Yoganın, ruhsal ve fiziksel olarak hayatımıza kattığı artıları artık hepimiz biliyoruz. Bu kez size, yoga felsefesine göre yaşayan yogilerin beslenme alışkanlıklarından oluşan 14 günlük bir program sunuyoruz. Bu programın sonunda 4 kilo vereceksiniz.
| |
Müjde! Sıkıcı diyetlere gerek duymadan da zayıflayabilirsiniz. Üstelik istediğiniz her şeyi yiyerek. Çünkü bu felsefede ne yediğiniz değil, nasıl yediğiniz önemli! Bunun için yapmanız gereken şey ise sadece yoga koçu Annika McKay' ın hazırladığı ve doktor Ender Saraç' ın derlediği ; 14 günlük beslenme programını uygulamak olacak. Alışveriş yapmadan pişirmeye ve yeme – atıştırma tekniklerinden sofra hazırlamaya kadar pek çok önerinin yer aldığı bu programı keyifle uygularken iki haftada 4 kilo vereceksiniz.
YOGİ GİBİ PİŞİRİN!
Yogi beslenmesinin püf noktası alışverişte ve besinlerin hazırlanma aşamasında başlıyor. Çünkü yogi felsefesine göre ancak sevgiyle seçilen ve pişirilen besinler vücudumuza olumlu katkı sağlıyor.
Sevgilinize hazırlarmış gibi hazırlayın
Yeni aşık olduğunuzu ve sevgilinizi yemeğe davet etiğinizi hayal edin. Daha alışveriş yaparken bile besinlerin en tazesini seçersiniz, değil mi? Mutfakta yemeği hazırlarken de kendi kendinize neşeli bir şarkı söylemeye başlarsınız. Birlikte geçireceğiniz romantik bir yemek öncesinde her domates ve soğanı elinize sevgiyle alırsınız. Mükemmel bir sofra hazırlayabilmek için de gereken zamanı ayırır, tüm yemeklerde baharat olarak sevginizi kullanırsınız. Peki ama sadece kendiniz için yemek pişirirken niye farklı davranıyorsunuz? Tek kişilik menü hazırlarken de aynı sevgiyi, neşeyi ve özeni göstermeyi ihmal etmeyin.
| |
Her şeyi siz yapın
''Çabuk, çabuk, çabuk''Alışveriş yaparken ve yemek pişirirken hep acelemiz olur nedense. Sepetimizi de markette satılan kıyılmış soğanlar veya havuçlar, içine sadece yumurta kırıp fırına sürülecek kolaylıktaki kek karışımlarıyla, yani önceden hazırlanmış ürünlerle doldururuz. İşte bu yüzden de yemek pişirirken alacağımız hazzı neredeyse unutur olduk. Oysa, yogi felsefesine göre, örneğin kendi ellerinizle yaptığınız ekmek ve reçelden oluşan bir kahvaltı neşenize neşe katar, bu da sindirim sisteminizi olumlu yönde etkiler.
Patatesi dilimlerken sevin
Elinizde tuttuğunuz ve kabuklarınızı soydunuz patatesi yaklaşık bir saat sonra afiyetle yiyeceksiniz. Patates ağzınızda unutulmaz bir tat bırakacağı gibi sağlığınıza da olumlu katkıda bulunacak. Böylesine önemli bir işlevi olduğu için besinlerin hazırlanması sizin için yapılması zorunlu keyifsiz bir iş değil, tam aksine vücudunuza duyduğunuz saygının bir göstergesi olmalı. Peki bundan sonra ne yapmalı? Yanıtı çok basit, yaşamsal önem taşıyan besinlere her zaman sevgiyle yaklaşmalı!
Detalyı bilgiler için Formsante 2007 Kasım sayısına bakabilirsiniz…