Diğer
    Ana SayfaSağlıkPandemi ortopedik ağrıları arttırdı

    Pandemi ortopedik ağrıları arttırdı

    -

    Hareketsizlik, teknolojik cihazların ve televizyonun karşısında geçirilen sürenin artmasına bağlı gelişen duruş bozuklukları ve ağrılar, salgın döneminin bedenimize bıraktığı etkilerden sadece birkaçı…

    Pandemi boyunca oturma ve evde kalma sürelerinin gitgide artmaya başlaması nedeniyle, hareketsizlik ortak sorunumuz haline geldi. Academic Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Görkem Kıyak, “Günümüzde çağın getirdiği bilgisayar ve teknoloji bağımlılığına ek olarak evden çalışma imkanlarının artmasıyla birlikte eskisi kadar dışarıda vakit geçirmiyoruz. Dolayısıyla kas-iskelet sistemimizde bununla ilgili problemler yaşıyoruz. Pandemi nedeniyle kişilerin günlük rutinlerinin bozulmasıyla daha çok sayıda kişi evden çalışmaya başladı. Günlük hareket ve aktivitelerin azalmasıyla birlikte kas-iskelet sistemi sorunlarıyla her zamankinden daha fazla karşılaşıyoruz” diyor.

    GÜNLÜK ADIM SAYIMIZ 2000 ADIM AZALDI

    Doç. Dr. Kıyak, hareketsizlik nedeniyle kişilerin pandemi süresince ortalama 3-5 kg civarında kilo aldığını gözlemlediğini söylüyor. Bu kiloların doğal olarak kalça, diz, omurga eklemlerindeki yükü arttırması, ayrıca hareketsizlik ve kasların eksilmesi nedeniyle artık daha sık kalça, omurga ve menisküs problemleri yaşandığını belirterek, şu bilgileri veriyor: “Bu süreçte diz ve kalça ağrılarının arttığını görüyoruz ancak son raddeye kadar pek çok kişi hastaneye başvurmaktan çekiniyor. Dolayısıyla erken teşhis edilip tedavi edilebilecek hastalıklarda gecikmeler olabiliyor. Örneğin, ilaçla ya da fizik tedaviyle iyileşebilecek hastalar ameliyata kadar gidebiliyor. Diz kapağı kıkırdağı sorunu, sıklıkla şikayet edilen konulardan biri. Tedavisi genellikle fizik tedavi oluyor. Kas güçlendirme ve hareketle geçiyor. Uzun süre kendi haline bıraktığınızda kalıcı kıkırdak problemleri ve açılmaları oluyor. Daha sonra da cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuyoruz. Bunun gibi fizik tedavi ile iyileşebilecekken cerrahiye gidebilen sorunlarla bu dönemde daha sık karşılaşabiliyoruz.”

    D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE BAĞLI AĞRILAR ARTTI

    D vitamini eksikliğine bağlı ağrı şikayetiyle de eskiye oranla çok daha sık karşılaştıklarını ifade eden Doç. Dr. Kıyak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu kış çok daha fazla D vitamini eksikliğine bağlı problemler görüldü. Evlerde geçirilen süre arttıkça D vitamini düzeyleri giderek düştü. En sık gördüğümüz boyun, omuz, kulunç ağrıları normalin iki katına çıktı diyebiliriz. En çok etkilenen grubun 65 yaş üstü olduğunu düşünüyorum. Zaten birden fazla sorunları olan bu grup, kemik erimesine de meyilli. Özellikle kadınlar, osteoporoz sorunu yaşıyor. Menopoz sonrası östrojenin azalmasıyla birlikte bu hormonun koruyucu etkisi de kalkıyor. üzerine hareketsizliğin de eklenmesiyle çok kolay kemik, eklem, kıkırdak problemleri yaşayabiliyorlar. Eklem kireçlenmesi, omurlarda eklem çökmesi ve buna bağlı şekil bozuklukları ile deformiteler, kalça sorunları çok daha sık görülmeye başlandı. Önümüzdeki günlerde duruş bozukluklarıyla daha çok karşılaşmayı bekliyoruz. Örneğin, boyun şikayetlerini bu kadar sık görmüyorduk. Son bir yıllık süreçte stresin de verdiği etkiyle kişilerin boyun bölgelerindeki ağrı nedeniyle başvuruları daha fazla artmaya başladı. Yine eskiye göre daha fazla disk problemleri görmeye başladık. Fıtık gibi problemler daha sık karşımıza çıkıyor. Özellikle evde olup, ergenliğe yeni giren gençlerde ise bilgisayarların başında oyun ve benzeri nedenlerle uzun süre geçirilmesi, kilo alımına yol açıyor. Vücut ağırlığının artmasıyla birlikte omurga ve disk problemleri daha erken yaşta görülmeye başlıyor.

    AĞRILARI NE ZAMAN ALARM OLARAK KABUL ETMELİ?

    Academic Hospital Beyin, Sinir ve Omurga Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Burak Orhan Boran ise beyin cerrahisi polikliniklerine en sık başvuru nedeninin, bel ve boyun ağrıları olduğunu hatırlatarak, “Zaten toplumumuzda en sık rastlanan sorunların başında bel ve boyun ağrısı geliyor. Bugün kiminle sohbet etsek, mutlaka bel veya boyun ağrısından şikayet ediyor. Artık aileler, 10 yaşında çocuklarını bile beli ya da boynu ağrıyor diye muayeneye getiriyor” diyor.

    - Advertisement -

    OMURGA İÇİN EN İDEAL SPOR YÜZME

    Doğru vücut postürünün sporla mümkün olabildiğini söyleyen Doç. Dr. Boran, egzersiz seçerken dikkat edilmesi gereken noktaları da şöyle özetliyor: “Bizim spordan kastımız, kardiyovasküler egzersiz tipinde, tüm vücudu çalıştıracak sporlar. En faydalısı da yüzme. Ama yapılamıyorsa yürüyüş, bisiklet ve kürek çekme de olabilir. Sadece koşmayı sevmiyoruz çünkü sürekli bir zıplama hareketi var ve zıplama omurgadaki disklerde mikrotravma yaratıyor. Pilates, kardiyovasküler egzersiz olmayıp, lokal kas gruplarına yönelik olsa da özellikle postür açısından, deneyimli bir fizyoterapist eşliğinde yapılacak medikal pilatesi öneriyoruz. Kardiyovasküler egzersizler haftada en az üç kez ve her seferinde en az 50 dakika yapılmalı. Yoga ve pilates bunlara ek olarak yapılabilir ancak tek başına kardiyovasküler egzersizlerin yerini tutmaz.”

    “KAS GEVŞETİCİLERİ ÖNERMİYORUZ”

    Arada bir olan ve bir-iki gün süren ağrılar için her evde bulunabilen basit ağrı kesicilerden bir tane alınarak ağrının geçip geçmediğine bakılabileceğini belirten Doç. Dr. Burak Orhan Boran, sözlerini şöyle sürdürüyor:

    “Eğer geçiyorsa, bu basit bir kas ağrısıdır. Ancak kas gevşeticileri önermiyoruz. Eskiden ağrı kesici ile bir arada verilirdi, artık bu anlayış terk edildi. Bunun dışında ilaçsız yöntem olarak sıcak su torbaları kullanılabilir, bir havluya sarılıp ağrıyan yere konabilir. Eğer evde uygulanabilecek bu basit yöntemlerle üç-beş gün geçtikten sonra da ağrılarınız devam ediyorsa, mutlaka bir hekime başvurmak gerekiyor.”

    ortopedik-agrilar

    AĞRILARINIZI EN AZA İNDİRMEK İÇİN BUNLARA DİKKAT EDİN

    • D vitaminini tamamlamak için her gün 15-20 dakika balkonda veya camın önünde güneş ışığından yararlanılmalı.
    • Mutlaka her gün hareketli olunmalı. Kemikler hareket ettikçe kuvvetlerini korurlar.
    • Uzun süre oturmak sakıncalı. Tüm gün oturarak çalışmak zorundaysanız, ergonomik bir sandalyeniz olmalı veya destek için bel yastıkları kullanılmalı. Arada ayağa kalkıp dolaşmalı, iki-üç saatte bir mutlaka 10-15 dakika ara verilmeli.
    • Çalışırken kullandığınız bilgisayar ekranınız göz seviyesinde, klavyeniz ve fareniz ise oturduğunuz zaman nötr anatomik pozisyona uygun olmalı.

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz