Kardeşe yönelik olan kıskançlık duygusu; sıklıkla çocukta anne babasının kendisine olan ilgi ve sevgisini paylaşmak zorunda kaldığında ortaya çıkan doğal bir duygudur. Kardeşler arasında kıskançlık yaşamaları, rekabete girmeleri ve kavga etmeleri kaçınılmaz bir durumdur ve oldukça doğaldır. Ancak bu duygu çocuklarda saldırganlık, öfke veya içe kapanma gibi pek çok farklı biçimde dışa yansıyabilmektedir. Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeş kıskançlığını anlatıyor…
KARDEŞ KISKANÇLIĞI NEDEN OLUR?
Büyüklerin etkisi olmadan da kardeşler kendi aralarında kıskançlık geliştirebilirler. Ancak ebeveyn tutumları, anne babanın ortak olmayan yaklaşımları veya çocuklar arasında yapılan kıyaslamalar kardeşler arasındaki rekabetin artmasına ve dolayısıyla kıskançlığın artmasına neden olabilir. Kardeşler arasında yapılan kıyaslama bazen ebeveyn öfkesinden meydana gelir bazen de çocukların bu şekilde motive olacağı düşünüldüğünden yapılır. Her iki durumda da kıyaslanmak çocuğun duygusal gelişimine zarar vericidir.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI NASIL DÜZELİR?
Çocuklara ne söylenecekse kardeşinden söz etmeden doğrudan söylenmelidir. Ne gördüğünüzü, ne yapılması gerektiğini kıyaslama yapmadan tarif etmek gerekir. Burada anahtar kelime tarif etmektir. Önemli olan bir başkasının veya kardeşinin ne yapıp yapmadığı değil, o an çocuğun davranışına odaklanmaktır. Bununla birlikte ebeveynler çocuklara eşitlik tanımak ister. Ne alınıyorsa diğer kardeşe de alınır, ne isteniyorsa diğer kardeşte sahip olur. Bu durum zaman zaman çocukların kendilerini kardeşleriyle kıyaslamasına neden olabilir. Sürekli olarak kardeşini izler, neye sahip olup olmadığına sonra da kendisinin sahip olup olmadığına bakar. Bunun yerine her bir çocuğun kişisel ihtiyaçlarına odaklanmak ve ihtiyaçlarına uygun biçimde onlara zaman ayırmak değerlidir.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI NE KADAR SÜRER?
Çocukluk döneminde yaşanan kardeş kıskançlığı yetişkinlik döneminde ortadan kalkabilir veya devam edebilir. Özellikle bu duygu yetişkinlik evresinde arkadaşlık veya romantik ilişkilerde sıklıkla ortaya çıkmakta, sosyal ilişkilerde ise başkasına güven duyamama veya özgüven düşüklüğüne sebep olabilmektedir.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI İÇİN ÖNERİLER
Kıskançlık duygusuyla başa çıkmak için ebeveynler çocukların duygularını görmezden gelmemeli veya inkar edilmemelidir. Aksine duygularının dinlendiğini, fark edildiğini gören çocuk “anlaşılıyorum” düşünceleri ile duygularını yavaşlatabilir ve tepkilerini düzenleyebilecek duruma gelebilir. Çocukların kardeşlerine yönelik olumsuz veya düşmanca duygularını yaratıcı bir şekilde ifade etmesine, dışa vurmasına olanak sağlanmalıdır. Bunun için oyuncak bebekler kullandırılabilir, duygularını ve düşüncelerini ifade edebilmesi için resim çizdirebilir ya da yaşı uygunsa mektup yazdırılabilir. Bu durum kıskançlığın veya öfkenin olumlu yönden dışa vurulmasını ve bastırılmamasına yardımcı olur.
Kardeşe yönelik zarar verici davranışları durdurmak ebeveynlerin görevidir. “Kimse kimseye zarar veremez” şeklinde tüm aile üyelerini kapsayacak bir ev kuralı oluşturmalıdır. Bununla birlikte öfkenin, kızgınlığın normal bir duygu olduğunu açıklamak ve nasıl güvenli şekilde isteklerini ifade edilebileceğini göstermek yararlıdır. Bunun için çocuktan kızgınlığını sözcüklerle anlatmasını, neler hissettiğini kardeşine söylemesini isteyebilirsiniz. Bu noktada en önemli yaklaşımlardan bir diğeri ise dikkati sadece saldırgan olan çocuğa yöneltmemektir. Saldırgan davranışlar gösteren çocuğu durdurduktan sonra zarar gören kardeşle de ilgilemek gereklidir. Sakinleştikten sonra bir sonrakinde bu anlaşmazlık tekrar ortaya çıktığında neler yapabilecekleri ve kabul edilebilir çözümleri birlikte belirlemek kardeş kıskançlığında bireysel ilginin dışında ortak çözüm bulmaya yönlendirecektir.