Diğer
    Ana SayfaBeslenme & DiyetKeyifli ama sağlıklı mı?

    Keyifli ama sağlıklı mı?

    -

    30092013 kahve2Menopoz sonrası tüketimi azaltın

    Ağızdan alınan kalsiyumun kemik sağlığı açısından önem taşıdığı biliniyor. Ancak bazı maddeler kalsiyumun bağırsaklardan emilimini azaltıyor. Kafein de bu maddelerden biri… Sağlıklı beslenen, yeterli kalsiyum alanlarda bu bir sorun oluşturmazken kalsiyum kaynaklarını az tüketenlerde sıkıntı ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle menopoz döneminde günde üç fincandan fazla kahve tüketilmesi önerilmiyor.

     

    Böbrek sağlığına farklı etkileri var

    Böbrek taşları genellikle kalsiyum oksalat yapıda oluyor ve oksalat içeren kahvenin tüketimi böbrek taşı hastalarında dikkat edilmesi gereken bir konu oluyor. Öte yandan kahvenin idrar atımını artırması, bol içilmesini teşvik ettiği için böbrek taşı olanlarda yararlı bir etki de gösteriyor. Diyaliz hastalarının kahve tüketimini bırakması ya da azaltması önerilirken diğer yandan kahvenin böbrek kanseri oluşma riskini hafif de olsa azalttığı biliniyor.

    - Advertisement -

     

    Kahve kanseri önlüyor mu?

    Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Akan, bazı maddelerin kanser gelişmesini önleyici etkiye sahipken bazılarının ise kanser geliştikten sonra yaşamı uzatıcı etkisi bulunduğunu belirterek şunları söylüyor: “Kafein birinci grupta bulunuyor. Okside edici bazı maddeler hücre içinde oluştuğunda bu sırada oluşan kimyasal reaksiyonlar serbest radikal adı verilen maddelerin oluşumuna neden oluyor. Bu maddeler hücreleri tahrip ediyor. Doğal antioksidanlar burada devreye girip bu yıkıcı etkiyi önlüyor. En iyi antioksidan kaynaklarının meyve ve sebzeler olduğu düşünülse de Amerikan Kimya Birliği tarafından yapılan bir araştırma en çok antioksidan sağlayanın kahve olduğunu gösteriyor.” Kahvenin kanseri önlemesinde en önemli etken, içerdiği kafein ve antioksidanlar gibi görünse de diterpenler ve polifenollerin de kansere koruyucu etkisi olduğu gösteriliyor. Veriler kahvenin karaciğer ve böbrek ile daha az oranda menopoz öncesi meme kanseri, bağırsak kanseri ve rektum kanserine yakalanma riskini azalttığını gösteriyor. Ancak kanserin oluşum nedeni birden fazla faktöre bağlı olduğu için sadece kahve içerek kanserden korunulacağı yanılgısına da düşmemek gerekiyor.

     

    Hamilelik ve kahve

    Erkeklerin sperm kalitesinde kahvenin etkisi olumlu ya da olumsuz olarak net bir şekilde belirtilmiş olmasa da çocuk sahibi olmaya çalışan erkeklerin o dönemde kahve tüketimini azaltması öneriliyor. Üzerinde daha çok çalışma bulunan kadın gebeliği ve kahve ilişkisinde ise tüketim arttıkça olumsuz etkilerin de arttığı biliniyor. Prof. Dr. Hamdi Akan, kahve ya da kafeinin gebelik ihtimalini azaltmadığının ancak gebeliği geciktirdiğinin düşünüldüğünü söylüyor. Bazı araştırmalar hamilelik sürecinde ise kafein miktarı arttıkça (300 mg üzeri) kendi kendine düşük riskinin arttığını gösterse de buna karşılık olarak bulantısı olan kadınların sağ bebek taşıma olasılığının bulantısı olmayanlardan daha yüksek olduğu ve bulantısı olan kadınların kahve içemediği vurgulanıyor. Yani asıl belirleyici olanın bulantı olduğunun altı çiziliyor. Tartışmalar bu şekilde sürse de hamilelikte günde en fazla 200 mg üzeri (iki fincan kahve) kafein alınmaması öneriliyor. Ayrı rakamlar süt verme dönemi için de geçerli…

     

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Eylül 2013 sayısı

     

     

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz