Günümüzde tip 2 şeker hastalığı oranında çok büyük bir artış meydana geldi. Tip 2 diyabet sorununun tedavisi için başvurulan medikal teknikler, maalesef yeteri oranda etkili olamıyor. Tip 2 diyabet tedavisi için başvurulan Transit Bipartisyon gibi cerrahi prosedürler ise son derece ümit vaat edici ve etkili sonuçlar veriyor. Peki, Transit Bipartisyon nedir? Kimler için uygundur? Avantajları nelerdir? Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Can Karaca anlatıyor…
TİP 2 DİYABET TEDAVİSİNDE TRANSİT BİPARTİSYON YÖNTEMİYLE YÜZDE 90 BAŞARI
Brezilya’da Dr. Sergio Santoro tarafından geliştirilen Transit Bipartisyon prosedürü, tip 2 diyabet tedavisi amacıyla son dönemlerde geliştirilen ve BMI 30’un üzerinde olan obez hastaların kilo kaybını teşvik eden çok önemli bir metabolik cerrahi yöntem olarak kabul görüyor. Brezilya ve Türkiye başta olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ve başarı oranı yüzde 90’lara varan Transit Bipartisyon yöntemi, tip 2 diyabet konusunda yüz güldürücü sonuçlar ortaya çıkarıyor.
Prosedür, alternatif bir yol olarak ince bağırsağın üçte birinin mideye bağlanmasından oluşuyor. İnce bağırsağın mideye bağlı bölümü, ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği bölgedir. Dolayısıyla da buradan geçen bütün besinler, şeker hastalığını kontrol edebilmek için ince bağırsak hormonlarını uyarıyor. Yöntem, Gastrik Bypass ve Tüp Mide ameliyatları gibi diğer obezite prosedürlerinde olduğu gibi genel anestezi altında laparoskopi tekniği kullanılarak uygulanıyor.
TRANSİT BİPARTİSYON NEDİR?
Transit bipartisyon, yüksek glisemik indeksli gıdaların artan tüketimini dengelemek amacıyla geliştirilen bir cerrahi modelleme. Tüp mide ameliyatından sonra bu prosedür, antrumda (midenin alt bölümü) bir gastroileal anastomoz oluşturarak bu dengeyi yüksek oranda artırıyor.
TRANSİT BİPARTİSYON KİMLER İÇİN UYGUNDUR?
Tip 2 olan herhangi bir hasta bu prosedür için ideal bir aday. Ancak, bu cerrahi işlem, etkili bir kilo verebilme uygulaması olsa da vücut kitle indeksi 35-40 arasında olan, olası bir vitamin eksikliği ve şeker hastalığı gibi tıbbi bir sorunu olmayan aşırı kilosu olan bir hasta da ilk tedavi yöntemi olarak Transit Bipartisyon ameliyatının yerine Tüp Mide prosedürünü düşünmeli. Transit bipartisyon ameliyatı aşağıdaki durumlarda olan hastalar için öneriliyor. Tip 1 diyabetli hastalara uygun olmadığı için kişilerin tip 2 diyabet hastası olması gerekiyor. Hastaların insülin kaynağı, yani insülin üretme yetenekleri yeteri oranda olmalı. Tip 2 diyabetli bazı hastalarda insülin üretme düzeyi sıfırdır veya sıfıra yakın olabiliyor. Bu durumlarda transit bipartisyon işlemi yapılamıyor. Transit bipartisyon operasyonu geçiren hastaların vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olmalı. Ameliyatı planlayan hastaların, akciğer ya da kalp sağlığının minimum gereksinimleri kesinlikle karşılanmalı. Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında herhangi bir problem olmamalı. Hastalarda sindirim sisteminde yara, ülser, gastrit ve benzeri hastalıklar bulunmamalı. Transit bipartisyon ameliyatı kanser hastalarına, hamilelere ve yeni doğum yapmış kadınlara uygulanamıyor.
Genel olarak bunlar, ameliyat yapmak için gerekli koşullar. Ancak diğer koşullar tıbbi muayeneden sonra belirlenebiliyor. Ayrıca, buradaki bazı koşullar sağlanmıyor olsa bile operasyon doktor tarafından onaylanabilir. Tip 2 diyabet hastaları ameliyata uygun olup olmadıklarını mutlaka uzman bir doktora danışmalı.
TRANSİT BİPARTİSYON NASIL YAPILIR?
Ameliyatın ilk kısmı midenin ortalama yüzde 75-77’sinin çıkarılması ve midenin kapasite hacminin yüzde 25 oranına kadar düşürülmesinden oluşan Tüp Mide ameliyatı olarak özetlenebilir. Bu bölümün asıl amacı, açlık hormonlarını barındıran fundustan (midenin bir bölümü) kurtulmak. Bunun sayesinde açlık hormon salgısı da tam manasıyla ortadan kaldırılmış oluyor.
Ameliyatın ikinci kısmı, ince bağırsakla kalın bağırsağın kesiştiği noktanın tespit edilmesi aşaması. Ardından bu kesişim bölgesi, direkt olarak mide ile bütünleştiriliyor. Bu prosedürün arkasındaki amaç, gıda alımının sindirimine, vitamin, mineral ve diğer besinlerin emilimine yardımcı olacak hormon salgısını büyük oranda artırmak.
Bu prosedür, son derece karmaşık bir prosedür gibi görünüyor olsa da aslında hem kilo verme hem de diyabet onarımı için oldukça etkili bir şekilde işlev gören basit bir uygulama.
TRANSİT BİPARTİSYON VE AMELİYAT SONRASI
Transit bipartisyon hastalarının ameliyat sonrası kontrollerinde talasemi taşıyıcıları dışında hiçbir hastada uzun süreli demir ihtiyacının ameliyat sonrası dönemde defekt olarak görülmediği saptanmış. Bu nedenle, kilo verme ameliyatına devam etmek isteyen ancak, hastalık olarak hafif anemisi olan kişiler için transit bipartisyonun ideal ameliyat olduğu kanıtlanmış bulunuyor.
Tüm bunlarla beraber hem Gastrik Bypass hem de Tüp Mide uygulamalarını yapan hastaların, hemoglobin seviyeleri düşük olsun veya olmasın ameliyatlarından sonra B12 almaları gerekiyor. Ayrıca D ile B1 vitamini (tiamin) eksikliği, hiç cerrahi girişim geçirmemiş diyabetik ve obez diyabetik hastalarda sık görülen bir durum. Bu gibi hastalarda demir eksikliğinin yüzde 10 ile yüzde 19 aralığında olduğu görülmüş. Transit bipartisyon prosedüründen sonra hastaların düzenli takiplerinde bu vitaminlere olan ihtiyacın yüzde 8’in altında olduğu saptanmış.
TRANSİT BİPARTİSYON İLE NE KADAR KİLO VERİLİR?
Fazla kilonun ortalama olarak yüzde 36 ile yüzde 85’i kaybedilebilir ve uzun vadede hormonal mekanizmaları olumlu yönde etkiler. Ancak, prosedürden sonra hastalar, ilk 3 ay içerisinde iyileşirler. Aynı zamanda yeni beslenme alışkanlıklarının oluştuğu dönem de bu süreçtir. 2. aydan itibaren hastalar, sosyal aktivitelerine ve hafif efor gerektiren işlerine dönebilir.
Diyabet problemi azalmaya başladığı dönemde, hareketlilik de önemli oranda artıyor. Hareket kabiliyeti artan hastalar, rahatlıkla seyahat edebilir ya da daha uzun süreçli yürüyüşler yapabilir. Bu süreçte, beslenme alışkanlıkları çok daha iyi bir şekilde değişmeye başlar. Yasaklanan gıdaların sayısı gün geçtikçe azalır. Varsa fazla kilolar ya da şeker hastalığının yol açtığı diğer metabolik sorunlar da ortadan kalkmaya başlar.
Prosedürden 2 yıl sonra diyabet belirtisi olmaz. Ancak, hastaların yeniden şeker hastalığı ile baş etmek zorunda kalmaması için yeme alışkanlıklarına ciddi anlama dikkat etmeleri gerekiyor. Şeker hastalığına yönelik cerrahi operasyonlardan sonra özellikle de Transit Bipartisyon sonrası yaşam, çok konforlu olacak. Hastaların herhangi bir vitamin veya mineral takviyesi almasına da gerek kalmıyor.
TRANSİT BİPARTİSYON SONRASI DİYET YAPILIYOR MU?
Transit Bipartisyon sonrası doktor tarafından hastalara, 1 yıllık diyet listesi veriliyor. Bu diyet, yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı yiyeceklerden meydana gelen oldukça etkili bir diyet. İyileşme sürecinde hastalar, besin değeri yüksek olan sıvı bazlı bir diyet uygulayabilirler. Bu arada hastalar, sindirimlerini rahatlatmak amacıyla gıdaları daha fazla çiğnemeli. Özellikle de kahve, mideye büyük oranda hasar verebileceği için prosedürden 1-2 ay sonrasına kadar tüketilmemeli. Prosedürden sonra mutlaka egzersizler de öneriliyor.