Diğer
    Ana SayfaİlişkiYeni nesil arzu nesneleri Seks romanları

    Yeni nesil arzu nesneleri Seks romanları

    -

    “Grinin Elli Tonu” üçlemesini sizce hangi kadın profili okuyordur?
    Kitapları orta yaş kadınları daha fazla talep ediyor olabilir. Çünkü orta yaştaki kadınlar, varolan cinsellik yöntemlerini kullanmış, yenilerini de geliştirmeye yönelik enerjileri bulunuyor. Artık kadınlar kendisinden 5-10 yaş büyük erkeklerle beraber değil; yaş sınırları giderek ortadan kalkıyor. 40 yaşındaki bir kadın 28 yaşındaki bir erkekle gayet doyum veren, keyifli bir cinselsosyal hayatı paylaşabiliyor. Bundan 50 yıl önce kadınlar kendinden 10 yaş büyük erkekle iyi anlaşır diye bir düşünce vardı. Bu artık yıkılmaya başladı. Danışanlarımdan şunu da görüyorum; erkekler bir şeyler öğretmektense, bilen bir kadınla paylaşımda bulunmayı tercih ediyor. Mesela şu an özellikle 40-45 yaşlarındaki bir erkekle görüştüğüm zaman “Ben 35 yaşını geçmiş bir kadınla beraber olmak istiyorum” diyor. Çünkü hayattan alacağını almış, vereceğini vermiş, cinselliği bilen, zihinsel karmaşası olmayan kadınları tercih ediyorlar. Erkekler artık tecrübesiz, bakire kızlardan daha çok dişli, ne istediğini bilen, kaprislerden ve triplerden daha uzak, kendine odaklanmış kadınları istiyor. Gelecekte erkeklerin birlikte olduğu dişi için “İlk benim olsun” düşüncesi kırılacak. Bence bir dönüm noktasından geçiyoruz.

    ocak-2013-cinsellik-resim-4“Üçüncü kitabın son sayfalarında kahramanlardan ayrılacağım için gerçekten hüzünlendim”
    “Gri’nin Elli Tonu” üçlemesini bir solukta okuyan S.Y., kitap hakkında düşündüklerini bizimle paylaştı: “Gri’nin Elli Tonu’nu okuyan kadınları üç gruba ayırıyorum. Okuduğunu gizleyenler, okuduğunu itiraf eden ancak neden okuduğuna ya da neden beğendiğine bahaneler yaratanlar, bir de okuyup çok beğendiğini göğsünü gere gere itiraf edenler… Ben de üç cildi arka arkaya bir solukta okuyanlardan biri olarak, ikinci ve üçüncü grup arasında bir yerde duruyorum. Kitabı ne evliliğime ne de cinsel hayatıma renk katmak için okudum, amacım sadece keyifli vakit geçirmekti. Çok da eğlendim. Hatta üçüncü kitabın son sayfalarında kahramanlardan ayrılacağım için gerçekten hüzünlendim. Genellikle gerçek hikayeler okumayı seven biri olarak bu hikayenin oldukça fantastik olduğunu söylemeliyim. Ne yazık ki bugüne kadar hiç aşık olmamış zengin erkeğin sıradan bir kızın dudağını ısırışı, saflığına vurulması ve kızın içine düştüğü ihtişamlı hayat bir peri masalını andırıyor. Peki bu kitabı okurken benim hayatımda neler değişti? Sevgili kocam o günlerde benim için ‘Ne okuyor da bu hale geldi?’ diye düşünmemiştir çünkü bir seks tanrıçasına dönüşmedim. Bunda cinsel açıdan uyumlu bir çift olmamızın da etkisi var mutlaka. Hep erotizm üzerinden gidilse de beni asıl vuran Anna ile Christian’ın arasındaki sevgi ve onun gücüyle aşılan engeller oldu. Bu seri, aslında erotik olduğu kadar da romantik… Kahramanlar ile kendi aramda kurduğum bağ da sevgi üzerinden oldu, kocamı tıpkı Anna’nın Christian’ı sevdiği gibi sevdiğimi düşündüm. Ancak bu önümüzdeki günlerde kitaptaki seks oyunlarını denemeyeceğim anlamına da gelmiyor. Şu sıralar hele de biraz keyfiniz yoksa hemen okumaya başlayın, kafanızı boşaltın, eğlenin, sahip olduğunuz normal ilişkilerin kıymetini bilin, ilişkinize bakım yapın, sevin ve sevişin derim.”

    Formsanté Dergisi Ocak 2013 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz