Geçtiğimiz yıllara göre yoga hakkında daha çok bilinçlenildiğini söyleyen Berra Sertel, bir yoga eğitmeninin anatomi bilgisinin iyi, bakış açısının ise geniş olması gerektiğinin altını çiziyor!
Onunla geçtiğimiz aylarda gerçekleşen, zorlu parkurlara sahip Ultimate Cunda’da tanıştık. Uzun mesafeler katedecek sporculara yoga seansları vererek yarışlardan önce ve sonra ısınma-esneme hareketleri yaptıran eğitmen Berra Sertel’i daha yakından tanıma şansını yakaladık. Yogayı, yoga eğitmeni olmayı, yanlış bilinenleri ve olması gerekenleri konuştuk.
Geçtiğimiz yıllara göre yoga hakkında daha çok bilinçlenildiğini söyleyen Berra Sertel, bir yoga eğitmeninin anatomi bilgisinin iyi, bakış açısının ise geniş olması gerektiğinin altını çiziyor!
Onunla geçtiğimiz aylarda gerçekleşen, zorlu parkurlara sahip Ultimate Cunda’da tanıştık. Uzun mesafeler katedecek sporculara yoga seansları vererek yarışlardan önce ve sonra ısınma-esneme hareketleri yaptıran eğitmen Berra Sertel’i daha yakından tanıma şansını yakaladık. Yogayı, yoga eğitmeni olmayı, yanlış bilinenleri ve olması gerekenleri konuştuk.
NE OLDU DA HAYATINIZA YOGA GIRDI VE HER ŞEY DEĞIŞTI?
Ben astım hastasıydım. Rahatsızlığımı da geç fark ettim. İlk başta psikolojim bozuk, içim sıkılıyor zannediyordum. Meğer nefes alamıyormuşum… Neredeyse milyonda bir görülebilecek, küçük dilimi şişiren etkili bir alerji tipine sahiptim. En sonunda tıkanmalar, ataklar beni iyiden iyiye korkutmaya başlayınca hareketlerim sınırlanmaya başladı. Sporu çok seven bir insanım. Bir şey yaparken zorlanmaya başladım. En basit pilates derslerinde bile atak geçirerek yarıda bıraktığım bile oldu. Bu sırada hem nefesimi düzenleyebilecek hem de hareket etmemi sağlayabilecek bir aktivite arayışına girdim ve yogayla tanıştım. En azından atak geçirsem bile kontrollü nefeslerle üstesinden gelebilirim, panik olmam diye düşündüm. Sonra eğitim için kolları sıvadım. Daha önce yogayla hiçbir bağım olmadığından beni eğitime almak istemediler. Sekiz ay boyunca da nefes konusunda çok sıkıntı çektim, öğrenemedim. Ama bu beni teşvik etti. Yogaya astımım yüzünden sırt çevirmeyecektim. Olumsuz durumlara karşı boyun eğmeden, çalışarak tüm negatif etkileri pozitife çevirdim. Rahatsızlığım sayesinde başladım ve şimdi yogayla beraber geleceğime yatırım yaptığımı düşünüyorum.
YOGA SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR, HAYATINIZDA NASIL BİR YERE SAHİP?
Yogayı insanların mum ışığında oturup, “om” sesi çıkararak yaptıkları bir şey zannediyordum. Önyargılıydım ve uzaktım. Fakat yapmaya başladığım andan itibaren yoganın spiritüel yönüne çok girmedim. İlgimi çekmiyordu ve abartı geliyordu. Yoga bir süreç, ne zihinsel ne de bedensel olarak hemen bir gelişme gösterebilirsiniz. Akıl ve beden olarak belli bir seviyeye gelmeden hemen çakralardan, meditasyondan vb. durumlardan bahsetmek insanı soğutabiliyor. Ben de bu olgunluğa erişmeden zihinsel yöne çok kaymadan, nefes ve hareketlerimi dengelemeye çalışmaya başladım. Çünkü benim için yoga nefesimi kontrollü hale getirerek yaptığım hareketi doğru ve acısız yapmaktı. Bir süre sonra yin yoga’ya ilgi duydum. Yin yoganın Çin tıbbıyla bağlantılı olduğunu görünce ilgilenmeye başladım. Çünkü yin yoganın, spiritüellikle çok bağlantısı olmayan, mantık çerçevesinde bilime ve sağlığa dayanan noktaları olduğunu keşfettim. Bunu bir şifa sistemi olarak kabul ettim ve hayatımda da bu şekilde konumlandırdım.
YOGA EĞİTMENİ OLMAK NASIL BİR SÜREÇ GEREKTİRİYOR?
Belli bir ders programı var. Bunun bir kısmı pratik, bir kısmı teorik… Pratik bölümde bazı zorunluluklar var. Haftada şu kadar saat derse girmek ya da şu kitabı okumak zorundasın gibi. Devam zorunluluğu da var. Bunlara dikkat edilmeli çünkü bu eğitimlerden alınan sertifikalar dünya standartlarında yer alıyor. Bunun yanı sıra Türkiye’de de federasyondan ayrıca bir sertifika almak gerekiyor. Tüm bu eğitim sürecinin sonunda ise ders vererek sınav olunuyor. Aslında her şey eğitim bittikten sonra başlıyor. Ders vermeye başladığınız zaman kendinizi de bir şekilde geliştirmeye başlıyorsunuz. Bu aslında üniversiteden mezun olmaya benziyor. Yıllarca okuyorsunuz ama okul bittiğinde, çalışma hayatı başladığında işin uygulama tarafına geçiyorsunuz. Ders verdikçe daha iyi öğretebiliyor ve kendinize de bir şeyler katabiliyorsunuz.
TÜRKIYE’DEKİ YOGA HAKKINDA YANLIŞ BİR ŞEYLER GÖRÜYOR MUSUNUZ?
İlk olarak, eğitmenlerin “Sen yapamıyorsun, bırak…” gibi söylemlerini çok yanlış buluyorum. Bir kişi bir pozu yapamıyorsa, bu onun yapamayacağı anlamına gelmiyor. Sadece henüz hazır olmadığını gösteriyor. Eğitmen de bunu güzel bir şekilde dile getirmeli. Korkutmadan, hevesini kırmadan ilerlemeli. Daha iyi olması için teşvik etmeli. Diğer bir yandan manevi ve maddi dünya arasındaki bağ yanlış anlaşılıyor. Maddesel dünyayla başa çıkamadan bir anda manevi tarafa önem veren bir kısım var. Ama biz ruhlar aleminde yaşamıyoruz. İlk önce ayaklar yere basmalı, gerçek dünyayla olan iletişim kuvvetlenmeli. Sonrasında maneviyat kısmına geçilmeli. Yoga denildiğinde insanların aklına sadece “om” sesi gelmemeli. Örneğin yoga yapmayan, hakkında hiçbir fikri olmayan çoğu kişi yoganın bir din olduğunu zannediyor.
“Bir yoga eğitmeninin sigara içmemesi gerektiğini savunuyorum. Çünkü her harekette yakın temas söz konusu oluyor. Beden temizliğine dikkat etmek, vücuda şiddet uygulamamak, pozlarda zorlamamak bir hareketi çok iyi yaptırmaktan daha önemli…”
Formsanté 2016 – Temmuz sayısı
Elif Gürsoy
