Formsanté

Hareket etmek onların yaşam tarzı

yuzlesme-temmuz-2012-resim-1

Sağlığın ve güzelliğin vazgeçilmez ayağı olan hareketi hayatınızın bir parçası haline getirebilmeniz, ruh ve beden bütünlüğünüzü sağlayabilmeniz için her ay bu sayfalarda size yoga, pilates ya da fitness uzmanlarından tavsiyeler aktarıyoruz. Size uygun hareketleri yaptığınız zaman hangi kaslarınızın çalışacağını, hangi bölgeniniz sıkılaşacağını ya da ruhunuzun nasıl özgürleşeceğini anlatıyorlar. Bu ay ise onlara kendi deneyimlerini sorduk. Bu yazının sonuna geldiğinizde hangi branşa kendinizi yakın hissedeceksiniz bilmiyoruz ama şu bir gerçek ki onların satırlarından huzur ve mutluluk yansıyor. Belki de mutluluğun bir türlü bulamadığınız anahtarı bu hikayelerden birinde yatıyor.

yuzlesme-temmuz-2012-resim-2TUĞBA ÇAĞLAYAN
Fitness Eğitmeni

Fitness’ı her yere yanınızda götürebilirsiniz “Fitness’ı tercih etmemin en önemli nedeni; insanlara spor yapmayı sevdirebilmek, sporun hayatlarının bir parçası olmasını sağlayabilmek, onların kat ettikleri yolu görmek diyebilirim. Biz eğitmenler olarak kulüplerimizin de sunduğu imkanlar sayesinde haftanın her günü düzenli olarak belirli zaman dilimlerinde spor yapabilme şansına sahibiz. Bu sayede hem bir eğitmen olarak formumuzu koruyabiliyor hem de üyelerimize de örnek oluyoruz. Fitness’ın en önemli özelliklerinden birisi sizi belirli kalıplarda tutmaya çalışmamasıdır. Kişi kendi hedefini kendi ihtiyacına göre belirleyebilir. Fitness aynı zamanda sizi özgür kılar. Egzersizinizi hayatınızın bir parçası haline getirdikten sonra onu yanınızda her yere götürebilirsiniz. İsterseniz ülkeler arası, isterseniz şehirler aras›, isterseniz işten eve… Önemli olan zamanınızı ayırabilmektir. Bizler de hastalandığımız ve dinlenmemizi gerektiren zamanlar dışında bir eğitmen olarak seyahatte bile olsak zamanımızın bir bölümünü kendi kişisel çalışmalarımız için ayırıyoruz. Egzersizler sırasında bazı hormonların salgılanması artıyor ve kişi kendini psikolojik yönden rahat hissediyor. Bu olumlu etkiler sayesinde rahat ve özgüvenli bir insan olarak hem iş arkadaşlarımla hem özel hayatımdaki arkadaşlarımla hem de ailemle pozitif paylaşımlarda bulunabiliyorum. Düzenli spor yapan bir eğitmen olarak bedenimin ihtiyacına göre beslenmek zorundayım bu yüzden aynı şekilde düzenli bir beslenme programı uyguluyorum. İyi bir uyku düzenine sahibim. Fitness ile mutlu olan, kendine güvenen, yaptığı işi seven mutlu bir insanım. Her yaş grubundan insanı, sağlıkları için spor yapmaya davet ediyorum.”

Devamı diğer sayfada

yuzlesme-temmuz-2012-resim-3NESLİHAN İSKİT
Yoga Terapi Uzmanı

Günde bir paket sigara içerken yoga ile tanıştım “2000 yılında tıp alanında oldukça stresli bir işte çalışırken ve günde 10 kahve ve bir paket sigara tüketirken, o sıralarda Türkiye’de yeni yeni duyulmaya başlayan yoga eğitimine gitmeye karar verdim. İlk dersin sonunda vardığım yer o kadar güzel ve huzurluydu ki oradan ayrılmak istemedim. Ve karar verdim; yoga benim hayatımın bir parçası olmalıydı. Böylece çıktığım yolda diğer insanlara da yardımcı olabilmek için ve belki de tıp doktoru olmanın da etkisiyle yoganın tedavi edici yönüne ağırlık vererek eğitimler aldım, hala da devam ediyorum. Yogaya hiç ara vermiyorum çünkü yoga her gün yapılmalı. Yoga bir hayat felsefesidir, dolayısıyla hayatta olmanın bir gereğidir. Bunu şu anlamda söylüyorum; yoga sadece duruşlardan ibaret değildir yoga sekiz basamaklı bir yoldur ve bu basamaklar tek tek çıkılmalıdır. Vejetaryenim ve bu, çok uzun yıllar yoga yaptıktan sonra kendiliğinden gelişen bir durum. Hiç kimseye yemek alışkanlıkları konusunda fikir vermem ama unutmamamız gereken bir cümle var; sen ne yersen o’sun. Sosyal yaşamda daha sakin daha uyumlu kişilerle vakit geçirmeye çalışıyorum, zaten yoga sayesinde bir süre sonra ister istemez çevreniz böyle arkadaşlarla doluyor. Bence İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne şöyle bir madde konulmalı; yoga herkesin hakkıdır. Yogayı, çocuklar, ergenler, gençler, erişkinler, yaşlılar, sağlıklı insanlar, bedeninde problemi olanlar, hastalığı olanlar, hamileler daha doğrusu bu dünyadaki tüm canlılar yapmalıdır. Yoga yapmak için bir neden aranmaz, yoga yapılır.”

yuzlesme-temmuz-2012-resim-4ÖZLEM GÜRARSLAN
Pilates Eğitmeni

Her gün en az yarım saat kendim için pilates yapıyorum “10 yaşında amatör, 16 yaşında profesyonel spor yapmaya başladım. 1986-1987 yıllarında hentbol branşında İzmir’de yılın sporcusu seçildim. Sporu meslek ve yaşam biçimi haline getirecek haldeyken pilatesle tanıştım. Pilatesi, omurgayı desteklemekte önemli işlevi olan temel kaslar üzerine yoğunlaşan bir egzersiz olduğu için tercih ettim. Hayatımdan sporu çıkarmamak için kendi stüdyomu kurdum. Yanımda profesyonel eğitmenlerim olsa da haftada 6 grup pilates matwork dersini zorunlu olarak kendime ayırdım. Aralarda özel reformer dersi verirken her gün en az yarım saati ise kendim için yapıyorum. Pilates, esneme, gevşeme ve nefese yönelik hareketleri nedeniyle ruh sağlığı için çok tercih edilen bir metot. Aynı zamanda bir terapi sporu. Dengeli beslenme de ruh sağlını tetikleyen faktörlerden biri olduğu için doğru beslenmeye dikkat ediyorum. Tatilde bile olsam beslenme düzenimi asla bozmuyorum, öğün atlamamaya dikkat ediyorum. Pilates yapamadığım günlerde bedenimi ve ruh sağlığımı iyi hissetmediğim için tatilde bile olsam her gün mutlaka kendime bir saat ayırıyorum. Eğer o gün herhangi bir nedenle pilates yapamayacaksam, kondisyonumu korumak için günde en az bir saat yürüyüş yapmayı ihmal etmiyorum. Aileme ve çevreme örnek olduğum için pilates onların da yaşam biçimi haline geldi. Pilatesi 7’den 70’e herkese öneriyorum.”

yuzlesme-temmuz-2012-resim-5EFSEL BARAN
Fitness Eğitmeni

Hayatım boyunca yapabileceğim için fitness’ı seçtim “Hayatımın her döneminde spor vardı. 7 yaşında jimnastiğe başladım. İlkokul 3’ten üniversite 2’ye kadar hentbol oynadım. Fakat zamanla ‘Ya sakatlanıp sporu bırakmak zorunda kalırsam?’ diye düşünmeye başladım. Sınıf arkadaşlarım sayesinde fitness branşı için iş görüşmesine gittim ve o günden itibaren profesyonel sporculuğum bitti. Fitness’ı, sakatlanma riski çok düşük olduğu ve hayatım boyunca yapabileceğim için seçtim. Biz eğitmenler insanlara kendileri için en iyiyi, yani sağlıklı bir hayatı sunuyoruz ve alabileceğimiz en büyük haz ise insanların gözünde ışıldayan mutluluk oluyor. Her şeyden önce sporu bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini sağlıyoruz. Fitness hem fizyolojik hem de psikolojik olarak beni motive ediyor. Özellikle kalp-damar sağlığı açısından kendimi çok iyi hissediyorum. Formumu her daim koruyorum ve bu durum psikolojimi de olumlu etkiliyor, hayat kalitem yükseliyor. Spor yapmadığım günler yok denecek kadar az olsa da böyle günlerde kendime ihanet etmişim gibi hissediyorum, vücudum da yorgun oluyor. Haftada 3-5 gün egzersiz yaparak ve beslenmeme dikkat ederek formda kalıyorum. Güne enerjik başladığım için gün sonuna kadar enerjim hiç düşmüyor ve kendimi daha pozitif hissediyorum. Son olarak söylemek istediğim; birçok insan gelecekleri için banka hesabına para koyarak, ev ya da arsa alarak belli bir yatırım yapıyor. Peki sağlığınız için yeterli yatırımınız var mı?”

 

Devamı diğer sayfada

yuzlesme-temmuz-2012-resim-6PITIRCIK AKKERMAN
Balerin ve Pilates Eğitmeni

Pilates çok ciddi bir eğitim gerektiriyor “Bale yaşamımın son yıllarında Almanya’da dans ederken bir erkek arkadaşımız belinden sakatlandı. Doktoru kendisine 6 seans pilates tedavisi verdi ve böylece pilates ismiyle ilk kez karşılaşmış oldum. Tedavi inanılmaz bir sonuç verdi, arkadaşımız 6 seanstan sonra iyileşti. Bu olay bana bütün bale sanatçılarının pilates yapması gerektiği fikrini verdi çünkü bale sakatlanmaya son derece elverişli bir hareket tekniğidir. Bu fikirle baleyi bıraktıktan sonra pilates eğitimi almaya karar verdim. Amacım Türkiye’deki dansçıları pilatesle tanıştırmak ve böylece hem teknik gelişimlerini hızlandırmak hem de sakatlanma risklerini azaltmaktı. Türkiye’nin pilatesle yeni tanıştığı dönemde uzun süreli ve yoğun bir eğitim aldım. Pilates eğitmeni olmak henüz şimdiki gibi kolay değildi. Bunu vurguluyorum çünkü bu işin aslında ciddi bir eğitim gerektirdiğine ve yarım yamalak eğitimlerin önemli ve kalıcı sakatlıklara sebebiyet verdiğine işaret etmek istiyorum. Pilates bir spor değildir, bir hareket sistemidir, bütün hareket tekniklerinin altyapısını hazırlar, vücudu doğal formuna sokar, yaşamın neden olduğu deformasyonları yok eder. Aslında sadece hareketten ibaret bir öğreti de değildir. Yaşamın her alanıyla ilgili tavsiyeleri vardır ama hareket kısmı öne çıkmıştır. Benim bedenim pilatesle tanıştıktan sonra -bunca yıllık profesyonel balerin olmama rağmen- daha önce sahip olmadığım bir farkındalık kazandı. Nefes almayı öğrendim ve oksijenin bedenimin her dokusunda dolaştığını hissedebiliyorum. Zayıf taraflarımı keşfettim, hava koşullarının vücut üzerindeki etkisini ve bunları nasıl önleyebileceğimi biliyorum. Hareketsiz kaldığım dönemlerde bunun nasıl vazgeçilemez bir alışkanlık olduğunu anlıyorum. Çünkü kendinizi iyi hissetmediğinizde yaşamla olan ilişkiniz sorunlu oluyor, çevrenizle de sağlıklı iletişim kuramıyorsunuz. Pilates her yaşta ve her tip vücut tarafından yapılabilir. Bütün hareketler her vücut tipine göre ve her türlü zayıflığa göre uyarlanabilir. Pilates insanı daha sağlıklı, daha kuvvetli, kendiyle barışık ve kendine güvenen biri haline getirir. Bu yüzden her yaşta, her yapıda insana şiddetle tavsiye ediyorum. Yaşam kalitenizi yükselteceğinden ve sizi daha huzurlu biri haline getireceğinden emin olabilirsiniz.”

yuzlesme-temmuz-2012-resim-7MEY ELBİ
Yoga Eğitmeni

Yoga endişenin ve korkunun bittiği bir var olma hali sunuyor “Yogaya 1998’de New York’a öğrenci olarak gittiğim dönemde başladım. İlk günden itibaren beni tarifi zor bir şekilde etkiledi. Yogayı daha derinden anlamak, felsefesini, tarihini, asanaları daha doğru öğrenmek için 2000 yılında hocalık eğitimimi aldım. 11 Eylül 2011’den tam 10 gün sonra işsiz kaldım. Elimde yoga hocalık sertifikam vardı. İlk yoga derslerimi arkadaşlarıma vermeye başladım. Yoga, insan olmanın özüne olan bir araştırma… Yoga yolculuğu zaman içinde, kendiliğinden, herhangi bir gerginlikten özgürleşmektir. Derin bir tatmin ve memnuniyet hali, hasret ve endişenin bittiği, şefkatin, korkusuzluğun, bilgeliğin ve huzurun başladığı bir var olma hali sunuyor. Yoga yapan kişi şifalanıyor. Solunum, sinir, sindirim, hareket, lenfatik, boşaltım ve nörolojik sistem olumlu yönde etkileniyor. 14 senedir fiziksel yoga ve meditasyonun içindeyim. Her gün kimi zaman daha kısa, kimi zaman daha uzun yoga matımın üstüne çıkıyorum. Atladığım günler tabii ki oluyor ama yoga sadece fiziksel yoga uygulaması ile sınırlı değil. Matın üstünde yaşadığın farkındalık zaman içinde tüm günlük yaşantına yansımaya ve ışık tutmaya başlıyor. Gerçekten uzun süre fiziksel yoga yapmadığım zaman bedenimde ağrılar başlıyor, ağır hissediyorum, enerjim düşüyor, zihnim bulanıyor. Fiziksel yoga yaptığım zaman daha zinde, inanılmaz enerjik, mutlu, bütün, korkusuz ve huzurlu oluyorum. Daha az hastalanıyorum. Ve ister istemez, beden, zihin ile daha sağlıklı bir ilişkiye girdiği için, bedeni ve zihni çok yoran, sigara ve içki gibi bazı kötü alışkanlıklardan zaman içinde sıyrılmaya başlıyorsun. Ben de sigara içmiyorum, içkiyi çok az içebiliyorum. Şekeri çok az tüketiyorum. Yogayı herkese öneriyorum. Her yaşta insan kendi beden sınırları içerisinde yoga yapabilir. Yoga; din, dil, ırk, yaş, zengin, fakir ayrımı yapmadan herkese hitap ediyor. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan daha sağlıklı olmak, kendi doğamız ve hayatın doğası ile daha bilinçli bir ilişkiye girebilmek için herkese yoga yapmalarını gerçekten tavsiye ediyorum.”

Yaprak ÇETİNKAYA

Formsanté Dergisi Temmuz 2012 Sayısı

Exit mobile version