Diyabet kontrol altında

Diyabetinizi kontrol altında tutmak için, haftada bir kez, sabah akşam kan şekerinizi ölçün. Ortaya çıkan sonucu bir yere not edin ve bu kayıtları kontrol anında doktorunuza mutlaka verin. Şeker ölçüm cihazının, kullanımı çok kolay, ekranda çıkan sayıların da rahatlıkla okunabilir olmasına dikkat edin. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da, aletin kontrol çubuklarının bulunması, çok az miktarda kan gerektirmesi.

Kan şekeri ölçüm cihazının kalitesi çok önemli. Ancak sadece kalitesine değil, aynı zamanda
saklama koşullarına da özen göstermelisiniz. Örneğin, striplerinizi nemli ve çok sıcak
ortamlarda saklamayın, ıslatmayın. Strip kutusunun kapağını açık bırakmayın. Kan numunesi damlatılan kısma herhangi bir
kimyasal solüsyon bulaşmamasına özen gösterin.

Damar sertliğine bağlı gelişen dolaşım yetersizliği, ayakların kuruması ve kolay çatlaması, tırnak ya da ayak mantarları diyabet hastalarında görülen sorunların başında yer alıyor. Ayak problemlerinden korunmak için ayaklarınızı her akşam ılık suyla yıkayın, parmak aralarınızı da içine alacak şekilde iyice kurulayın. Bu işlemden sonra nemlendirici krem sürün. Parmak aralarınıza krem sürmeyin. Ayaklarınızı terletmeyen pamuklu çorapları tercih edin. Kesinlikle çıplak ayakla dolaşmayın ve ayağınızda en küçük bir yara meydana geldiğinde doktorunuza başvurun.

Yolculuk öncesinde tüm ayrıntıları gözden geçirirseniz, her türlü seyahat aracını kullanarak, istediğiniz yere gidebilirsiniz. Ancak, yolculuk sırasında kan şekerinizi ölçebilmeli ve bu ölçümlere göre ayarladığınız insülin dozlarını uygulayabilmelisiniz. Yolculuğunuzu sağlıklı geçirmek için yanınıza neler almanız gerektiğine gelince… Ekstra insülin, insülin kalemi veya enjektörleri, kan şekeri ölçüm cihazı, diyabet hastası olduğunuzu gösteren bir kimlik kartı, glukoz tabletleri, meyve suyu, seyahat sağlık sigortası, insülinlerinizin sıcakta bozulmasını önleyecek taşıma çantası, buz kaseti ya da termos.

Diyabetin kontrol altına alınabilmesinin temel kurallarından birisi, özel beslenme programı uygulamak. Eğer, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral içeren bir diyeti, dengeli bir şekilde tüketirseniz, vücudunuzun daha iyi çalışmasını sağlarsınız. Posa yününden zengin olan bezelye, kurufasulye, barbunya, nohut, mercimek ve yulaf gibi yiyecekler, yemekten sonra kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlıyor ve kan yağlarının düşürülmesine yardımcı oluyorlar. Dolayısıyla sofranızda posalı yiyeceklere yer ayırmayı ihmal etmeyin. Az yağ tüketin, uygun yağı seçin ve kolesterollü yiyeceklerden de kaçının.En önemlisi de, tatlılardan kaçınmayı ihmal etmeyin.

Düzenli olarak yapılan egzersiz, kan şekerinizi daha iyi kontrol altında tutmanızı sağlıyor ve fazla kilolarınızdan kurtulmanıza yardımcı oluyor. Kendinizi çok daha neşeli hissetmeniz de cabası. Ancak, siz siz olun, egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmayı ve tıbbi kontrolden geçmeyi ihmal etmeyin. Uzmanlar, her gün yarım saatlik yürüyüşün, yapabileceğiniz en uygun egzersiz olduğuna dikkat çekiyorlar. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey ise ayağınıza iyi uyan bir çift spor ayakkabı. Yürüyüşün yanı sıra, yüzebilir ya da bisiklete binebilirsiniz. Yapacağınız egzersizin türünü, süresini ve ek yiyeceğe ihtiyacınız olup olmadığını, beslenme uzmanınızla mutlaka konuşun. Egzersizi, öğünlerden 1-1.5 saat sonra yapmaya özen gösterin.