Diğer
    Ana SayfaGüzellikGüzellikte altın çağ

    Güzellikte altın çağ

    -

    Hedef: Krater görünümlü akne izleri
    Fraksiyonel lazer yönteminde cildin alt yüzeyine ışınlar gönderiliyor ve kullanılan enerji derinin üst tabakasına temas ediyor. Altın İğne yönteminde enerji, iğnenin kendinde değil, ucunda oluşturuluyor. Dr. Hızarcı, “Cildin altında yaptığınız 50 derecelik enerjiyi yüzeyde yapmaya kalkarsanız cilt yanar. Fraksiyonel lazerde enerjiyi cilt yüzeyine birebir vermek zorundasınız. Dolayısıyla uygulanan ısı cilde zarar verebiliyor. Altın İğne’de ise cilt yüzeyinde tamir edilemeyecek hiçbir şey oluşmuyor” diye açıklıyor. Altın İğne yönteminde kullanılan aletin içerisinde 49 tane iğne bulunuyor. İncecik, kıl gibi olan bu iğneler aracılığıyla cildin alt tabakasına ısı verilmesiyle yara oluşturuluyor. Yarayı tamir etme mekanizmalarının devreye girmesiyle o bölgede kolajenlerin yeniden oluşumu ve fibroblastların tetiklenmesi sağlanıyor. Cilt yarası iyileşirken cildin de sıkılaşmasına, gerginlik kazanmasına yardımcı olunuyor. Dr. Yasemin Hızarcı, Altın İğne yönteminin krater görünümlü akne yaralarında etkili olduğunu anlatıyor: “Kraterli sivilce izlerinin en büyük özelliği doku kaybının yaşanmasıdır. Doku kaybını ortadan kaldırmanız için dokuyu yenilemeye doğru bir tetikleme yapmanız gerekiyor. Hastalara aynı seansta PRP (kişinin kendi kan örneğinin işlemden geçirilip cilde uygulanması) yapıldığı zaman tamir edici mekanizmalar bir arada kullanılmış oluyor. İki yöntemi birlikte uygulamak, yara izlerinin iyileşmesini hızlandırıyor.” Bu tip akne oluşumlarında çukurları derinin alt tabakasına bağlayan ince lifler bulunuyor. Bu liflere fibroz bant deniliyor. Hem ısı hem de mekanik travmayla bu iplerin koparılması hedefleniyor. İpler kopunca da çukurların görünümü düzelmeye başlıyor. Dr. Hızarcı, “Çukur oluşumu yüzde 100’lük bir durumdaysa, işlemden sonra yüzde 40’lık hale geliyor. Bu da karşıdan gelen ışığın aksetmesinde fark yaratıyor” diye anlatıyor. Altın İğne işleminden sonra destekleyici olarak çukurların içerisine mezo dolgular da yapılıyor.

    İKİ SEANS YETERLİ OLUYOR MU?
    İşlem sonrası cilt üzerinde ilk etkilerin beşinci haftada başladığı iddia ediliyor. Üç ve altıncı ayda da etkiler görülmeye devam ediyor. Dr. Hızarcı, dokuzuncu ayda etkilerin sonucunun tamamen görüldüğünü söylüyor ve ekliyor: “İşlemi yapmadan önce anestezi etkisi kuvvetli bir krem sürüyoruz. Ağrılı bir işlem diyebilirim ama işlemden sonra ağrı veya sızı olmuyor. İşlem yaklaşık yarım saat sürüyor. Sonra yoğun kızarıklık oluyor. Her mevsimde yapılabiliyor. İşlemin yapılmasının ardından uygulama haftası güneş koruyucu krem sürmek gerekiyor. İlk üç gün suyla temas edilmemesini istiyorum çünkü mikro iğneler vasıtasıyla yapıldığı için enfeksiyon tehlikesi yaratabiliyor. Kızarıklık 48 saat içerisinde pembeliğe dönüşüyor. Çalışan kişiler, cuma günü bu uygulamayı yaptırdığı zaman pazartesi kolaylıkla işe gidebiliyor. Ciltte her tabakada yara oluşturuluyor ama bu durum balon gibi şişme etkisi yaratmıyor. Hastaya su bazlı özel bir fondöten veriyoruz. Buradan çıkıp o fondöteni kullanarak sinemaya bile gidebilirsiniz.” Altın İğne tedavisinde 35 gün arayla iki seans uygulanıyor. Hem erkek hem de kadın hastalara her yaş grubunda uygulanabiliyor. Dr. Hızarcı, “Tehlikesi olmayan bir uygulama ama kesinlikle hamilelere ve epilepsi hastalarına yapılmıyor. Yüksek tansiyon ve yara iyileşmesini geciktirecek diyabet hastalığı olanlara da uygulanmaması gerekiyor” şeklinde uyarıda bulunuyor. Altın İğne yöntemi, akne izleri üzerinde etkili olsa da en çok cilt gençleştirme alanında kullanılıyor. Vücudun her bölgesine uygulanabilen bu yöntem ile çatlaklarda da başarılı sonuçlar alınabiliyor.

    Yağlı ciltlerde de bu yöntemle başarılı sonuçlar alınabiliyor. Dr. Hızarcı, Altın İğne uygulanan bir cildin ilerleyen dönemlerde yağlanmasının da dengelendiğini anlatıyor. Hastalara, işlemden sonra üç gün boyunca yağ bazlı krem kesinlikle önerilmiyor, su bazlı ürünler kullanılması tavsiye ediliyor.

    Deran ÇETİNSARAÇ

    Formsanté Dergisi Nisan 2013 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz


    Tam bir sebze canavarıyım

    ‘Binbir Gece’ dizisindeki rolüyle her hafta evlerimize konuk olan, sevilen oyuncu Ceyda Düvenci “bakımlı, kendini her haliyle seven ve güvenen, sağlığına dikkat eden kadınlar...

    Diyette başarısızlık yoktur, vazgeçmek vardır

    Yeni kitabı ‘Afiyetle Diyet’’in raflardaki yerini aldığı bugünlerde Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ile bir söyleşi yaptık ve ondan stil sırlarını öğrendik...Yeni kitabınızdan biraz bahseder...

    Tek yaptığım spor oğlumla yürümek

    G.O.R.A'nın çekimleri için ne diyeceksiniz?Çekileli uzun zaman oldu! İnsan bir şey çektiği zaman hemen seyretmek istiyor ama bu filmin başına hakikaten gelmedik şey kalmadı....