Formsanté

Kalbinizi korumaya bugün başlayın

30092014 kalp01

Menopoz dönemine kadar hormonlarımız kalp ve damar sistemimizi korusa da sonrasına yatırım yapmak için bugünden önlem almamız gerekiyor.

Doktorlar da şahit ki hastalık yönetimi konusunda erkeklerden iyiyiz. Tüm ailenin sağlık kontrolleri, dikkat edilmesi gereken belirtiler, var olan ilaçların düzenli kullanımı ve sağlıklı beslenme kuralları bizden soruluyor. Her konuda bu kadar hassasken kalbimize de aynı özeni göstermemiz gerekiyor çünkü kalp damar hastalıkları sadece erkeklere özel bir hastalık değil. Menopoza kadar tablo yüzde 70 erkekler, yüzde 30 kadınlar oranında olsa da sonrasında ne yazık ki erkekleri yakalıyoruz. Tabii bu hastalıkların ortaya çıkışı birkaç ayda olmuyor. Gençlikte alınacak önlemler menopoz döneminde karşılaşılacak sorunların hiç ortaya çıkmamasını sağlayabiliyor. Kadınlar olarak kalp sağlığımızı korumak için neler yapmamız gerektiğini Memorial Şişli Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener’e sorduk. 

Hormonal aktivitelerin kadınların kalp ve damarlarını koruduğunu belirten Uzm. Dr. Şener, “Kalp damar hastalıkları yıllar içinde ortaya çıkıyor ve yaşam tarzı alışkanlıkları hastalığın ortaya çıkmasında belirleyici oluyor. Sigara alışkanlığı, özellikle kadınlarda daha önemli hale gelmeye başlayan kilo artışı, aktivitenin azalması ve diyabet, hipertansiyon gibi damar sertliğine yol açacak hastalıkların gelişimi genç yaşlardan itibaren başlıyor. Bu nedenle beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının genç yaşlardan itibaren koruyucu olması gerekiyor ki ileri yaşlarda kalp damar hastalığı gelişmesin. Yani, ‘Ben menopoza kadar hormonlarım sayesinde korunuyorum’ düşüncesi doğru değil. Genç yaştan itibaren mutlaka sağlıklı yaşam tarzını benimsemek ve uygulamak gerekiyor” diyor. 

 

Kendinizi tanıyın

Eğer genetiğinizde kalp hastalığı varsa ömür boyu sigaradan uzak durmanız, doğum kontrol hapı kullanmamanız, kolesterolünüzü düşük tutmanız, kilo almamanız ve egzersiz yapmanız gerekiyor. Bunların dışında tüm kadınların kalp damar hastalığı açısından 40’lı yaşlarda kardiyoloji kontrollerine başlamaları ve hamilelik öncesi ekokardiyografi çektirmeleri öneriliyor.

 

Kalp fazla kilo istemiyor

Nasıl ki bir halterci 130 kiloluk halteri kaldırırken 131 kiloyu kaldıramayabiliyorsa her vücudun da taşıyabildiği belli bir kilo var. Bunun üzerine çıkılmaya başlandığında vücut yapısı bozuluyor, kan basıncı ve kolesterol yükseliyor, damar sertliği oluşuyor ve hastalık gelişiyor. Bu nedenle hareketli bir yaşam sürmek ve ideal kiloyu korumak kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor. 

Dr. Şener, “Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. 80 kilo olması gereken kişi 100 kilo olduğunda diyet uygulayıp başarılı olamazsa, ‘Nasıl olsa zayıflayamıyorum’ deyip bu kiloyu kabulleniyor. Oysa bazen aşırı kiloların içinde bile sadece beş kilo vermek çok önemli faydalar sağlıyor. Örneğin kilo fazlalığı ile birlikte horlama, hipopne (uykuda solunum yavaşlaması ile oksijenin düşmesi), uyku apnesi (uykuda solunumun duraklaması) gibi durumlar sabah yorgun uyanmaya ve kilo almayı artıran hormonal değişikliklere, tansiyonun yükselmesine ve kalbin yükünün artmasına neden oluyor. Oysa sadece birkaç kilo vererek gece daha rahat uyuyabilirsiniz ve oksijenlenmeniz daha iyi olabilir. Diz, bel ve kalça gibi eklemlerinizdeki problemleri de engellemiş olursunuz. Bu çok önemli çünkü eklemlerdeki sorunlar ilerlediğinde kalp açısından çok önemli olan fiziksel egzersizi yapamıyor olacaksınız. Bu nedenle ideal kiloya inemeseniz bile kilo vermekte ısrar edin, birkaç kilo bile olsa fazlalıklardan kurtulmaya bakın” diyor. 

 

Değerlerinize göre beslenin

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener, beslenme konusunda kalp damar hastalığı olanlar ve olmayanlar ayrımını yapmanın çok önemli olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Hastalığı olanlarda kolesterolün ve kan şekerinin yüksekliği, aşırı tuz kullanımı önemli bir yük oluşturarak hastalığın ilerlemesine sebep oluyor. Bu nedenle et, yağ, protein açısından kesinlikle kolesterolden fakir beslenmek, hayvansal yağlardan uzak durmak, yüksek kaloriyi ve şekeri azaltmak gerekiyor. Kolesterol ilaçlarının da kesinlikle kullanılması gerekiyor. Bu dünyada da böyle yapılıyor ve tartışılmıyor.” 

 

30092014 kalp03Protein diyetleri yapılabilir ama…

Sağlıklı bireylerde ise hayvansal yağların tüketilmesinin ve proteinden zengin beslenmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Şener, “Aslında çok eski yıllardan beri bilinen ve son zamanlarda yine popüler olan proteinden zengin, karbonhidrat ve yağların azaltılarak yapıldığı diyet tarzı gerçekten zayıflatır. Kalp damar hastaları ya da ailesinde kalp hastalığı öyküsü olanlar için sağlıklı değildir. Ancak sağlıklıysanız, diyabetiniz yoksa, ailenizde kalp hastalığı yoksa bu tür diyetleri takip etmeniz mümkündür. En iyisi bir hekimden görüş alıp bu diyetleri uygulamaktır” diyor. 

Ömür boyu sağlıklı bir kalbe sahip olmak için beslenmedeki en önemli anahtar birçok konuda olduğu gibi denge… Vücudun ihtiyacı olan yağ, protein ve karbonhidratın dengeli tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Deniz Şener, “Akdeniz mutfağı denilen beslenme modeli ideal. Önemli olan nitelikli yiyeceklere ulaşmaktır. Etin, balığın, tavuğun en sağlıklısını yemek, sıvı yağ ve özellikle zeytinyağını tercih etmek, karbonhidrat tüketimini meyve şekeri olarak yapmak, meyve sebzeyi mevsiminde ve organik tüketmek, rafine şekerden uzak durmak, ekmeğin kepekli, çavdarlı ve tam buğdaylı olanlarını tercih etmek sağlıklı beslenme sağlayacaktır” diyor. Dr. Şener, beslenmenin standart diyetlerle değil kişiye özgü planlanması gerektiğini de ekliyor. 

 

Her gün yarım saat yürüyün

Egzersizin makul sürelerle yapılanı kalp için gerekli ve faydalı olurken fazlası ise kalbi zorluyor. Profesyonel spor ve fazla egzersiz yapan kişilerin kalbinde “sporcu kalbi” denilen ve fazla yüklenmeden oluşan yıpranma, büyüme, deforme olma, kapaklarda bozuklukların gelişmesi gibi durumlar söz konusu oluyor. Bu nedenle profesyonel sporcu gibi egzersiz yapmak kalbe zarar verebiliyor. Bunun yerine çok fazla yarışma ve mücadele içinde olmayan sporlar herkese tavsiye ediliyor. İleri seviye sporlara başlayacakların ise kardiyolog görüşü almaları tavsiye ediliyor. Adaleleri geliştirmek için yapılan ağırlık kaldırma sporlarının da kalbe yük oluşturduğunu belirten Dr. Şener, “Yüksek kilolara girmeden, az kilo ile daha fazla tekrar yapılarak daha fit olmayı sağlayan spor tarzını doğru buluyorum. Saatte yaklaşık 5 km hızda bir saatlik yürüyüş makul bir egzersizdir. Ama 10 km’lik daha hızlı bir koşu kalbe fazla yük oluşturur. Minimum haftada üç gün yarım saatlik yürüyüş mutlaka yapılmalıdır ama ideal olanı her gün yarım saattir” diyor. 

 

Mola vermeyin

Eğer bir adımsayarınız varsa ve günde 10 bin adım atmakla övünüyorsanız size kötü bir haberimiz var. Evet, 10 bin adım kalori yakmanızı sağlayabilir ancak bu adımların arasında verdiğiniz aralıklar kalbinizin gerekli faydayı almasını engelliyor. Dr. Deniz Şener durumu şöyle açıklıyor: “Eğer aralarda dinlenerek ve 10’ar dakika yürüyerek toplam bir saat yürüyüş yapıyorsanız egzersiz yaptığınız süre 10 dakikadır. Bir ev kadınının bütün gün koşuşturarak yapmış olduğu hareketler yorgunluk yaratır ama egzersiz değildir. Egzersiz olabilmesi için nabız sayısın normalin bir buçuk katına, yani dakikada 80 ise 120’ye çıkması, tansiyonun da bir miktar artması ve devam eden egzersizle yağların yakılmasının sağlanması gerekiyor.”

 

30092014 kalp02Hamilelik hastalığı tetikleyebilir

Kalbin hastalıkları denildiği zaman sadece damar sistemini değil, kapakları ve adalesini de düşünmek gerekiyor. Hamilelikte vücudun ve kalbin yükü artıyor. Artan bu yük nedeniyle kalp kapaklarında daha önceden oluşmuş olan problemler ciddi boyutlara gelebiliyor. Hamilelik söz konusu olmasa yaşam boyu kalp kapağına müdahale gerekmeyecek olan kadınlar, hamilelik sonrasında kapaklarda bozulma ile birlikte bu ameliyatı olmak zorunda kalıyor. Bu nedenle romatizmaya bağlı veya doğtan gelen kalp kapak hastalıklarında hamilelik öncesinde ekokardiyografi ile bu kapakların değerlendirilmesi gerekiyor. 

 

Menopoz kafa karıştırıyor

Menopozun çabuk yorulma, terleme, geçici tansiyon yükselmeleri ve çarpıntı gibi belirtileri kalp hastalığı belirtileri ile karışabiliyor. Gerçekten kalp hastalığı belirtileri olanlar bunları menopoza yorup doktora gitmeyi ihmal edebilirken, bazı kadınlar da kalp hastalığı endişesi ile menopoz belirtileri için sık sık kalp doktorlarına başvuruyor. Dr. Şener, “Eforla ortaya çıkıp dinlenme ile yok olan tüm belirtiler kalple ilişkilidir. Bunların dışındaki belirtiler menopoz ile ilgili olabilir” diyor.

 

Belirtileri önemseyin

Hiçbir sorununuz yokken aniden başlayan ritim bozuklukları ve çarpıntılar, eforla gelen göğüs ağrısı, çabuk yorulma ve baş ağrısı ile birlikte sürekli tansiyon yüksekliği (15/9 ve üzeri) söz konusu ise bir kardiyoloji uzmanı ile görüşmenizde fayda var. Kadınlarda göğüs adalelerindeki, memede oluşabilen ve boyun-omuz kireçlenmelerine ait ağrılar sık görülüyor, hatta karıştırılabiliyor. Dr. Deniz Şener, “Kalp ağrısı farklı bir karakter gösterir. Egzersiz ile ortaya çıkar ve dinlenme ile kaybolur. Yürürken, merdiven çıkarken ortaya çıkıp dinlenince 5-10 dakika içinde geçiyorsa bu ağrıyı önemseyin” diyor.

 

Kırık Kalp Sendromu

Türkiye’de kadınlar zor şartlar altında yaşıyor. Hangi sosyoekonomik gruptan olursa olsun kadınların yükü her zaman daha fazla oluyor. Ekonomik bağımsızlığı elde eden kadınlar bunun avantajlarını yaşarken diğer yandan evdeki yüklerinin paylaılmaması, iş hayatındaki zorluklar gibi nedenlerle daha fazla gerginlik yaşıyor. Kadınlarda menopoz döneminde görülen Broken Heart Syndrome (kırık kalp sendromu) ile stresle birlikte aniden kalp yetersizliği oluşuyor, kalp deforme oluyor, bir anda pompa yapamaz hale geliyor ve yaklaık bir aylık tedavi ile hasta tamamen normale dönüyor. Nadir görülse de bu sendrom kadınların stres ve kırılma ile neler yaadıklarını aslında çok iyi ifade ediyor.

 

Yaprak ÇETİNKAYA

Formsanté Dergisi Eylül 2014 sayısı

 

Exit mobile version