Kış mevisimine yaklaşmamız ve havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda çok daha fazla zaman geçiriyoruz. Bulaş riskinin kapalı alanlarda daha fazla yayılmasıyla hastalıklar iyice çoğaldı. Çocuklarda ise kreş ve anaokulunda ortak kullanım alanlarında birlikte geçirdikleri süre nedeniyle hastanelere gelen grip vakalarında büyük bir artış var. Ve gelen şikayetlerin birçoğu, hem çocuk hem de yetişkinlerde geçmeyen uzun süreli grip ve öksürük vakası. Peki, bunun nedeni nedir? Bu seneki grip salgınının farkı nedir? 10 günden fazla süren grip ve öksürüğe karşı ne yapmalı? Acıbadem Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sertaç Arslan yanıt veriyor…
Röportaj: Yağmur Topçu
BU KIŞ KORONA YERİNE GRİP SALGINI MI VAR?
Bu kış ve her kış açık alan aktivitelerinin kısıtlanması, insanların kapalı mekanlarda daha uzun zaman geçirmeleri, soğuk havalarda virüslerin daha uzun süre etkin kalabilmeleri ve soğuk havanın insanların solunum sistemindeki savunma mekanizmalarını zayıflatması gibi etkenler yüzünden solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı artış gösterir. COVID-19 öncesi dünyada sonbahar ve kış aylarında en sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonu patojenleri RSV, rinovirüs ve influenza (grip) virüsleri iken, pandemi nedeniyle geçtiğimiz iki yılda bu virüslerin pek de fazla kendilerini gösteremediklerini gözledik. COVID-19 pandemisinin yavaş yavaş hız kestiği bu kış, eski düşmanlar tekrar meydana çıkma fırsatı buldular ve kaldıkları yerden yine solunum yolu hastalıklarına neden olmaya devam ediyorlar. Bu kış en sık üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüsler arasında influenza, RSV ve rinovirüslere ek olarak tabi ki coronavirüs de sayılabilir.
GEÇMEYEN GRİP VAKALARI NİYE ARTIYOR?
Grip hastalığı (influenza) üst solunum yolu semptomlarının (boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, öksürük, ateş, halsizlik) ağırlıklı olarak hissedildiği, genellikle kendi kendini sınırlayan viral bir enfeksiyondur. Bazı durumlarda influenza alt solunum yolu enfeksiyonlarına ve akciğer tutulumuna neden olabilir, hastanede yatarak tedavi alınmasına (kimi zaman yoğun bakımda yatarak tedavi), hatta bazı risk grubu hastalarda ölüme bile neden olabilir. Bu durum için risk altındaki hastalar arasında bağışıklığı baskılanmış hastalar (immunsupresif tedavi alan, çeşitli hastalıklara bağlı vb.), ileri yaş ve kronik hastalığı olan (KOAH, astım, kalp hastalığı, diyabet vb.) bireyler sayılabilir. Bu durumlardan birine sahip olan kişilerin grip enfeksiyonuna karşı daha da dikkatli olması gerekmektedir. Özellikli durumu olan bu hastalar dışında grip hastalığı kendi kendini sınırlayan bir seyir gösterip enfeksiyon iyileşse bile, özellikle bronşial hiperraktivite olarak adlandırılan hassasiyeti olan bireylerde grip enfeksiyonu sonrası uzamış öksürük, nefes darlığı, gece uykudan uyandıran öksürük ve hırıltı atakları gibi yaşam kalitesini belirgin olarak bozan semptomlar görülebilir. Bu hastaların doğru tespit edilip uygun yaklaşımla tedavi edilmesi uzamış yakınmaların kontrol altına alınabilmesinde önemlidir.
Buna ek olarak, bazen grip enfeksiyonu iyileşirken bölgesel savunma bariyerinde oluşturduğu hasar nedeniyle ikincil olarak ortaya çıkabilecek bakteriyel enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Bu gibi durumların doğru ve hızlı tespiti ve gerekli tedavinin gecikmeden gerçekleştirilmesi daha kötü sonuçların ortaya çıkmasını engelemek açısından önemlidir.
10 GÜNDEN FAZLA SÜREN GRİP İÇİN NE YAPMALI?
On günden uzun süren enfeksiyon ve enfeksiyon benzeri bulguların varlığında vücudun savunma sistemi açısından yolunda gitmeyen bir şeyler olma ihtimali mevcuttur. Buna ek olarak, basit enfeksiyonun komplike hale gelmiş olma ihtimali de olabilir. Bu gibi durumlarda ivedi şekilde hekime başvurulması gerekmektedir.
1 AY GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞÜ OLANLAR NE YAPMALI?
Üç haftadan uzun süren öksürüğe “Kronik Öksürük” denilmektedir. 3 hafta – 1 ay’dan uzun süren öksürük olması durumunda solunum yolunu ilgilendiren bir sorun olma ihtimali çok yüksektir. Kronik öksürük birincil olarak solunum yolu hastalıklarından kaynaklanabileceği gibi, bazen de ikincil olarak solunum sitemini ilgilendiren diğer organ sistemlerinden kaynaklanabilmektedir. Bu ve benzeri yakınmalarınız olması halinde mutlaka uzman hekime başvurulması uygun olacaktır.
KAÇ GÜNDEN FAZLA ŞİKAYETLER DEVAM EDİYORSA DOKTORA BAŞVURMALI?
Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında 1 haftadan uzun süren şikayetler varsa ya da yakınmaların şiddeti giderek artış gösteriyorsa, dirençli ateş, geçmeyen öksürük, gece uyku kalitesini bozan nefes darlığı gibi bulgular ortaya çıkmışsa vakit kaybetmeden ilgili uzman hekime başvurulması uygun olacaktır.
İLAÇ TEDAVİSİ YANI SIRA DOĞAL BESLENME ÖNERİNİZ NEDİR?
Solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunma ve genel olarak bağışıklık sistemini güçlü tutmak açısından dengeli beslenmenin önemi tartışılmazdır. Bağışıklık sistemini baskılayabilecek, bilinçsiz şekilde yapılan çok ağır zayıflama diyetleri vücudun direncini düşürüp hastalıklara zemin hazırlayabilir. Diyet yapılacaksa konusunda uzman diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmesi genel sağlık açısından daha yararlı olacaktır. Bunun dışında bağışıklık sistemini destekleyen elementler arasında C, D ve B kompleks vitaminler; çinko, selenyum gibi mineraller sayılabilir. Vitamin ve minerallerin mümkün olduğunca doğal besinler yoluyla alınması yararlılık açısından en değerli yoldur. Gıda takviyesi olarak kullanılacaksa uzman önerisi ile kullanılması olası yan etkilerin önlenmesi açısından önem arz etmektedir.
İLGİLİ İÇERİKLER
- Grip ile Covid-19 enfeksiyonu aynı anda görülebiliyor mu?
- Grip, soğuk algınlığı, sinüzit, faranjit, bademcik iltihabı: İşte A’dan Z’ye belirtiler
- Öksürük ve soğuk algınlığına karşı ayva çayı! Faydaları neler, nasıl yapılır?
- Çocuklarda geçmeyen öksürükler neden olur? Evde neler yapılabilir?
