Diğer
    Ana SayfaGüzellikCilt BakımıGüneşin etkilerini engellemek için alınması gereken önlemler!

    Güneşin etkilerini engellemek için alınması gereken önlemler!

    -

    Güneşin etkilerini silmek yerine, bunları en başından engellemek için alınması gereken önlemleri biliyor musunuz?

    Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

    Cilt ve yaz kelimeleri bir araya geldiğinde, ilk olarak güneşin özellikle yüzdeki olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik sonbahar aylarında yapılan işlemler akla geliyor. Peki, cildi yaza hazırlamak da gerekmez mi? “Cildi yaza hazırlamaktan ziyade, cildi yazdan korumak gerekiyor. Bunun için hastalarımıza yaz-kış fark etmeksizin medikal bir güneş kremi kullanmalarını öneriyorum. Evden çıkmadan önce, dışarıda kar bile yağsa güneş kremi kullanılmasını tavsiye ediyorum” diyen Yeditepe üniversitesi Hastaneleri Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, şöyle devam ediyor: “Bu, özellikle yaz aylarında mutlaka uyulması gereken bir kural. Yaz döneminde kremi bir kez değil, birkaç defa sürmek de gerekebiliyor ve en az SPF 30 olması öneriliyor. Güneş kreminin başka faydaları da bulunuyor. Antioksidan, kapatıcı ya da lekelenmeye karşı ekstra koruyucu özellikleri de olabiliyor. Bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor.”

    güneşin etkilerini

    SUYUN GÜCÜ ÖNEMLİ!

    - Advertisement -

    Cilt bakımı söz konusu olunca bir diğer önemli nokta da nemlenme. Özellikle yaz aylarında, ki kış aylarında da kullanılması öneriliyor, bir cilt nemlendiricisi kullanmak gerekiyor. Bu ürünlerin yağlanma değil, nemlendirme özellikli olması öneriliyor. Cilt nemlendiricisi deyince herkesin aklına pahalı markalar gelse de fiyatperformans dengesinin öne çıktığı medikal ürünlerin tercih edilmesi önem taşıyor. Bu noktada su tüketiminin önemine de değinen Doç. Dr. Bingöl, “Cilt nemlendirmesini sağlamak için günde en az 1,5-2 litre su içmek gerekiyor. Günümüzde güneşlenmekten ziyade solaryumu tercih eden hastalarımız var. Ancak hem ileride cilt kanserleri hem de cilt yaşlanmasına yol açabileceği için solaryumu kesinlikle önermiyoruz. Ultraviyole ışınlarına ne kadar çok maruz kalırsanız, hücrelerinizde o kadar çok DNA hasarı ve cilt yaşlanması olacağını unutmamak gerekiyor. Güneşten özellikle üst dudak, burun ve kulak kepçelerini çok iyi korumak şart. Cilt kanserleri ve yaşlanma en çok güneş gören, en çıkıntılı bölgeler olduğu için genelde bu bölgelerde gelişmeye başlıyor. Söz konusu bölgelerde iki hafta süreyle geçmeyen yaraları ciddiye alarak bir dermatoloji uzmanına başvurmak ise büyük önem taşıyor” diyor. Doç. Dr. Bingöl, cildinizi yaza hazırlamak için yapılması gereken bakımlar hakkında sorularımızı yanıtladı.

    YÜZ BÖLGESİNE YAPILAN UYGULAMALAR HERKES İÇİN UYGUN MU?

    Özellikle yüz bölgesine yapılan birçok uygulama var. Bunlar herkes için uygun ve gerekli mi? Kimyasal peeling, kolajen tedavisi, hyalüronik asit, fraksiyonel lazer, dermapen gibi…

    Birçok uygulama önerilse de bunlar herkes için gerekli değil. Örneğin, 18 yaşından küçükleri güneşten daha fazla korumak gerekiyor. Çünkü çocukluk çağında alınan güneş yanıkları, yaşamın ilerleyen dönemlerinde cilt kanseri oluşumunu kolaylaştıran bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla, çocukların güneş kremi ya da güneş kremi etkisi olan medikal lipstick kullanması büyük önem taşıyor. 18 yaş üzeri kişilerde de cildi nemlendiren ürünlerin kullanılması öneriliyor. Kolajenin; yeni cilt oluşturması, kırışıklıkları azaltması, cilde nemlilik vermesi gibi iddia edilen özelliklerinin hiçbiri henüz kanıtlanmadı. Haliyle, kanıtlanmayan hiçbir şeyi önermiyorum. Yanık, ameliyat ya da yaralanma sonrası sınırlı bir fayda oluşabilse de bu da tartışmalı. Aksine bu ürünlerin içeriklerinde ağır metaller tespit ediliyor. Örneğin; balıktan elde ediliyorsa balıklar GDO’lu mısırlarla beslendiği için zararlı maddeleri vücudumuza indirekt yolla almış oluyoruz. Ya da balıklar okyanuslarda, çiftliklerde su altı akıntılarından gelen kurşun, kadmiyum, cıva ve diğer ağır metallere maruz kaldıkları için bunlar balığın kolajenine de geçiyor. Bu nedenle yine de kolajen kullanmakta ısrar edenlere, güvenilir markaları tercih etmesini öneriyoruz. Yaz aylarında fraksiyonel lazer veya kimyasal peeling gibi işlemlerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Mart sonu ile ekim başına kadar bu işlemlerin yapılmaması önem taşıyor. Özellikle yüz bölgesinde kıl, tüy işlemleri yaptıracak olanların işlem sonrası o bölge kızarıkken asla güneşe çıkmaması leke oluşmaması için dikkate alınmalı. Özellikle bıyık bölgesinde oluşan lekelerin en büyük sebebi, bu tür bir işlem sonrası güneş görmek oluyor.

    Botoks ve dolgu için en ideal dönem nedir? Güneş ışınlarının olumsuz etkilerinden korunmak için nelere dikkat edilmeli?

    Botoks ve dolgu için ideal bir dönem yok. Her zaman yapılabiliyor. Altı aydan daha kısa süreler arasında yapılması gereksiz oluyor. Çok fazla dolgu markası olduğu için çok fazla süre seçeneği de bulunuyor. En kısası üç aydan başlayıp, 1,5-2 yıla kadar uzanabiliyor. Dolgu seçiminde, tamamen eriyebilir malzeme reaksiyon açısından daha az riskli. Dolguların, FDA gibi çeşitli ülkelerin ilaç ve sağlık kurumlarından onaylı olmasına da dikkat edilmesi gerekiyor. Botoks, dolgu ve hyalüronik asit içeren uygulamalar vücudun su kaybeden bölgelerinde nem tutabilmek ve kazandırmak amacıyla önem taşıyor. Botoks, yaz aylarında özellikle göz çevresi ve kaş arasındaki bölgelere yapılıyor. Yazın güneş ışığından dolayı gözümüzü kıstığımız için söz konusu bölgeler daha fazla kırışıyor. Hyalüronik asidin vücudumuzdaki en önemli görevlerinden biri, cilt altı dokusunda su tutmak. Güneşe, tuzlu ya da klorlu suya maruz kalmış dudakları nemlendirmek için dudaklarda hyalüronik asit kullanımı, etkili bir yaşlanma karşıtı yöntem olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak; medikal güneş kremi ve nemlendirici güneş ışınlarının olumsuz etkileri için en tesirli ürünler olmakla birlikte, bu alanda kozmetik ürünlerden kaçınmak gerekiyor.

    YAZA GİRMEDEN ÖNCE HANGİ BAKIMLAR YAPILMALI?

    Bir hekim olarak, yaza girmeden önce hangi bakımların yapılmasının faydalı olduğunu düşünüyorsunuz?

    Bir insanın yaşlanmasına neden olan en önemli sebepler, genetik faktörler ve güneştir. Genetik faktörleri kontrol etmek şu an için elimizde değil ama güneşle olan ilişkimizi kontrol altına almak mümkün. Yüz ve özellikle de göz çevresi, vücudun en ince cilt yapısına sahip bölgeler olduğu için güneşe karşı hassasiyeti de en üst düzeyde. 30 yaşından itibaren yaşlanmanın ilk görülmeye başlandığı bölgeler olması da şaşırtıcı değil. Gözle beraber, göz kenarındaki bölgeleri de koruyacak geniş çerçeveli ve kaliteli camlı güneş gözlüğü kullanmak da göz çevresi yaşlanmasıyla mücadelede büyük önem taşıyor. Özetle; geniş ve kaliteli camlı güneş gözlüğü, kaliteli bir güneş kremi ve nemlendiricinin, yaza girmeden olmazsa olmazlarımız arasında yer alması gerekiyor.

    güneşin etkilerini

    SOLDAN GELEN GÜNEŞE DİKKAT!

    Yaz aylarında güneş gözlüğü kullanılsa dahi gözleri kısarak bakmak, göz çevresinde “kazayağı” adı verilen kırışıklıkların ortaya çıkmasını sıklaştırıyor. Güneş sol taraftan geldiği için özellikle de araç kullananlarda yüzün sol tarafının, sağ tarafa oranla daha fazla etkilendiği görülüyor. Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, araç camlarında film olmaması halinde güneş kreminin yüzün sol tarafına daha fazla uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

    TERLEME SORUNUNA BOTOKSLU ÇARE

    Yaz ayları başta olmak üzere birçok kişinin ortak sorunu olan terleme problemiyle mücadelede botoks önemli rol oynuyor. Bu tür sıkıntıları olan kişilere yaza girmeden önce koltuk altı, el hatta ayak botoksu yapılabildiğini söyleyen Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, şöyle devam ediyor: “Bir-iki uygulamayla hastalarımızın ortalama altı-sekiz ay boyunca terleme oranını neredeyse sıfıra indiriyoruz. Terleme, sosyal bir problem olduğu için özellikle bahar aylarında bu uygulamaları yaparak hastaların yaz aylarında terlemeyerek kendilerini rahat hissetmesini ve özgüvenlerinin artmasını sağlıyoruz.”

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz