Kış mevsiminin gelişiyle birlikte çoğumuz daha karamsarlaşıyor ve olumsuz düşünceler içine giriyoruz. Bazılarımızda ise bu tablo daha da ağırlaşarak ‘kış depresyonuna’ dönüşebiliyor. Oysa, ışık terapileriyle en kasvetli günlerde bile ruhunuzu aydınlatabilirsiniz.
FUNDA ÇATAR Havaların soğumaya başlaması ve Sorumlusu hormonlar! Kış depresyonu sonbaharla birlikte tetikte beklemeye başlıyor ve kış aylarında ışığın azalması ile ortaya çıkıyor. Bu hastalığın gelişim mekanizması tam olarak bilinmese de, genel olarak duygu durum dengelenmesinde önemli rolü olan serotonin hormonunun ve salgılanması ışık ritmine bağlı olan melatonin hormonunun etkisi olduğu düşünülüyor. Gün ışığı azaldıkça, mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonini taşıyan protein azalıyor ve bunun sonucunda depresyonun gelişme riski artıyor. Gecelerin uzun, gündüzlerin kısa ve puslu olduğu kış aylarında organizmamız, uyku ritminin ihtiyaç duyduğundan daha fazla melatonin üretiyor. Bu uyku hormonunun fazla olması da sadece bedensel aktiviteyi frenlemekle kalmayıp, ruhsal durumumuzu da olumsuz yönde etkiliyor. - Advertisement - Kış depresyonuna karşı 6 özel terapi 1. Gün ışığından yararlanın Gökyüzünü kara bulutlar kaplamış, yollar da sabahın erken saatlerinde bastıran sağanak yağmur nedeniyle yürünmez halde… Kışın sıkça karşılaştığımız bu tablo yüzünden, gideceğimiz yer kısa mesafede de olsa yürümek yerine arabamızı tercih ediyoruz. Doğa etkinliklerinden kaçınmamız da cabası. Aslında hiç de doğru yapmıyoruz! Çünkü bizi bunalıma sürükleyen bu kasvetli günlerde bile gökyüzü önemli bir oran olan 2 bin 500 – 5 bin lüks (metre başına bir lümenlik ışık veren aydınlık miktarı) saçıyor. Bu rakamın bizim için ne denli önemli olduğunu isterseniz bir örnekle ortaya koyalım: Güneşli bir günde gökyüzü 10 bin lüks yayarken, 60 watt'lık bir ampulde bu rakam sadece 100 lükse ulaşabiliyor. Haberin devamı 2009 Şubat sayımızda… |