Zaman zaman azalan hatta yok olan egzersiz motivasyonunuzu yükseltip korumanın sırlarını açıklıyoruz!
Her gün spor salonuna gidip egzersiz yapamıyor ya da yoğun iş temposundan ötürü koşuları aksatıyor musunuz? Sağlıklı kalabilmek için gerekeni yapmak yani sporu öncelikli kılmak sizin elinizde. İhtiyacınız olan şey ise motivasyon. Onsuz hiçbir şey olmuyor. Bedeninizi harekete geçirmek için önce zihninizde birtakım “motivasyonel” oyunlar oynamanız gerekiyor ki hemen harekete geçin! Öneriler bizden, uygulaması sizden. Haydi görelim sizi!
1- Trendleri yakalayın
Artık neredeyse her giyim markasının bir spor koleksiyonu var. Bu da demek oluyor ki giyim markaları da sizin spor yapmanızı istiyor, en iyi şekilde teşvik ediyor! Tüm spor giyim sektörü bu kadar çalışıp çabalıyorken siz neden halen spor salonuna gitmekte zorlanıyorsunuz? Bütçenize uygun spor giyim ürününü rahatlıkla bulabileceğinizin altını güzelce bir çizelim… Spor yapmak için işinize yarayacak kıyafetleri satın almak için bir servete ihtiyacınız yok. Cebinize uygun ürünler de bulmak artık çok kolay! Üstelik hepsi de son trendleri yansıtmayı başarıyor.
2- Sokakta da sportif!
Devir rahatlık devri! Özellikle yoğun bir iş temposuna sahip ve oradan oraya sürekli koşturmaca peşindeyseniz rahatlık sizin için ilk planda olmalı. Mesleğinizin giyim konusundaki zorunlulukları hakkında bir fikrimiz yok ama sportif giyinmeyi “olabildiğince” hayatınızın her alanında kullanmaya çalışırsanız, motivasyonu yüksek tutmuş olursunuz. Günlük giyilebilecek sportif tayt ve sweatshirt’lerle aranızı sıkı tutarsanız, spor salonuna egzersiz yapmaya gitmeden önce spor kıyafetlerinizle aranızda güzel bir elektrik yakalarsınız.
3- Koşu bandıyla sınırlı kalmayın
Spor salonu ve egzersiz demişken… Hareket edebilmek, hareketi sağlıklı yaşam başlığı altında değerlendirebilmeniz için bir spor salonu üyeliğine ihtiyacınız yok. Sokakta, parkta ya da orman yürüyüş parkurlarında dilediğiniz şekilde egzersiz yapabilirsiniz. Hava koşullarına uygun giyindiğiniz sürece her yer sizin spor salonunuz. Basamaklar kardiyo egzersizinin bir parçası olabilir mesela. Ya da ormandaki eğimli yokuşlar koşu antrenmanının bir bölümü… İhtiyacınız olan tek şey “gerçekten istemek”. Siz istediğiniz sürece yapamayacağınız hiçbir şey yok. Spor salonu üyeliğiniz olmadan da hareketi hayatınızın ayrılmaz bir parçası haline getirebilirsiniz.
4- Küçük ama etkili hedefler
Yeni yıldan beklentileriniz büyük olabilir ancak siz sağlıklı yaşam ve hareket konusundaki beklentilerinizi en garanti şekilde yapabilmek ve sürekliliğini sağlayabilmek adına hedeflerinizi küçük tutun. Uç hedefler koymak uzun vadede sizi hedeften soğutabilir ve motivasyon konusunda kalıcı hasarlar bırakabilir. Örneğin, bugüne kadar hiç maraton koşmadınız ancak 2020 hedefleriniz arasında maraton yani 42K koşmak var. Fakat hedefe yönelik yapacağınız çalışmaların yanı sıra maraton yarışı öncesinde ilk olarak yarı maraton deneyimini yaşamak daha sağlıklı bir karar olacak. Belki de koşu esnasında motivasyonunuzu kaybediyorsunuz, odaklanamıyorsunuz. Üstelik koşuyu bitirmenize de çok var. Burada yapmanız gereken yakın mesafelerde gözünüze beliren noktalara odaklanmak, oraya varmayı düşünmek. Koşu ilerledikçe başka bir nokta ve sonra bir başka nokta daha… Böylece sonuna değil, yolculuğun kendisine de odaklanmış olacaksınız. Bitiş çizgisine geldiğinizde de “başardım” diyebileceksiniz.
5- Teknolojinin faydaları
Çağın nimetlerinden yararlanmakta fayda var! Hemen herkesin bir şekilde sahip olduğu akıllı telefonları da en yararlı şekilde kullanmak gerekiyor. Bir üyelik hesabıyla kişisel spor eğitmeninizi cebinizde taşıyabilir, ihtiyaçlarınız doğrultusunda güvenilir yönlendirmelerle egzersizi tamamlayabilirsiniz. Ya da herhangi bir yönlendirmeye ihtiyaç duymuyorsanız, kalp atışı, adım, kalori ve egzersiz istatistiklerini hafızasında toplayan bir spor saati ile bilgilerinizi kayıt altında tutabilir, gelişim takibinde olabilirsiniz.
6- Hazır ve sağlıklı
Yemek yapmaya vaktim yok bahanesini şöyle bir kenara bırakalım. Sportif yaşam tarzınızda egzersizde olduğu kadar beslenme konusunda da motivasyona ihtiyacınız olabilir. Kendinize haftanın bir gününü belirleyin ve o gün buzdolabında öğünlerinize katılmaya bekleyecek besinler pişirin: Nohut, kinoa, brokoli, pirinç, humus ve benzerleri… Gıdaları buzdolabınızda bekleterek, yanınızda taşıdığınız öğünlerinize ilave edebilirsiniz.
7- Planlı programlı
Her şey tıkırında gitsin istiyorsanız kendinizi rahat bırakın ve zorlamayın. Ancak bu cümleden yan gelip yatma anlamını da çıkarmayın. “Spora gideceğim, yine gidemedim. Bu kez kesin gideceğim” diyerek ziyan ettiğiniz haftalar artık geride kalsın. Günlük yaşantınıza ya da iş temposuna uygun olacak şekilde günler belirleyin. O farklı günlerde, farklı kas gruplarını çalıştıracak egzersizler yapın ya da bir gününüzü sadece koşuya ayırın.
8- Hareket bitmesin!
Motivasyon tüm gün devam etsin! Ama siz de asansörü kullanmak yerine merdivenleri inip çıkın… Çünkü sağlıklı yaşamda hareketsiz bir rutin düşünülemez. Her fırsatta hareket edebilmenin yollarını arayın. Durağan bir gün bile geçiriyor olsanız, yürüyecek alanlar yaratmaktan çekinmeyin. Ofiste bile olsanız…
9- Pozitif anları düşünün
Egzersiz yaparken daha etkili sonuçlar almak adına canınızın yandığı anlar olabilir. Eğer bu durum motivasyonunuzda düşüşe neden oluyorsa egzersiz yaparken keyif aldığınız, mutlu anlara odaklanın. Hayalinizdeki vücuda odaklanmak ya da yazın giyeceğiniz bikiniyi düşünmek de motivasyon sahibi olmanın bir parçası.
Hazırlayan: Elif Gürsoy
