Sakatlanmadan koşmak için 10 tavsiye
Sağlığımızı korumak amacıyla haftada 150 dakika tempolu yürüyüş ve koşuyu öneren uzmanlar, alınacak bazı önlemlerle yaralanma ve sakatlanmaların önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, tempolu yürüyüş ya da koşu yaparken bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek küçük bazı önlemlerle yaralanma ve sakatlanmaların önlenebileceğini söyledi.
1. Başınızı her zaman dik tutun. Koşu ya da yürüyüş esnasında ayaklara bakmak yaralanmalara davetiye çıkarır.
2. Kambur durmayın. Kambur durmak, solunum kapasitenizi düşürür yani vücudunuzun özellikle de kaslarınızın ihtiyacı olan oksijen miktarında azalmaya yol açar.
3. Ellerinizi serbest bırakın. Elinizde bir şey taşıyormuş gibi gergin tutmak boyun, sırt ve omuz kaslarınızın gerginliğini artırarak ağrıya yol açar.
4. Dirseğinizi 90 derece bükerek koşun veya tempolu yürüyün. Kolunuzu bu pozisyonda öne ve arkaya sallayabilirsiniz. Tek dikkat etmeniz gereken şey kolunuzu, gövdenizi çaprazlayarak sallamayın. Sadece öne ve arkaya salınım yeterli.
5. Gövdenizi öne doğru alarak koşun.
6. Kalçanızı sabit ve koştuğunuz yöne doğru pozisyonlayın. Bu şekilde koşmak ya da tempolu yürümek bel ve kalça ağrısı oluşma riskini azaltır.
7. Dizlerinizi fazla havaya kaldırmayın. Dizleri hafif bükmek, koşu ya da tempolu yürüyüş sırasında bedeninizin ağırlığı nedeniyle özellikle sert zeminlerde oluşan olumsuz etkinin azalmasını sağlar.
8. Ayağınızın tam ortasının yerle temasını sağlayarak sağlıkla koşabilirsiniz. Sadece topuk ya da sadece parmak ucunda koşmak eklemlerinize zarar verir.
Ayaklarınız sizin önünüzden gitmemeli, kalçalarınızla aynı hizada olmalı.
9. Kısa ve hafif adımlar atın. İyi bir koşu hafif ve sessizce yapılır.
10. Ağız veya burnunuzdan nefes alıyorsanız bunun derin ve ritmik olmasına özen gösterin. Yüzeysel ve hızlı nefes alıp vererek bedeniniz için yeterli oksijeni sağlayamazsınız.
Beyin yorgunluğunu önleyin
Dikkatinizi toplayamıyor, bir işe odaklanamıyor ve sık sık her şeyi unutuyorsanız beyin yorgunluğu yaşıyor olabilirsiniz. Günümüzde birçok insanın yaşadığı bir problem haline gelen, iş ve sosyal yaşamı olumsuz yönde etkileyen beyin yorgunluğunu gidermek için günlük yaşamınıza birkaç besini eklemeyi unutmayın. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, beyin yorgunluğunu gideren besinleri anlattı:
• Kuru üzümü çekirdekli tüketin.
• Üç kat daha fazla çalışan beyin için haftada üç kez balık yiyin.
• Bir karanfili çiğneyin ya da demleyip için.
• Günde 10 adet badem tüketin.
• Bol bol elma yiyin.
Plastiklerle vedalaşın
Sert plastik ürünlerini zararlı kılan plastiğin içindeki ‘’Bisfenol A’’ denilen ham madde. Her gün kullandığımız sayısız ürün, bardak, pet şişe, çatal, kaşık, suni köpükten yapılan kaplar, saklama kapları gibi sert plastiklerin içindeki bisfenol, yüksek ısı ile temas ettiğinde tehlikeli olabiliyor. Evlerinizde kullandığınız plastik ürünlerin sağlığınız açısından büyük risk taşıdığının farkında mısınız? Medicana Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesriye Demirel, farkında olmadan tükettiğimiz ya da kullandığımız bu ürünlerin sağlığımızı tehlikeye attığını söyledi: “Plastiğin hammaddesi bilindiği gibi petrol atığıdır. Bunlar hormon sistemini bozar. Bisfenol A insan vücudunda östrojen ve diğer hormanlara benzer yapıdadır. Tiroid, büyüme hormonu, östrojen ve testesteron hormonlarının üretimini azaltır. Vücudumuzda kendi hormanlarımızın sahtesi görevi görerek tehlike oluşturur ayrıca öğrenme ve davranış üzerine olumsuz etkileri mevcut, saldırganlığı arttırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği biliniyor.” İşte bu yüzden:
• Plastik kapları buzdolabına koymayın.
• Arabada bırakılan pet şişelerdeki suları tüketmeyin.
• Cam biberon kullanın.
• Sıcak çay, kahve gibi sıvıları plastik bardaklarda içmeyin.
• Plastik kapları mikrodalgaya koymayın.
• Plastik kapları bulaşık makinesinde yıkamayın.
• Plastikleri sert deterjanlarla yıkanmayın.
• Tüm gıdaların tüketiminde cam şişe ve kapları tercih edin.
