Son yıllarda süs taşları çok popüler. İster ametist, sitrin,opal gibi yarı değerli taşları takı olarak taşıyın ister evinizde ya da ofisinizde küçük bir biblo olarak bulundurun…Hatta bazıları bu taşları taşıyarak negatif enerjiyi pozitife çevirdiklerini düşünüyor. Ruhsal sıkıntılara ve bazı psikolojik sorunlara iyi geldiğini savunanlar da var… Taşların gücünü sizin için araştırdık.
Işık ve kristal
Doğal kristal ışığı kırma özelliğiyle biliniyor. Özellikle güneşli günlerde odanızın içinde rengarenk ışıkların dans etmesini sağlayarak size görsel bir şölen yaşatabilr. Doğal kristalin, negatif enerjiyi topladığına da inanılıyor.
Ametist, kuvars, kristal ve opal… Hepsi birbirinden güzel bu taşlar, gece ve gündüz kullanılabilen ve hemen hemen her kıyafeti tamamlayan mükemmel birer aksesuar. Süs taşları olarak adlandırılan yarı değerli taşların kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Hatta, bu taşları sadece kendimiz için değil evimiz için de birer aksesuar olarak kullanmak mümkün. Çünkü piyasada, süs taşları satan dükkanlarda dekorasyon amacıyla kullanılabilecek, çeşitli yarı değerli taşlardan yapılmış pek çok obje bulunabiliyor. küçük masa saatleri, biblolar, mumluklar bunklardan sadece birkaçı.
Etiler Akmerkez’de bulunan ve doğal süs taşları satan Jeogerm’im işletmecisi Günfer Kırıkoğlu, süs taşlarına olan ilginin gittikçe arttığını ve süs taşlarından yapılmış takı ve objelere talep olduğunu söylüyor. Sadece doğal ve ham, yarı işlenmiş ve tıraşlanmış değerli taşları kullandıklarını belirten Kırıkoğlu, en çok sevilen taşları da şöyle sıralıyor; turkuvaz,ametist,sitrin,mavi topaz,kehribar,yeşim ve akik.
Doğal taşları daha yaygın bir kitleye, ayrıntılarıyla tanıtmak istediklerini böylelikle takıların daha zevkle kullanılabilir hale gelmesini amaçladıklarını söyleyen Günfer Kırıkoğlu’na göre yapılan tercihler bilinçli olduğunda takılar daha zevkle kullanılıyor.
Evet, işlenmiş bu taşlar eşine az rastlanır bir dekoratif güzellik sergiliyor. Peki ya bunların dekoratif olmak dışında bir fonksiyonu olabilir mi? Yarı değerli taşlar ve kristaller üzerine eğitim almış bazı uzmanlar taşların ruh sağlığımızı olumlu yönde etkileyen özellikleri olduğunu söylüyorlar. Eski çağlarda tıpta kullanılan yarı değerli taşların sağlık üzerindeki etkisi, bilimsel araştırmalara bile konu olmuş. Bu konuyla ilgilenen uzmanlardan bilgi aldık ve yarı değerli taşlarla ilgili bir rehber hazırladık.
Süs taşı denilince…
Süs taşları doğada yaygın olarak, bulunan karbon alüminyum, silisyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elementler tarafından oluşturuluyor.Doğada çeşitli fiziksel ve kimyasal koşullar altında özellikle büyük basınçla meydana geliyor. Süs taşlarının değerlendirilmesinde, güzellik, nadirlik ve dayanıklılık gibi özellikler ön plana çıkıyor. Bunların dışında kesilebilme, parlatılabilme, ışık yansıtma ve ışık kırma gibi özellikler de taşların değerini belirleyici kıstaslardan. Kökenlerine göre süs taşları organik ve kimyasal olmak üzere de iki grup altında toplamak üzere de iki grup altında toplanıyor. Sözgelimi, Erzurum-otlu taşı ve kehribar organik taşlara birer örnek. Ametist ve opal ise kimyasal kökenli taşlardan. Süs taşları yapay olarak da elde edilebiliyor. Son yıllarda sentetik taş üretimi oldukça artmış. Bu nedenle taş satın alırken, bu konuda küçük bir araştırma yapmanız yerinde olur.
Tarihte taşların kullanımı
Tarih boyunca taşlar, çeşitli kültürlerde sağlıkla ilişkilendirilmiş ve çeşitli taşların değişik sağlık sorunlarına iyi geldiğine inanılmış. Özellikle Uzakdoğu’da yarı değerli taşlar birer meditasyon aracı olarak kullanılmış. Taşların negatif enerjiyi emdiğine ve bunu pozitif enerjiye çevirdiğine inanılmış.
Vücutta ve ruhta denge sağladığına inanılan taşların kullanım şekli de çok çeşitli. En yaygın olan, bunları birer süs eşyası gibi işleyerek vücutta taşımak. Bunun dışında, uyurken vücut üzerine yerleştirmek, bir gece boyunca suda bekletip sabah bu suyu içmek de kullanılan yöntemlerden. Hatta, Hindistan’da bazı taşların iyileştirici gücü olduğuna inanılır ve bu amaçla bu taşlar çok ince hale gelene kadar öğütüldükten sonra “bhasma” adı verilen karışımlar hazırlanıp içilirmiş.
Tenle temas edecek olan taşların, iki karattan büyük olması ve yüzük, kolye ucu gibi takıların arka kısmının açık olmasına dikkat edilmiş.Yıllar boyunca, en çok kullanılan taşların başında topazi safir, ametist,opal,lapis ve mercan geliyor. Bu taşlardan topazın cesaret verdiğine, safirin yaşam enerjisini arttırdığına inanılmış.
Mısır ve Çin kültürlerindeyse, ışık ve enerji yakalama özelliği olan kristal boncuklar, doğru renklerle birleştirilecek güçler elde edilmeye çalışılmış.Çinlilerin insanın fiziksel, ruhsal ve duygusal varlığını yönettiğine inandığı beş element (odun,ateş,toprak,metal ve su) bu taşlarla dengelenmeye çalışılmış.
|
|