Günlük yaşantınızda birkaç değişiklikle birlikte, yaşam kalitenizin seviyesini bir anda yükseltip, daha sağlıklı olabilirsiniz!
Yazı: Elif Gürsoy
Bizce sağlıklı yaşam, herkesten daha çok yaşamak ya da hayata geç veda etmek değil. Sağlıklı yaşam bize göre; yaşam boyu sağlık problemlerini en aza indirgeyerek, zihin ve beden ikilisinde kaliteli koşullar yaratmak… Fazlalıklardan kurtulmak, hafif ama bir o kadar zinde hissetmek, doğru besinlerle faydalı değerler almak, bedeni hareketli tutarak aktif olmak birincil etkenler arasında. Peki siz bu iyi yaşam ritüelinin ne kadarını başarıyla gerçekleştiriyorsunuz? Yeteri kadar motivasyonunuz, zamanınız olmadığını düşünüyorsanız, bahanelerle aramızın hiç iyi olmadığını hemen belirtelim. Meşguliyetiniz, önceliklerinizin önüne geçmesin. Önceliklerinizi yani size iyi gelecek koşulları yaratın ve onları takip edin. Sağlıklı yaşam konusunda ihtiyacınız olan ve takip etmeniz gereken ipuçlarıyla, kendinizi daha iyi bir yaşama bırakın.
Sürekli hareket
Durmak ve hareket etmemek için hiçbir nedeniniz yok. İçinde bulunduğunuz mucizevi bedeniniz her daim hareket etmeye programlı. Siz durdukça, hareket edemedikçe sistem işlevini yerine getirmeye çalışırken sorunlarla karşılaşıyor. Eklemler, kemikler ve metabolizma bir anda ne olduğunu şaşırıyor ve sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlıyor. “İşleyen demir pas tutmaz” atasözü şurada dursun. Siz de sürekli hatırlayın ki sağlığınıza kötülük yapmayın…
Düzenli ve dengeli egzersiz programı
Aktif bir yaşamın olmazsa olmazı yürüyüş bir yana, düzenli ve programlı şekilde yapılan egzersizler bütünü diğer yana… “Spor yapmıyorum ama her gün yürüyorum” gibi cümlelerle sıklıkla karşılaşılıyor. Ancak temposu yoğun, yüksek nabız odaklı, yağ yaktıran ya da kas kütlesini fazlalaştıran egzersizler yürüyüşten tamamen farklı bir amaç güdüyor. Haliyle tam da bu noktada yürüyüş aktivitesinden sıyrılmış oluyor. Yani yürüyüşle egzersizi karıştırmayın. Siz yine de yürüyebildiğiniz her yere yürüyün… Ama egzersiz planı oluşturarak, bedeninize ihtiyacı olan düzeni sağlamayı da unutmayın.
Hafif öğünler
Şekerli, tuzlu ya da kötü karbonhidratlı yiyeceklerin metabolizmaya olumlu etkilerde bulunmadığını zaten biliyorsunuz. Ancak bu yiyeceklerin lezzet konusunda da iddialı oldukları bir gerçek. Durum böyleyken, iradeye sahip olup, sağlıklı ve hafifletici besinler tercih etmek kimileri için zor olabiliyor. Kötü beslenme alışkanlıklarından vazgeçmeyi istemek, sağlıklı beslenebilmenin ilk şartı. Siz yeter ki iyi besinlerden enerji alabilmeye karar verin. Gerisi çorap söküğü gibi gelecek ve asla bırakamam dediğiniz o zararlı yiyeceklerle aranıza mesafe koyacaksınız. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenerek, eti olabildiğince az yağlı- yağsız tercih ederek, iyi karbonhidratlar ve yağ asitlerinden yardım alarak, bedeninize iyilik yapmış olacaksınız. Üstelik daha önce olmadığınız kadar hafiflemiş hissedeceksiniz!
Alkolden uzak durun
Bu hayattaki amacınız ne bilmiyoruz ama sizin de herkes gibi uzun yıllar, sağlıklı bir şekilde yaşamayı amaçladığınıza eminiz. İçinde bulunduğunuz bedenden siz sorumlusunuz ve sizin dışınızda kimse vücudunuza fayda sağlayamayacak. Ona iyi bakmak için elinden geleni yapmaya çalışan siz, bir karar verin ve alkolü hayatınızdan çıkarın. Karaciğerinize, kalbinize, cildinize, midenize ve sindirim sisteminize haksızlık yapmayın. Alkol yerine, taze meyve sularını tercih ederek, sağlıklı yaşama büyük bir adım atın.
Erken kalkan yol alır
Uyku sevilmeyecek gibi değil. Kim istemez ki erken kalkmadan, istediği saatte uyanabilmeyi! Ama işleri yoluna koyup, düzenli bir şekilde üstesinden gelebilmek ve dakik biri olmak adına erken kalkmak şart. Eğer düzensiz uyanma saatlerine sahipseniz, yalnızca birkaç sabah üst üste aynı erken saatte kalkmanız yeterli olacak. Gerisi kendiliğinden gelecek ve belki de alarmı duymaya bile ihtiyacınız olmayacak. Sabah erken kalkıp, sağlıklı bir kahvaltıyla güne başladığınızda her şey için vaktiniz olacak! Saatler öğleni gösterdiğinde “Aa, daha öğlen mi? Bana sanki akşam üzeri gibi geliyor…” bile diyebilirsiniz.
Su, su, su!
Var mı su gibisi? Daha iyi hissettireni? Tabii ki yok. Cildinizden organlarınıza kadar temizleyici ve arındırıcı etkiye sahip olan su, sağlıklı yaşama giden yolda en iyi arkadaşınız olsun. Her fırsatta su içmeniz gerektiğini hatırlayarak, çantanızda taşıdığınız su şişesini elinize alın. Eğer su içme konusunda birtakım unutkanlıklarınız varsa akıllı telefonunuza indireceğiniz bir su aplikasyonunun bildirimleriyle su içmeniz gerektiğini hatırlayabilirsiniz.
Yavaş ve sık çiğneme
Sindirim sisteminize bir iyilik yapın ve ağzınıza attığınız bir lokmayı 20-30 kez civarında çiğnemeye çalışın. Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma; çiğneme konusunda bu sayıyı takip eden kişilerin, kalori miktarını yüzde 12 azalttığını, yılda 11 kilo kaybettiğini gösteriyor. Lokmanızı sürekli çiğnemek ve kütleyi küçülterek sindirime daha hazır hale getiriyor. Aynı zamanda lokmanızı 20-30 kez çiğnemek, yeme isteğinizi de beyne gönderilen sinyallerle en aza indiriyor.
Ağız ve diş bakımı
Gülün, gülmek iyileştirir! Gülümseyin çünkü bulaşıcıdır. Pozitif dalgalar yayar, hem kendinize hem de etrafınızdakilere iyilik yapmış olursunuz. Ancak özellikle kocaman gülüşlerde kendinizi rahat hissetmeniz çok önemli. Bedeninizin sağlığı kadar, ağız ve diş sağlığını da başlı başına bir konu olarak görmeniz gerekiyor. Düzenli olarak altı ayda bir diş hekimi kontrolünüzü aksatmayın. Dişleri fırçalamak tek başına yeterli olmuyor. Ağız sağlığınıza iyi gelecek bakım sularından da yardım alarak, bu ritüelin hakkını verin!
Stresle başa çıkın
İş, ekonomik etkenler, aile, arkadaş ya da eş… Sizin stresiniz hangisinde boy gösteriyor bilemiyoruz ancak stresi hayatınızdan çıkarmanız gerektiği kesin! Söylemek çok kolay belki ama en azından buna yönelik çalışmalar yaparak en aza indirgeyebilirsiniz. Özellikle büyük şehir hayatı, trafiği ve kalabalığıyla stres etkenlerini oluşturmak için gerekli zemini hazırlıyor. Trafikten yetişemediğimiz toplantılar, randevular ya da banka kuyruğunda beklenilen sıralar günlük akışı engelleyebiliyor. Bizden size tavsiye, stresle baş edebilmek için nefes egzersizleri yapın. Stres, öfke, heyecan ve buna benzer sizi rahatsız eden olgulardan doğru nefesler alıp vererek uzaklaşın.
Esneklikle gelen rahatlık
Kimse sizden lastik gibi esnek olmanızı beklemiyor, içiniz rahat olsun. Her bedenin esneklik seviyesinin farklı olduğunu da böylece belirtmiş olalım. Kas ve eklem yapınız el verdiğince, kendinizi zorlamadan esnekliği arttıran egzersizler yapın. Özellikle de sabah uyandığınızda uyguladığınız, beş-altı hareketten oluşan bir esneme serisi egzersiziniz mutlaka olsun. Yoga, pilates gibi aktivitelerle bedeninizi hem güçlendirin hem de bağ dokularınızın esnemesine katkıda bulunun. Pilatesle gelen düzgün bir postürün, yoga ile gelen esnek kas yapısının sizi yaşlandığınızda çoğu sağlık sorunundan korumaya yardımcı olacağını unutmayın.
Zihninizi iyileştirin
Sıkıntılı, isteksiz ya da zihninizin dolu olduğu belirsiz bir süreçten geçiyor olabilirsiniz. Ama merak etmeyin, hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor! Üstelik siz iyilikleri görmeye başlamaya karar verdiğinizde, her şey daha kolay ve hızlı ilerliyor. Yeter ki siz iyi hissetmeye, zihninizdeki kötülüklerden, kaygı ve endişelerden uzaklaşmaya başlamayı isteyin. Probleminizi çözmeye yönelik uygulamalardan yardım alın. Belki dışarıdan bir desteğe yani psikoloğa ihtiyacınız olabilir. Ya da bu problemi düzenli olarak yapacağınız yoga, nefes ya da meditasyon ile düzelebilecek bir durumdan ibarettir. Bu dönemi atlatmak için egzersiz yapmaya başlamak bile iyi gelebilir. Kendinizle ilgilenip, özel alan ve vaktinizi yarattığınız sürece, zihninizde sizi kötü hissettiren tüm şeylerin bir anda uçup gideceğine eminiz.
İyi uyku
Erken kalkmanın öneminden bahsettik… Erken kalkmaya başladığınızda, gece çok geç olmadan uykunuz gelecek. Bu da yatağa erken gitmeniz, daha kaliteli ve düzenli bir uyku anlamına geliyor. Erken kalkma alışkanlığına bir şans verin ve kaliteli uyku vazgeçilmeziniz olsun. Uykunuzu alabildiğiniz her gün kendinizi hiç olmadığınız kadar dinç hissedeceksiniz. Hem iyi uyku, metabolizmanızı arttırıcı etkiler de gösterecek!
Pozitif bakış
Her şey, her zaman yolunda gitmeyebilir ama umutlarımız ne güne duruyor? Başınıza kötü bir şeyler gelse bile birazcık Pollyanna’cılık oynamaktan zarar gelmez. Çoğu zaman net olarak görülmese de olumsuzlukların bile görmediğimiz olumlu tarafları var. Bakış açınızı iyi ve güzele çevirdiğiniz sürece üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir durum yok. Siz yeter ki umutlarınızı taze, omuzlarınızı dik tutun! Uyanabildiğiniz her güne teşekkür ederek, o günün güzel geçmesini sağlamak için ilk önemli adımı atın. Unutmayın; sahip olamadıklarınız için değil, sahip olduklarınızın kıymetini bilerek yaşadığınızda her zamankinden daha mutlu olacaksınız…
Aktif bir beyin
Egzersiz yaparak bedeninizi; bulmaca çözerek, kitap okuyarak ya da mantık oyunları oynayarak da beyninizi daha aktif hale getirin. Mesela, bulmaca çözmenin Alzheimer hastalığı gibi yaşla ilişkili nörolojik bozuklukları önlemeye yardımcı olduğunu biliyor muydunuz? Gün içinde kitap okumaya vaktim yok diyenlerdenseniz, sizde uykudan önce 30 dakika da olsa okuyun. Yatmadan önce kitap okumak, bedeninize uyku vaktinin yaklaşmakta olduğu sinyalini veriyor. Bu da bedeninizin yavaş yavaş uykuya hazırlanmasını ve daha rahat uyumanızı sağlıyor.