Kış boyunca sinsice oldukları yerde saklanan ama yaz mevsiminin ilk güneş ışınlarıyla birlikte kendini daha fazla göstermeye başlayan dudak üstünde bıyık gibi görünen ya da koltuk altında kirli bir görünüm yaratan lekeleri farkında olmadan biz davet ettiysek onları da bizim göndermemiz mümkün mü?
Hazırlayan: Nilgün Yıldız Konakcı
Yaz gelince daha fazla ortaya çıkan lekeler sadece cildimizde değil ruhumuzda da kararmaya yol açabiliyor. Başta dudak üstündeki kararmalar kadınların sosyal yaşamını derinden etkiliyor. Yüzdeki lekelerin yanı sıra koltuk altı ve genital bölge kararmaları da en çok görülen sorunların başında geliyor. Peki ne yapacağız? Kara lekelerle yaşamayı kabul mü edeceğiz? Bu sorunun cevabı tabii ki “hayır” olacak. Fakat birçoğumuz nereden, nasıl başlayacağını ya da hangi yöntemin ne kadar etkili olduğunu bilmiyor. Biz de bunun için işin uzmanı olan Dermatoloji & Estetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Taşkın’a merak ettiğimiz soruları sorduk.
KOLTUK ALTI, GENİTAL BÖLGE KARARMALARI NEDEN OLUR?
Koltuk altı ve genital bölgenin koyulaşması bazen çok can sıkıcı olabiliyor ve yaşam kalitesini etkileyebiliyor. Bu kararmalar en çok koyu tenli kişilerde yaş ilerledikçe hormonal değişikliklerle birlikte ortaya çıkıyor. Gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı da bu hormonal değişiklikler arasında düşünülebilir. Yine aşırı terleme, uygunsuz deodorantların kullanımı, kilo artışı, sürtünme de eğilim yaratan faktörler arasında. Bu alanların tahriş edici ve sık temizliği; jilet/ağda kullanımı da yıpranmaya ve ardından kararmaya yol açabiliyor. Bunların yanında diyabet (şeker hastalığı), bazı enfeksiyonlar da özel bölgelerde ve kıvrım bölgelerinde koyulaşmalar yapabiliyor. Hasta bize başvurduğunda öncelikle bunları ekarte ediyoruz.
Dudak üzerindeki cilt kararmaları da oldukça yaygın gördüğümüz, bıyık gibi görünümü nedeniyle de hastaların çok rahatsız olduğu konulardan biridir. Bu alandaki koyulaşmanın en sık sebebi ağda veya iple tahriş edici şekilde tüy alınması oluyor. Cilt tonu koyulaştıkça bu durumun oluşma ihtimali de artıyor. Bazen bıyık bölgesinde leke ile başvuran hastalar ağda yaptıkları zamanı bile unutmuş olabiliyorlar. Yani çok önceden yaptıkları bir uygulama bile tetikleyici olabiliyor. Yine ağız çevresinin ıslak veya kuru mendille sık sık silinmesi, gün içinde klasik sabunlarla sıkça yıkanması veya kolonya sürülmesi de hem bıyık bölgesi, hem de ağız çevresinde kararmalara yol açabiliyor.
KARARMALARI ÖNLEMEK İÇİN YAPILACAK ŞEYLER NELERDİR?
Koltuk altı ve genital bölgedeki kararmaları önlemek için öncelikle bu alana yapılan ağda, jilet vb tahriş edici uygulamaları bırakmak gerekiyor. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu iç çamaşırlarını tercih etmek uygun oluyor. Kilo kontrolünün sağlanması da fayda sağlıyor. Çünkü obezitenin de arttırıcı olduğunu biliyoruz. Özellikle de koltuk altında aşırı terleme varsa koltuk altı terleme ürünleri veya botoks uygulaması da etkili oluyor.
Dudak üzeri için ise ağda gibi depilasyon yöntemleri ile sık yıkama ve silme gibi deriyi yıpratan durumlardan uzak durmalıyız. Bu önleyici tavsiyelerin yanında elbette ki çeşitli tedavi yöntemleri de kullanıyoruz.
GENİTAL BÖLGE İÇİN HER KOZMETİK AÇICI KULLANILABİLİR Mİ?
Hem koltuk altı, hem de genital bölge oldukça ince ve hassas alanlardır. Bu sebeple her kozmetik açıcıyı kullanamayız. Hatta aşırı tahriş eden açıcılar iyileşmenin aksine lekenin koyulaşmasına yol açabiliyorlar.
Siz bu tür kararmalar için nasıl bir tedavi süreci uyguluyorsunuz?
Bu hassas bölgelerde kararma ile gelen hastalarda öncelikle sebebi aydınlatmaya çalışıyoruz. Örneğin gebelik söz konusu ise öncelikle bu sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Zaten pek çok hastada gebelik sonrası kendiliğinde açılma oluyor. Bunun dışında az önce bahsettiğimiz tetikleyiciler varsa bunları saptayıp kesmeye çalışıyoruz. Tüy temizleme yöntemlerini değiştirmek, terleme ve kilo kontrolü, pamuklu kıyafet kullanımı, dar kıyafetten kaçınmak öncelikli önerilerimiz oluyor. Bu alanların temizliğinde de klasik sabunlar değil de hassas içerikli, ph’sı da bu alanlara uygun temizleyicileri kullanmak önemli.
Bu önlemlerin dışında lekenin şiddeti ve yaygınlığına göre ev tedavileri veya buna klinikte kullanabildiğimiz peeling ve lazer uygulamalarıyla oldukça iyi yol katedebiliyoruz.
Bazen de yüzde bazı lekeler oluşur özellikle bıyık bölgesinde oluşan bu lekelenmeler için ne tavsiye edersiniz? Önlemek için ne yapılabilir?
Bıyık bölgesinde oluşan lekelerde de tahriş edici tüy temizleme yöntemlerinin değiştirilmesi öncelikli oluyor. Bu alan için tüy sarartma lazeri veya bıyık bölgesine özel minik başlıklı tıraş makinaları kullanılabiliyor. Leke açıcı kremlerle ev tedavileri pek çok hastada yüz güldürücü sonuçlanıyor. Ben retinoik asit, c vitamini, arbutin, içerikli kremleri, sıklıkla da birkaç ajanın birlikte olduğu kremleri bu alanda sıklıkla tercih ediyorum. Bazı hastalarda q switch lazer, peeling ve/ veya mezoterapileri de tedaviye ekliyorum. Bu tedavilerle birlikte hastalarımızın çok iyi bir şekilde güneşten korunmasını istiyoruz.
Kararmalardan sonra uygulanan tedaviler tamamen yok edici etkisi var mıdır? Tekrar ortaya çıkar mı?
Tüm leke hastaları bilirler ki lekeler tekrar edici olabilir. Bu sebeple lekeyi doğuran faktörlerden uzak durmak çok önemlidir. Bunu önlemek için yatkın kişilerde nemlendirici bariyer kremleri ve bazı vücut için üretilmiş aydınlatıcı kremleri kullanmaya devam ederiz. Bıyık bölgesindeki lekelerde ise güneşten korunmak çok önemlidir.
KARARMALAR İÇİN BEYAZLATICI ÜRÜNLERİ TAVSİYE EDER MİSİNİZ?
Uygun vakalarda çeşitli beyazlatıcı ürünler, kontrollü olarak kullanılabilir. Piyasada pek çok beyazlatıcı ürün mevcut. Bunların bir kısmı yetersiz kalabiliyor, çünkü bölgenin hijyenini sağlamadan ve tetikleyici faktörleri gözden geçirmeden başarı elde etmek güç. Bazı ürünler de fazlaca tahriş edebiliyor. Çok tahriş olursa da leke daha da fazla koyulaşabiliyor. Bu sebeple beyazlatıcı ürünleri kullanırken iyi nemlendirmek ve giderek artan sıklıkta kullanmak güvenli tarafta kalmamızı sağlar. Eğer evde alınan bu önlemlerle ve desteklerle açılma olmuyorsa hekime başvurulmasını tavsiye ederim.
Ürün seçerken nelere dikkat edilmeli ve ne şekilde kullanılması gerekir?
Hastalarımızın öncelikle bölgenin temizliğini intim temizleyicilerle sağladıktan sonra, nemlendirmelerini öneriyorum. Sonrasında vücut için üretilmiş açıcıları ince bir tabaka şeklinde kullanabilirler. Asit içerikli ürünler kullanılırken haftada birkaç gün başlanıp her güne çıkılabilir. Bu şekilde açılma sağlanmaz ise daha yoğun ürünlerin reçete edilmesi veya ileri tedavinin eklenmesi için bir doktora başvurmaları uygun olur.
KARARMALARI ÖNLEMEK İÇİN NASIL BİR BAKIM RUTİNİ GEREKLİ?
- Bu hassas bölgelerin hijyenine özen gösterilmeli. Bunun için özel bölge temizleyicilerini tercih edebiliriz.
- Agresif temizlik ve sık silme yapmak uygun değil. Islak mendillerden de uzak duralım.
- Sıkı, hava almayan ve sentetik kıyafetler kullanmayalım.
- Spor aktivitelerinden sonra terli kalmadan bölge temizlenmeli.
- Yıkama sonrası nemlendirelim.
- Aşırı terleme varsa ter kontrolü için uygun ürünler kullanabiliriz. Özellikle koltuk altında aşırı terleme varsa koltuk altı botoksu da faydalı olabilir
- Ağız etrafı ve bıyık bölgesi kararmaları için de, kullanılan tedavilerin yanında güneşten korunmayı ihmal etmemek gerekiyor.
DUDAK ÜSTÜ AĞDA LEKESİNE ÖZEL KARIŞIM
Daha önce bu tür sorun yaşayan biri olarak birçok yöntemi araştırdım. Genç yaşlarımda bilinçsizce yaptırdığım sir ağda uygulaması sebebiyle yaz aylarında dudağımın üzerinde bıyık gibi bir görüntü oluşuyordu. En başta kış mevsiminde kaybolduğu için çok önemsememiştim fakat yaşım ilerledikçe leke daha da koyulaşmaya başladı. Ben de bunun üzerine bir araştırma yaptım ve bu konuda uzman olduğu söylenen bir eczacı ile tanıştım. Kendisi Sinop’ta yaşıyordu ve yaptığı özel ilaç karışımlarıyla birçok kişinin lekesine çare olmuştu. Önce lekenin fotoğrafını gönderdim sonra lekeye özel bir karışım ve uygulama ile ilgili bilgileri gönderdi. Bu uygulamadan sonra lekelerim azaldı. Fakat çok düzenli bir şekilde uygulamak gerekiyor. Eczacı Mustafa Erşahin, “Lekeli ciltler için önce cildi görmem gerekiyor. Uygulama boyunca kontrol etmek için kullanıcılardan her hafta fotoğraf istiyorum.
Yüz bölgesi koltuk altı ve bikini bölgesinde lekelerin ve cildin durumuna göre farklı ürünler bulunuyor. Önce detaylı bir kullanım broşürü gönderiyorum, yapılacak tüm işlemler burada gün gün yazılı oluyor. Alerjik veya problemli ciltlerde eğer zeminde başka bir cilt rahatsızlığı var ise roza, akne, dermatit gibi; önce bunların uzman dermatolog kontrolünde tedavi edilmesi gerekiyor. Leke için önerdiğim uygulama süresi 45 gün oluyor. Lekelerin tekrar çıkmaması için güçlü bir güneşten koruma faktörlü bir kremi yaz/kış kullanmalarını öneriyorum. Eğer koruma faktörlü krem kullanmadan sert güneşe maruz kalırlarsa lekeler tekrar belirginleşiyor. Ayrıca östrojen içeren ilaçlar da lekelenmeyi tetikleyebiliyor” diyor. Ecz. Erşahin kadınlarda en çok sir ağda sonrası güneşe maruz kalma, hamilelik, florasan ve spot ışıklara maruz kalma nedeniyle leke sorunu yaşadığını söylüyor.
“Spot ışıklar da lekelenmeye neden olabiliyor. Bazen güneş kremi iyi bir marka olsa bile yanlış kullanım sonucu iyi sonuç alınmayabiliyor. Her ne kadar suya dayanıklı yazsa da denizden, terden bu kremler etkisini kaybedebiliyor o yüzden sert güneş altında iki saatten fazla kalınıyorsa krem mutlaka yenilenmeli. Cildin asit baz dengesi bozulduğunda lekelenmeye karşı daha korumasız hale geliyor. Cildin dengesini bozan kozmetik ürünler arasında temizlemek kimyasalları, jeller, köpükler geliyor. Bazı ciltler buna karşı çok dirençsiz. Yapısı bozulan cilt bariyeri güneşe maruz kaldığında vücut o bölgeyi korumak için melanin üretimini artırıyor. Sir ağda da özellikle bıyık bölgesinde terlemenin olduğu dokuların yapısını bozduğu ve cildi UV’ye karşı korumasız bıraktığı için lekelenmeye çok açık durumda bırakıyor. Benim gözlemim bu tip lekelerin peeling ile asla temizlenmediği yönünde. Çünkü melanin hırpalanmış dokunun hasara uğramış yerine yapışıyor. Burada hasarlı dokuyu tamir etmeden dokudan melaninin ayrılmıyor” diyor.