Mükemmel ve dengeli bir duruş, hızlı, gelişmiş refleksler ve stratejik düşünme yeteneği… Bütün bunlar en zarif sporlardan biri olan eskrimin size kazandıracakları… Yaşınız kaç olursa olsun eskrime başlayabilir ve belki bir hayalinizi daha gerçeğe dönüştürebilirsiniz.
Milli takım antrenörü Meral Gören, eskrime 11 yaşındayken Bulgaristan'da başlamış ve yıllar içinde bu sporda pek çok başarıya imza atmış 1979 senesinde Balkan Şampiyonu olmuş. Eskrim hakkında konuşmaya başladığında, sesindeki coşkudan ve vücut dilinden bu spora tutkuyla bağlı olduğunu hissetmemek imkansız. Meral Gören, eskrimi iki kişi arasındaki hoş bir çatışma olarak tanımlıyor. Çok kısa bir süre içinde kaybederek çok üzülebileceğinizi, iki saniye sonra kazanarak çok sevineceğinizi ama sonuç ne olursa olsun bir an önce tekrar maç yapmak isteyeceğinizi anlatıyor. Herkesi, yaşı ne olursa olsun, insana dayanıklılık, sürat kazandıran bu sporu yapmaya davet ediyor…
Flöre, epe ve kılıç… Eskrim, önceden saptanmış kurallara göre, farklı teknik özelliklere sahip, kesici ve delici olmayan "flöre", "epe" ve "kılıç" olarak adlandırılan üç farklı silahla yapılan olimpik bir bireysel mücadele sporu olarak tanımlanabilir. Eskrimin kuralları FIE (Uluslararası Eskrim Federasyonu) tarafından ilk olarak 1914 yılında belirlenmiş ve her sene güncelleniyor. Eskrim müsabakaları da üç farklı branşta yapılıyor.1. Flöre: Flörenin ağırlığı en çok 500 gram. Silahın toplam uzunluğu ise en fazla 110 cm. Namlusu çelikten ve bir tarafında elektrik devresinin tamamlanmasını ve tuş yapılmasını sağlayan ucu, diğer tarafında ise kabzası var. Tuşlar yalnız dürtme şeklinde yapılabiliyor. Geçerli tuş alanını ayırt edebilmek için, eskrim elbisesinin üzerine, dış yüzeyi iletken metalik bir yelek giyiliyor. Dürtüşün tuş sayılabilmesi için en az 500 gramlık bir güç harcanarak yapılması gerekiyor… |
