan yaşlılarda bu oran %20-40 arasında değişiyor. Polifarmasi için risk faktörlerinde ileri yaş, birden fazla hastalığın olması, hastaneye sık yatışların olması, kadın cinsiyeti, depresyon gibi faktörler öne çıkıyor.

 

* Tedaviyi yarıda bırakmak 

Her tedavi bir süreç ve bu sürecin doktor tarafından izlenmesi veya neticelendirilmesi gerekiyor. Ancak toplumda hekimlerin vermiş olduğu ilaçları iyileşme belirtileri görülür görülmez bırakma eğilimi bulunuyor. Birçok insan da yakın çevresinin tavsiye ve tecrübelerine göre hastalığı tedavi etme veya ilacını kullanma eğiliminde oluyor. Özellikle doktorunun bilgisi dışında antibiyotik kullanan kişilerin o hastanın farklı mikro organizmalar ile karşılaştığında, hastalığının tedavisinin zorlaşacağını bilmesi gerekiyor. Doç. Dr. Turgay Çelik, doktora danışmadan uzun süre kullanılan ilaçların da zararlı olduğunu belirterek, “Hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar aslında bir çeşit kimyasal madde. Bunlar hekim kontrolünde kullanılmadığı zaman, yarardan çok hastaya zarar veriyor. Basit bir hastalık, antibiyotiğin etki göstermediği, ilaç bağımlılığına, karaciğer yetmezliğine hatta intihar girişiminde bulanan hastalıklar haline dönüşebiliyor. Kullandığınız ilacın veya tedavinin sorumluluğu hekime aittir ve bu sorumluluk hekim olmayan kişilere devredilememeli” diyor.

 

Yaprak ÇETİNKAYA

Formsanté Dergisi Ocak 2014 sayısı

 

Exit mobile version