Diğer
    Ana SayfaPsikolojiBelki de sorun arkadaş seçiminizdir!

    Belki de sorun arkadaş seçiminizdir!

    -

    Hayatınızdaki inişli-çıkışlı günlerde de en mutlu olduğunuz zamanlarda da etrafınızda sevdiğiniz, değer verdiğiniz arkadaşlarınızın olmasını istersiniz. Peki o kişiler hiç de düşündüğünüz kadar masum değilse? Belki de yaşadığınız sorunların en temelinde o çok güvendiğiniz arkadaşlarınız vardır.

    Hazırlayan: Ayşegül Uyanık Örnekal

    Dostun olmadığı bir hayat hiç çekilmez desek, herhalde yanılmayız. İnsanın hayatına anlam katan hatta yaşamdaki birçok olumsuzluğu katlanabilir kılan, yaşamı zenginleştiren arkadaşlardır. Karşılıklı etkileşim, yakınlık ve arkadaşlık insanın adeta aynası, yankısı oluyor. Kişi kendi yolculuğunu yaşarken, kabul edilme ve onaylanma ihtiyacı duyuyor. Bu duygusal ihtiyacı karşılayabileceği sağlıklı kaynaklardan bir tanesi de arkadaşlar oluyor. Ancak arkadaşların kişinin iyiliğini düşünmesi gerekirken, onlarla alay etmesi, belki bazen arkalarından kuyusunu kazması, olumsuz durumlara yönlendirmesiyle sık sık karşılaşabiliyoruz. “Kişinin çevresiyle uyumu; bir arada olduklarında aldıkları keyif, düşünce ve deneyim zenginliği kişinin özsaygısına hatta tüm yaşamına yansıyor. ‘Aynalandığı’ arkadaş ilişkileri içinde ruhsal, davranışsal ve duygusal olarak sürekli değişip dönüşür. İyi ama kimi zaman da kötü, mutlak bir biçimde bu değişim devam eder” diyen Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Gizem Mine Çölümlü, şöyle devam ediyor: “Duygusal ihtiyaçların da değiştiği bu dönemde ilişkilerin, tarafları zaman zaman zorlaması olağan bir durum. Her ilişkide olabileceği gibi zorluklar baş gösterebiliyor. Bu zorlukları aşmak stres yaratıyorsa, bu durum ortada bir sorun olduğuna işaret ediyor. Günlük hayatta maruz kaldığımız toksik (zararlı) maddeler gibi arkadaşlık ya da genel anlamıyla ilişkilerin de ‘toksik’ olanlarına rastlanabiliyor.” Klinik Psikolog Çölümlü, toksik kişilere ve ilişkilere dair sorularımızı yanıtladı.

    Toksik kişi kimdir?
    Çevrenizde çoğunlukla sizi yoran, geren, üzen veya desteklemeyen zor insanlar “toksik kişi” olarak tanımlanabilir. Bu kişiler; çoğunlukla eski yaralarının, duygusal ihtiyaçlarının ve sorunlarının sorumluluğunu alamaz. İnsan ilişkilerinde bilerek ya da bilmeyerek, çoğu zaman zayıf ve güçlü yanları bize benzer kişilerle yakınlaşma eğiliminde oluyoruz. Ancak “yalnızlık” çoğu zaman acı verici bir tehdit unsuru olarak hayatımızda yer alabiliyor. Bu kaygıyı gündelik hayattan uzak tutmak, yalnız kalma korkusuyla baş etmek isterken; kendi içsel kaynaklarımıza, gücümüze ve ihtiyaçlarımıza benzer olmayan arkadaş seçimleri yapmamız ise belirgin bir risk faktörü olarak ortaya çıkıyor. Fark etmeden sosyal kabul görme, beğenilme, güncel kalma kaygıları ile bunların aceleci ve itici gücü, bizi toksik ilişkilerin içine iten neden olabiliyor.

    Bu kişilerin ve ilişkilerin ortak özellikleri neler?
    Toksik bir ilişkinin en belirgin özelliği, ortak paylaşımda hissedilen duygular! Bu; bazen ağırlık hissi, duygusal anlamda yorgunluk veya tükenmişlik, bazen öfke ve kızgınlık, bazen de suçluluk ve yetersizlik duyguları olabiliyor. Söz konusu kişilerle bir araya geldikten sonra enerjiniz çekilebildiği gibi kendinizi ağır eleştiri ve yargılama içinde de bulabiliyorsunuz. Toksik ilişkinin diğer bir özelliği de özgüveni düşük kişiler arasında daha sık görülmesi. Bu tür ilişkilerin en yıpratıcı yönü; bir tarafın değerini ve başarılarını azaltan, aşağılayıcı ifadeler içeren yorumların üstü kapalı şekilde karşı tarafa aktarılması oluyor. Böylesi ilişkilerde karşı taraf hem dost hem de düşman ikilemi yaratabiliyor. Çoğu zaman yakınlık duygusu ile uzaklık beraber hissediliyor. Bu tür toksik bir arkadaşlık zaman içinde daha yıkıcı bir hal de alabiliyor. Ne var ki ilişkinin dinamiklerini değiştirmek imkansız değil. İhtiyaçlar dönüşürken ilişki de dönüşüyorsa ne ala, aksi halde durum zor bir hale giriyor. Bazen ortaya çıkan zehir o kadar yoğun oluyor ki ilişkiyi bitirmekten başka çare kalmıyor.

    - Advertisement -

    Varlıkları bizi nasıl etkiliyor?
    Bazı arkadaşlıklar var ki suça ortaklık ediliyor, sorumluluklardan kaçılıyor, duygular bastırılıyor ve uygunsuz görülen kişilik özellikleri birbirlerini kullanarak ortaya çıkarılıyor. Aldatma, madde ve alkol kullanımı bu durumlara birer örnek olabiliyor. Bu tür olumsuz davranışları sergilemek için arkadaş bir araç olarak kullanılıyor ve toksik arkadaş suçluluk duygusunu paylaşan ya da örtbas eden kötü bir yoldaşa dönüşüyor. Böyle toksik ilişkiler, başkalarını küçümseyen ortak bir bakış açısını da içerebiliyor. Dedikodu, entrika, başka kişilere iftira atmak için birbirine yaslanan ve doldurulmuş zehirli arkadaşlar, özgürlük alanı olarak algılanıyor. Ortak çıkarları kurgulayarak diğer kişilerin çıkarlarını zedelemek, onlara zarar vermek, bu eylemler üzerinden ortak kazanım elde etmek toksik arkadaşlıkların sonuçları arasında yer alıyor. Karşılıklı elde edilen arzu ve amaçların sağladığı güvence yahut yön bulma becerisiyle içsel boşluklarının üstü örtbas ediliyor.

    Kişi sorunlarının çevresindeki toksik kişilerden kaynaklandığını anlayabilir mi?
    Arkadaş ilişkisi kendimizle ilgili bize bilgi veren arızalarımızı, olmazsa olmazlarımızı, iyi ve kötü yanlarımızı fark edebilmemizi sağlayan fırsatlardır aslında. Kişinin ilişkideki rolünü sorgulaması, tercihlerinin ihtiyaçlarından kaynaklandığını, gereksinimlerini fark etmenin önemli olduğunu ve bunların değişebileceğini bilmesi ise ruhsal, davranışsal ve duygusal dönüşüm için gerekiyor. Bu farkındalıkta olmak ise toksik ilişki deneyiminin tekrar tekrar yaşanmasının önüne geçebiliyor. Toksik arkadaşlık süreci ve o yaşantılar, bireyin kendini geliştirmesi için tecrübeye dönüştürülmezse, kişi bu kısır döngü içinde aynı senaryoyu tekrar oynuyor ve mutsuzluk da kaçınılmaz oluyor.

    Onlarla ilişki kurmaktan vazgeçmek bir çözüm mü?
    Sağlıklı ve güvenli bir arkadaş ilişkisi, karşılıklı değerler üzerinde kuruluyor, kendi içinde bir dengeye ve yakınlığa sahip oluyor. Toksik ilişkide ise sürekli hissedilen tüm bu olumsuz duygulara rağmen ilişkinin devam etmesine pasif bir şekilde izin veren kişinin de bunda sorumluluğu var. Hayatınızda çokça yer kaplayan insanlardan etkilenirsiniz ve bir süre sonra da ortak paylaşımlar doğrultusunda, onlara benzemeye başlarsınız. Bu nedenle arkadaşlık kuracağınız kişileri seçerken daha dikkatli olmak, ilişkide kendi rolünüzü keşfetmek, kendi değerleriniz, ihtiyaçlarınız ve sınırlarınız kapsamında seçimler yapmak önem taşıyor.

    Toksik kişi rehberi!
    Hayatınıza giren, belki de yıllar boyu orada kalan toksik insanları ve etkilerini anlamanız bazen zaman alıyor. Güvendiğiniz ve inandığınız yakın arkadaşlara hatta dostunuz sandığınız kişilere karşı gösterdiğiniz hoşgörü, onların sizi kolay bir hedef olarak görmesine yol açabiliyor. Klinik Psikolog Gizem Mine Çölümlü, tam da bu noktada toksik kişilerin, sizin gösterdiğiniz şefkatli ve yapıcı tavırları kendi çıkarları için kullanmaya başlayabileceğini belirterek, “Karakterinizin güçlü ve iyi tarafları, toksik kişiler için ilgi çekici olabiliyor. Çoğu zaman olumlu bakış açınız, toksik arkadaşların hayatınıza nasıl zarar verdiğini anlayamamanıza da yol açabiliyor. Ortak arkadaşların olduğu sosyal yakınlık, düşüncelerin paylaşıldığı entelektüel yakınlık ya da birlikte zevk alınan şeylerin yapıldığı eğlence yakınlığı bizi bir şekilde, bir zamanda karşılaştırmış olsa da toksik ilişki sonucu ‘iyi günlerin’ sayısı zaman geçtikçe azalıyor. Anlaşmazlıklar, belirsizlikler ve sürekli iniş-çıkışlar kaynaklı hayal kırıklığı, suçluluk, hüzün, depresyon, güçsüzlük ve güvensizlik hissi, toksik ilişkinizi zaman içinde yeniden gözden geçirmenize ve ilişkideki sınırlarınızı yeniden yapılandırmanıza ya da dost bildiklerinizi hayatınızdan çıkarmanıza yardımcı oluyor” diyor.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz