Anoreksiya ve bulimiya… Son yıllarda, özellikle zayıflığın güzellik ölçütü olarak görüldüğü toplumlarda giderek artan iki hastalık. Biri anoreksik, diğeri bulimik olan 2 genç kız, isimlerini vermeden, neler yaşadıklarını paylaştılar. Psikiyatri Uzmanı Serdar Serdaroğlu da onların hikayelerini yorumladı. İşte zayıflama ve zayıf kalma uğruna yaşananlar…
| |
FUNDA ÇATAR – İLLÜSTRASYON: NACİ KOÇ
ANOREKSİYA İLE 40 KİLOYA DÜŞTÜ
'Günde sadece 3-4 meyve yiyordum' Ü. A. – 22 yaşında – Üniversite Öğrencisi
Huzursuz bir aile ortamında büyüdüm ben: Babam, kesinlikle sorunlu bir adamdı… Alkol aldığında anneme hakaretler yağdırır, kimi zaman da gözümün önünde ona tokat atardı. Babam üç yıl önce kalp krizi sonucu hayatını kaybedince, anneme yaşattıkları yüzünden babamdan nefret ettiğim için hiç ağlamadım, hatta cenaze törenine bile katılmadım. Anoreksiya hastalığına da babamı kaybettikten 3 ay sonra yakalandım. O döneme dek, 'Manken olabilecek kadar güzel bir vücuda sahipsin' şeklinde övgüler yağdırılmasına alışmış bir genç kızdım. 1.70 santimlik boy ve 55 kilodan oluşan vücut ölçülerimle hiç de fena sayılmazdım. Dergilerden ve televizyon programlarından mankenlerin giyim ile yaşam tarzlarını takip ediyor, formumu korumak için de beslenmeme özen gösteriyordum. Hastalığım ise her sıkıldığımda yemek yemeye ihtiyaç duymamla başladı. Açıkçası bir şeyler yemek beni çok rahatlatıyordu. Yaklaşık 2 ay süren yemek krizleri yüzünden 5 kilo alınca, şişmanladığım için yoğun bir pişmanlık duymaya başladım. Kıyafetlerimin içine sığamayınca da huzursuzluğum had safhaya ulaştı. 'Ya daha da kilo alır ve şişman bir kadın olursam' kaygısı tüm zihnimi meşgul etmeye başlamıştı. Bunun üzerine, tekrar eski formuma kavuşmak için kısa sürede birkaç kilo verebileceğim 'şok' diye tabir edilen bir diyete başladım.
Bir deri bir kemik kalmıştım
Uyguladığım ağır diyet nedeniyle 10 günde neredeyse eski kiloma kavuşmuştum ama kendimi hala oldukça şişman görüyordum. Bu yüzden artık ağır bir diyetten, daha kısa sürede kilo verdirir umuduyla başka bir ağır diyete geçiş yapmaya başladım. Çevrem artık bir deri bir kemik kaldığım konusunda beni sürekli ikaz ediyorlardı. Ama ben aynaya baktığımda karşımda yine oldukça şişman bir genç kız görüyor, üzüntümden kahroluyordum.
Haberin devamı 2008 Kasım sayımızda…