Diğer
    Ana SayfaSağlıkDiyabet hastalarının ayakları özel bakım istiyor

    Diyabet hastalarının ayakları özel bakım istiyor

    -

    Türkiye’de diyabetik ayak tablosu hangi oranda görülüyor?
    Ülkemizde diyabetli sayısı 6,5-10 milyon arasında değişiyor. En düşük rakamı göz önüne aldığımız zaman 6,5 milyon kişinin yüzde 10’unun ayağında yara olduğunu düşünürsek, 650 bin kişi çıkar karşımıza. Ve bu durumu kimse bilmiyor, değerlendirmiyor. Aslında çok ciddi bir sorun ve basit önlemlerle çözülebilir ancak bunun bir ülke politikası olması gerekiyor. Çünkü ayakta başlayan küçük bir yara sonunda ampütasyona (ayağın kesilmesi) ve hastanın ölümüne gidiyor. Bir insanın ayağı niye kesilmiş diye bakıldığında yüzde 85’inin ayağında yara olduğu görülüyor. Bir ayak kesildiğinde, üç yıl içinde yüzde 50’nin üzerinde ihtimalle öbür ayak da kesiliyor.

    Tüm bunlar bilindiği halde neden hala bu aşamalara geliniyor?
    Çünkü hastalar kadar doktorlar da diyabetik ayak konusunu bilmiyor, kimse bu sorunun üzerinde durmuyor, uğraşmak istemiyor. Diyabet olduğunu bildiği halde ayaklarındaki yaraları ihmal edenler olabiliyor. Örneğin Tip 1 diyabeti olan genç bir kız, ayağında yara olduğu halde “Bu yaşta giymeyeceksem ne zaman giyeceğim?” diyerek ayağında travma oluşturan topuklu ayakkabıları giymeye devam edebiliyor.

    Neden özellikle ayaklara dikkat etmek gerekiyor?
    Aslında ellerde de oluyor ama ayaklarda daha fazla görülüyor çünkü ayaklar daha çok ağırlık taşıyor, devamlı yere bastığı için daha çok travma ile karşılaşıyor. Ayaklar daha uzun ve bir damar tıkandığında en az kan en uca gidiyor. Bacağın uzun olması, bir damar tıkanması durumunda ayakların ucunun daha çok zarar görmesine neden oluyor. Hatta uzun boylu insanlarda diyabetik ayak komplikasyonlarının daha fazla ve ciddi görüldüğüne dair yayınlar var. Öte yandan eldeki yaralar herkes tarafından görülebilirken ayaklar kapalı olduğu için fark edilmeyebiliyor ve ihmal etmek kolaylaşıyor.

    mart-2013-saglik-2-resim-2AŞAMA AŞAMA TEDAVİ
    Diyabetik ayakta tedavinin birinci şartının enfeksiyonu ortadan kaldırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, bunun için gerekli basamakların ölü dokuyu uzaklaştırmak ve yarayı basıdan arındırmak olduğunu söylüyor. Diyabetik ayak tedavisinde son yıllarda en çok fayda sağlanan VAC cihazı ile ölü dokular temizlendikten sonra kalan ödem, şişlik ve kötü dokular tıpkı bir elektrik süpürgesi yöntemi gibi vakumlanıyor. Ayağında yara olan kişinin üzerine basarak yürümeye ya da ayağını vuran ayakkabıyı giymeye devam ederek iyileşemeyeceğini belirten Prof. Dr. Baktıroğlu, “Hastalar sık sık yaranın üzerine ne konulacağını soruyor. Aslında pansuman malzemelerinin birbirlerine üstünlüğü söz konusu değil. Yeterli dozda ve bilerek kullanılınca hepsi aynı etkiyi veriyor” diyor.

    Ne zaman ameliyat?
    Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, bazı vakalarda yarayı kanlandırmak için damar ameliyatları yapmak gerektiğini ancak kanlanmayı sağladıktan sonra yaranın iyileştiğini düşünmemek gerektiğini söylüyor. Prof. Dr. Baktıroğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Tedavi yöntemi olarak çeşitli plastik cerrahi operasyonlar ya da cerrahi ameliyatlar yapılabilir ancak diyabetik ayak yarası üç ana yöntemle iyi edilebilir; bilgi, göz, el… Çok okuyup bilmek, hastayı düzenli izlemek ve o yarayı uzaktan bakmadan, dokunarak incelemek…”

    - Advertisement -

    Prof. Dr. Baktıroğlu, hastaların eğitiminin sağlanması ile bugün 650 bin olduğu tahmin edilen ayak yaralarının 300-400 bininin yara olmamasının sağlanabileceğini, olanların da yine doktor ve hastanın yeterli eğitimi ile tedavi edilebileceğini söylüyor.

    Devamı diğer sayfada



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz