Formsanté

Uzmanlar ruhlarını nasıl dinlendiriyor?

12092013 yuzlesme1

Günlük yaşamın stresi, özellikle de büyük şehirlerde yaşayanlar için kimi zaman katlanılmaz olabiliyor. Kalabalık ve trafik, başlı başına sıkıntı sebebi… Bunun üzerine yoğun ve stresli bir çalışma hayatı da eklenince, hayat çekilmez hale gelebiliyor. Üstüne üstlük söz konusu meslek grubunun birinci önceliğinin insan hayatı olduğunu hesaba katın, sağlık profesyonellerinin ne denli büyük bir stres altında olduğunu tahmin edebilirsiniz. Biz de bu noktadan yola çıkarak, uzmanlara böylesi ağır bir sorumlulukla baş etmek için neler yaptıklarını, ruhlarını ve bedenlerini dinlendirmek için nelerden yardım aldıklarını sorduk.

12092013 yuzlesme2Prof. Dr. Yonca TABAK – Astım ve Alerji Hastalıkları Uzmanı

Ruhumu, egomdan kurtularak besliyorum

“Hekimliğin dünyadaki en zor mesleklerden biri olduğunu düşünüyorum. Bizler bir yandan hastalarımızı tedavi ederken, bir yandan da bu mesleğin getirdiği negatif enerjilerden temizlenmek zorundayız. Birçok kişinin belki de yılda bir kez doktora geldiğinde ya da işi düştüğünde hissettiği olumsuz hisleri, bizler her gün hissediyoruz. Yaşamımın yoğunluğu nedeniyle yorulan ruhumu, egomdan kurtularak besliyorum. Ego, bu dünyada varlığını sürdürmek için ruhun etrafında örülen bir kabuğu andırıyor. Farklı bir deyişle, doğduğumuz andan itibaren tuğla üstüne tuğla koyar gibi, toplumdan edindiğimiz geri bildirimler ışığında yarattığımız bir maskeye benziyor. Bu maske bizi dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korur gibi görünüyor. Oysa yaptıklarımızın farkında olmazsak kendi yarattığımız hapishanede yaşamaya mahkum kalıyoruz.

Bence yaşamın temelini, sevgi enerjisi oluşturuyor. Etrafındaki herkese, her şeye sevgi vermek insanın ışığını parlak tutuyor. Sınırsızca sevgi verebilmek ve alabilmek için de etrafımızda ördüğümüz ego duvarını kaldırmak gerekiyor. Bu anlamda ben çevremdekilerin karşısına doktor ya da akademisyen kimliğimle değil, sadece insan olarak çıkmaya çalışıyorum. Hastalarıma yardım ettiğimde onların yüzündeki mutluluk, minnettarlık ve sevgi ifadelerini içimde hissediyorum. Bu değerli kaynakla ruhumu besliyorum. Öte yandan kendimi olumsuz olaylardan uzak tutmaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca az televizyon seyredip, az gazete okumaya çalışıyorum. Bu gerek işimde gerekse özel yaşamımda daha aydınlık daha parlak olmama yardımcı oluyor. Günde en az bir saat deniz kenarında doğayla iç içe olmaya özen gösteriyorum. Doğanın varlığı sayesinde varoluşu hissediyor, gündelik dünyevi olayları gereğinden fazla önemsemekten korunuyorum. Çevremdeki güzelliklerin mümkün olduğunca tadını çıkarmaya çalışıyorum. Gündelik işlerden bunaldığımda yalnız kalmayı tercih ediyorum. Sessizlik ve yalnızlık bana derin bir huzur sağlıyor.

Sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorum. Vücudumda alkali bir ortam yaratmaya gayret ediyorum. Hayvansal gıdalar ile şekerden mümkün olduğunca uzak duruyorum, bol meyve ve sebze yemeye özen gösteriyorum. Yediğim şeylerden keyif almaya çalışıyorum.”

 

12092013 yuzlesme3Uzm. Dr. Arzu YALÇIN – Dahiliye Uzmanı

Her sabah aynada kendime gülümsüyorum

“Doktorluk; kutsal, manevi tatmini çok yüksek bir meslek olmasına karşın, bir o kadar da yorucu ve yıpratıcı olabiliyor. Gün boyu hastalık, sıkıntı ve dertle karşı karşıya kalmak enerjinizi tüketebiliyor, yorulabiliyorsunuz. Öte yandan kadın olmanın getirdiği anne ve eş gibi kimlikler de eklenince güçlü, dinamik olmak için birtakım yöntemler geliştirmek gerekiyor. Eve giderken işte yaşadığım her şeyi olabildiğince hastanede bırakmaya çalışıyorum. Sabah kalktığımda mutlaka aynaya bakıp gülümsüyorum. Önce kendimi, sonra da tüm insanları çok sevdiğimi söylüyorum. Her gün bakımlı, şık, ışıl ışıl olmaya çalışıyorum.

Benim için büyük enerji kaynağı olan üç çocuğum var. Son bir yıldır enerjimi düzenlememi öğreten bir yaşam koçuyla çalışıyorum. Bu konuda çok çaba gösteriyorum. İç huzurun önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu dışa da yansıyor. Hastalarımla empati kurmaya özen gösteriyorum. Her zaman onların hasta olduğunu hatırlamaya çalışıyorum. Davranışlarının doğal olabileceğini kabulleniyorum. Yaşadıkları sorunla ilgili elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum ama içselleştirmiyorum. Başka bir enerji kaynağım da dua… Her sabah mutlaka dua ediyorum. Bunu gün içinde de aralıklı olarak sürdürüyorum. Sahip olduğum her şey için şükrediyorum.

Kilo sorunum yok ama yediklerime dikkat ediyorum. Büyük porsiyonlar yerine, istediğim şeyleri yemeye özen gösteriyorum. Sadece yemek için, bedenime kalori yükleyecek yiyecekleri tüketmiyorum. Egzersiz olarak yürüyüş yapıyorum, zaman zaman da yüzüyorum. Gelecek günlerde de pilatese başlamayı düşünüyorum.

Hastalıklardan korunmada yeterli uykunun önemine inanıyorum. Günde sekiz saat uyumaya çalışıyorum. Sigara içmiyorum. Tıp fakültesinde öğrenciyken aşılarım yapılmış olsa da tekrarlanması gerekenleri ihmal etmiyorum. Hepatit B, tetanos ve sonbaharda da grip aşısı yaptırıyorum. Zatürre aşısı da yaptırmayı düşünüyorum. El yıkamak hekimlikte büyük önem taşıyor. Ancak doğru el yıkama kurallarını uygulamak gerekiyor. Çok riskli bir durum olmadıkça, hastaları muayene ederken maske dahi takmıyorum. Bu konuda korkumun olmamasını, sürekli hastalarla karşılaşmaktan dolayı bağışıklığımın yüksek oluşu ve pozitif düşünmenin etkisine bağlıyorum. Düşünce gücünün birçok şeyi iyiye ya da kötüye yönelteceğine inanıyorum.”

 

12092013 yuzlesme4Mine BİLGE – Diyetisyen

Her gün, düzenli nefes egzersizi yapıyorum

“İş hayatında planlı çalışanların, kendileri için daha fazla zaman ayırabildiklerine inanıyorum. Günlük koşuşturmacanın dışında kendimle ya da en yakınlarımla vakit geçirirken ‘an’da kalmaya çalışıyorum; yani yemek yerken aynı zamanda ‘Şu işi nasıl tamamlarım?’ diye düşünmüyorum.

Hafta sonu seyahat ederek, hem psikolojik olarak rahatlıyorum hem de motivasyonumu artırıyorum. Güne başlarken, gün içinde fırsat buldukça ve gece yatmadan önce nefes egzersizleri yapıyorum. Bunlar mental olarak rahatlamama, ruhsal ve zihinsel farkındalık kazanmama yardımcı oluyor. Bence kaliteli hayat, lezzetten ve keyiften uzak durmak anlamına gelmiyor. Enerjimi ve motivasyonumu koruyabilmek için her sabah farklı bir kahvaltıyla güne başlıyorum ve 30 dakika yürüyüş yapıyorum. Sağlığımızı korumak için dengeli ve nitelikli beslenmek gerekiyor. Bu yüzden tabağımı ihtiyacım kadar planlıyorum. Porsiyonlarım ne çok, ne az oluyor. Öte yandan yemekleri lezzetlendirmek içim baharat kullanıyorum. Kırmızı et tüketimimi haftada iki öğünle sınırlandırıyorum. Salataları limon suyu, balzamik sirke ve baharatlarla lezzetlendiriyorum. Siyah çay ve kafeinli içeceklerin yerine, yeşil ve beyaz çay gibi antioksidan değeri yüksek içecekler tüketiyorum. Ayrıca günde 2,5-3 litre su içmeye özen gösteriyorum.”

  

12092013 yuzlesme5

Doç. Dr. Cengiz BAHADIR – Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

Su altında yukarıdaki dünyayla bağımı koparıyorum

“Onca yıl okumak, uzmanlık sınavı, ihtisas, zorunlu hizmet derken ömrünüzün uzunca bir bölümünü bu mesleğe adıyorsunuz ama yetmiyor. Doktor olarak bizler, insanla uğraşıyoruz ve hasta kişiler sizden dertlerine bir şekilde çare bulmanızı istiyor. Uzmanlığım gereği rehabilitasyon gerektiren sakatlayıcı hastalıklarla çok sık karşılaşıyorum. Omurilik yaralanması geçiren genç hastaya bir daha yürüyemeyeceğini ya da bir anneye çocuğunda tedavisiz bir kas hastalığı olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Fiziksel yorgunluğun bir önemi yok çünkü asıl yorucu olan, devamlı dert dinlemek ve insanların sorunlarına çare bulmaya çalışmanın ruhunuzda yarattığı baskı! Ama bu konuda imdadıma hobilerim yetişiyor. Serbest dalış yapıyorum ve balık avlıyorum. Suyun altında kafamı tamamen boşaltıp, yukarıdaki dünyayla ilişkimi kesiyorum. Bazen beş saat suda kaldığım oluyor. Fiziksel olarak çok yorulsam da ruhumu tam anlamıyla dinlendirebiliyorum. Üç günlük dalış bana neredeyse bir yıllık enerji veriyor. Otomobilleri, özellikle de hızlı olanlarını seviyorum. Ayrıca hem izleyici hem de oyuncu olarak futbol ve tenisle ilgileniyorum, gitar çalıyorum, zaman zaman da resim yapıyorum. Böylece üzerimdeki yoğun stresle daha rahat başa çıkabiliyorum.”

 

12092013 yuzlesme6Op. Dr. Vildan Baştürk TUTAR – Kulak Burun Boğaz Uzmanı

İlaç kullanmak yerine, hasta olmamaya çalışıyorum

“Daha iyi bir iş, daha iyi bir yaşam, daha iyi bir ev! Ve ‘daha’ ile başlayan pek çok şey… Dönüp de hayatımıza baktığımızda ne kadar çok ‘daha’mız olduğunu ve bunlarla mücadele ettiğimizi fark etmek hiç de zor değil. Tüm bu çabanın içinde iyi bir zihinsel performans, sağlıklı bir beden ile sağlıklı bir ruh arayışı içerisindeyiz. Meditasyonlar, vitaminler, beslenmeye destek olan ürünler ve terapilerin hepsi bu arayışın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bunlardan birini ya da birkaçını seçerek, kendimiz için daha iyi zihinsel ve bedensel performans yaratmaya çalışıyoruz. Koruyucu tıp uygulamalarıyla bir hastalığa yakalanıp ilaç kullanmaktansa, hasta olmamaya çalışıyorum. Beni yoran, üzen ya da günlük hayatımda karşılaştığım sorunlara sebep olan aşırılıkları normale çevirip, kişiliğime uygun olarak biçimlendirmeye çalışıyorum. Bunun sağlıklı bir ruh hali için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bedenimi dinlendirmek ve elbette ki şımartmak için Uzakdoğu masajlarından yararlanıyorum. Yoğun geçen bir haftanın ardından sevdiklerimle yapılan hafta sonu kahvaltısı ya da keyifli bir sohbet, hem yapması kolay hem de etkili yöntemlerden biri oluyor. Sağlıklı bir ruh için hayatınızdaki insanlar da önem taşıyor. Karamsar, negatif tutum sergileyen bir arkadaş ya da partner sizi de huzursuz edebiliyor. İsteğiniz kadar spinning yapın ya da antioksidan kullanın, negatif enerjili bir ortamda ya da ilişkide zihinsel berraklık mümkün olmuyor.”

 

 

Ayşegül UYANIK ÖRNEKAL

Formsanté Dergisi Ağustos 2013 sayısı

Exit mobile version