Bilimsel araştırmalar, yediğiniz şeylerin sağlıklı ve keyifli olmanızı sağladığını kanıtlıyor. Kaslarınızın güçlenmesine, doğru kiloda kalmanıza ve hatta kansere karşı korunmanıza bile yine doğru beslenme alışkanlıkları yardımcı oluyor. Şimdi sizler için hazırladığımız bu sayfaları yırtın ve buzdolabınızın üstüne yapıştırın. Yemeklerinizi hazırlarken sihirli olanlarını birleştirerek sağlıklı olmanın ve uzun yaşamanın sırrını keşfedin.
KALP KRİZİNİ ÖNLEYİN
Fıstık ezmesi: Fıstık ezmesiyle aranız nasıl? Yanıtınız hayırsa, kalp krizini önlediğini hatırlatalım. Amerika’da yapılan önemli bir araştırma, günde 30 gr fıstık ezmesi tüketen kadınların kalp krizine yakalanma riskinin
yüzde 40 azaldığını gösteriyor. Bunun yanı sıra fıstık ezmesi, sanıldığının aksine, yüksek kolesterolü de önlüyor. O zaman, kalbinizi korumak için, sofranızdan fıstık ezmesini asla ihmal etmeyin.
Tam buğday: Esmer besinlerin ilk bakışta tatsız tuzsuz gibi göründüğünü biliyoruz. Ancak, Amerikan Medikal Derneği Gazetesi’nin haberine göre esmer ve lifli besinleri tüketenler, kansere karşı yüzde 51 daha güçlü bir vücuda sahip oluyor. Esmer ekmek, bulgur ve kahverengi pirinci diyetinize bolca ekleyin. Hatta çok sevdiğiniz ama kilo almaktan korktuğunuz için yemediğiniz makarnayı, kepekli olanla yer değiştirebilir vücudunuza sağlık katabilirsiniz.
Kakao tozu: Çocukların bildiği bir şey var demek ki! Boşuna çocuktan al haberi demiyorlar… Klinik Amerika Gazetesi’nin haberine göre, kahvenize ya da sütünüze katacağınız bir kaşık kakao tozu, kalp krizi riskinizi azaltırken, bir taraftan da sizi keyiflendiriyor.
UNUTKANLIKLA SAVAŞIN
Kahve: Cardiff Üniversitesi’nin çalışmalarına göre, gün içinde kahveyle beraber vücudumuza giren kafein, bilgileri çok daha hızlı bir biçimde hatırlamamıza yardımcı oluyor. AraştIrmayI yürüten Prof. Andrew Smith’e göre kafein, depresyonu da azaltan etkenler arasında yer alıyor. Gün içinde 150 miligram kafein (1 fincan kahvede ortalama 80 ila 135 mg bulunuyor) vücudunuz için oldukça yararlı oluyor.
Akdeniz tipi beslenme: The Journal of The American Medical Association’ın araştırmasına göre, Akdeniz tipi beslenen insanlar, diğer tarzda beslenenlere göre daha fazla şeyi akılda tutabiliyor. Akdeniz diyetiyle beslenmek alzheimer hastalığı riskini azaltırken, hafızanın güçlenmesine yardımcı oluyor. Bunun asıl sebebi olarak da, bu beslenme tipinde yüksek miktarda yeşillik, sebze ve meyvenin olması gösteriliyor. Hafızanızın güçlü olması için bol miktarda sebze, meyve ve salata tüketmek şart!
Kırmızı şarap: Kırmızı şarabın içinde yer alan antioksidanlar, alzheimer hastalığı riskini yüzde 50’ye kadar azaltıyor. Eğer şarabı doğrudan içemiyorsanız, kahvenizin içine ekleyebilir, çikolatayla beraber ya da tatlınızın yanında tüketebilirsiniz.
SAĞLIKLI ZAYIFLAYIN
Yumurta: Rafadan, kayısı ya da omlet? Kahvaltının vazgeçilmezi yumurtanın aynı zamanda dengeli kilo vermek konusunda iddialı olduğunu biliyor muydunuz? Maastriht Üniversitesi’nin araştırmasına göre, her sabah yenilen bir yumurta, protein açısından güçlü olduğu için enerji yakmanıza yardımcı oluyor.
Antep fıstığı: Kim demiş Antep fıstığı hem kilo hem de sivilce yapar diye? Bu eski inanışları bir kenara bırakın ve Amerika Klinik Beslenme Gazetesi’nin bilimsel araştırmasına kulak verin: Günde bir avuç yiyeceğiniz Antep fıstığı, oleik asid içeriyor ve sizi gün boyu, sanki bir öğün yemek yemiş gibi tok tutuyor.
Yeşil salata: Zayıflamak isteyenler için salata yemek zaten bilindik bir yöntem, ancak yeşil salatanın çok düşük bir kaloriye sahip olduğunu hatırlatalım. Yeşil salatayı tüketirken bol bol su içmeyi ihmal etmeyin, hazmı kolaylaştırıp sindirime yardımcı oluyor.
YÜKSEK TANSİYONU ENGELLEYİN
Mandıra ürünleri: Yoğurt, süt, peynir ve diğer süt ürünleri, kalsiyum deposu olarak hem kemikleri güçlendiriyor hem de yüksek tansiyonu tehlike olmaktan çıkarıyor. Süt ürünlerinin içinde yer alan sodyum, kan basıncını düzenliyor, bir taraftan da içeriğindeki D vitamini ile kalbi koruyor.
Kuşkonmaz: Yalnızca lüks restoranlarda ya da marketlerde konserve şeklinde satılan kuşkonmazın, tansiyonu düzenlediğini biliyor muydunuz? Aynı zamanda kilo vermenize de yardımcı olan bu asil bitkiyi öğünlerinize katma vakti çoktan gelmedi mi?
Zeytinyağı: Zeytinyağının yüksek tansiyonu düzenleyici bir etkisi olduğunu kanıtlayan John Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Willet, gün içinde salata ve sandviçlerde bile zeytinyağı tüketimini öneriyor. Özellikle rafine olan bir çeşit seçilmesinin altını çizen Willet, zeytinyağının diğer yağlara oranla kalori bakımından daha düşük olduğunu da vurguluyor.
KANSERE DUR DEYİN
Zerdeçal: Arada bir yemeklerinize kullandığınız zerdeçalın kansere karşı etkili olduğunu biliyor muydunuz? Minesota’daki Allina Hastanesi’nden Dr. Gregory A Plotnikoff’a göre, zerdeçal, kansere karşı ilaçlardan daha fazla bir etken içeriğe sahip. Özellikle karabiberle beraber et yemeklerine ya da çorbalara katacağınız bu baharatla hem yemeklerinizi lezzetlendirebilir hem de vücudunuzu kansere karşı koruyabilirsiniz.
Lahana: Kışın en lezzetli sebzelerinden biri olan lahana da kansere karşı etken madde içeriyor. Bununla beraber Brüksel lahanası, karnabahar ve brokoli gibi turpgiller sınıfından olan sebzeler de kolon ve özellikle göğüs kanserinden korunmanız için birebir. Bu sebzeler özellikle östrojen üretimini hızlandırıyor ve hücrelerinizi yeniliyor.
C vitamini: Özellikle C vitamini deposu olan çilek, hem yemesi keyifli hem de çok faydalı bir meyve. Colorado Kanser Merkezi’nden Prof. Tim Byres, C vitamini tüketiminin pankreas, mide ve kolon kanserine engel olduğu görüşünü savunuyor. Tam bir antioksidan olan C vitamini kansere neden olan serbest radikalleri engelliyor. Ancak, uzmanların önerisine göre, yalnızca C vitamini almak yetmiyor, meyve sepetinize kivi, çilek, guava ve turunçgilleri de eklemeniz gerekiyor!
RUHUNUZU ŞIMARTIN
Karbonhidrat: Enerjiniz ya da modunuz düşük olduğunda yapmanız gereken tek şey, kendinize bir tabak spagetti haşlamak olabilir. Çünkü yapılan araştırmalar, karbonhidrat deposu besinlerin insan modu üzerinde olumlu etki yarattığını kanıtladı.
Börülce: B vitamini deposu olarak bilinen börülce, beyin hücrelerinin hızlıca artmasına yardımcı oluyor. Günde 85 gram tüketeceğiniz börülce, kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlıyor.
YORGUNLUĞU GİDERİN
Biftek: Belki eti sevmiyorsunuz ya da son günlerde kırmızı etin zararlı olduğunu düşünüyorsunuz, ama yanılıyorsunuz! Bir dilim iyi pişmiş biftek kandaki oksijen seviyesini artırıyor ve üstelik gün içinde harcadığınız enerjiyi geri kazandırıyor. Kırmızı etin yanında ördek, tavuk ve deniz ürünleri de hayvansal protein açısından oldukça zengin protein depolar› olarak sayılıyor. Bu arada küçük bir uyarı, yanında haşlanmış sebze ve bir bardak taze sıkılmış portakal suyunu da öğününüzden eksik etmeyin.
STRESE GİRMEYİN
Halibut balığı: Stresin aynı zamanda magnezyum eksikliğinden kaynaklandığı artık biliniyor. Yalnızca 85 gram ve ızgara olarak tüketeceğiniz bu balık, sizi olduğunuzdan daha sakin ve huzurlu kılacak.
Siyah çikolata: Bitter olarak da bildiğimiz siyah çikolatanın mutluluk verdiğini bilmeyeniniz var mı? Kakao içerdiği için de uzmanlar tarafından önerilen siyah çikolatayı günde 85 grama kadar tüketebiliyorsunuz.
GÜZELLEŞME VAKTİ
Kırmızı biber: Tam bir C vitamini deposu olan kımızı biberi ister taze isterseniz toz olarak tüketin. Bağışıklık sistemine de iyi gelen kırmızı biber, kolajen üretimini de artırıp kırışıklık oluşumunu engelliyor.
Midye: Afrodizyak etkisine de sahip olan midye (istiridye) saçlarınızın güçlenmesine yardımcı oluyor. Saçların dökülmesini de önleyen midyeyi dilerseniz makarnayla beraber afiyetle tüketebilirsiniz.