Chi, içimizde saklı kalmış gizemli gücün adıdır. Tutku da bu kozmik enerjiyi açan anahtar. Hayallerinizi gerçekleştirmek için tutku alevini yakmayı deneyin!
Tüm sözcüklerin ve düşüncelerin ötesinde, Çinliler’in Tao olarak adlandırdığı felsefe yatıyor. Sonsuza dek tanrısal olan, mekan ve zamana bağlı olmadan daima var olandır Tao. Taoistlere göre dünya, ilham verici yaşam gücü Chi ile doludur. Kuşlardan çiçeklere, ayağımızın altındaki en ufak kum taneciğinden başımızın üzerindeki bulutlara kadar her şeyin içinden Chi akar. Chi; soluduğumuz nefestir, havadır, oksijendir. Bizler de evrenin bir parçası olarak bu evrensel enerjiyi içimizde taşıyoruz. Bunun için bir şey yapmamıza gerek yok. Chi, kendiliğinden var ve bizi evrenin gücüyle birleştiriyor. “Ortamızı bulduğumuzda”, yani kendimizle en barışık olduğumuz anlarda bu güçlü enerjiyi hissedebiliyoruz. Kendimize ulaşmanın, kendimizi canlı hissetmenin, bir elmas gibi parlamanın kapısını açan anahtar da tutkumuzdur.
Chi enerjisi, Yin ve Yang’ın arasındaki enerjiden doğuyor. Yin ve Yang; dişi ve erkeksi, yumuşak ve sert, genişleme ve daralmadır. Taoistler, cinsel Chi’nin doğrudan kozmik enerjiye bağlı olup her ikisinin de aynı yaratıcı güç olduğunu düşünüyor. İçimizdeki cinsel enerjiyi uyandırdığımızda aynı zamanda etrafımızdaki evrenin devasa enerji deposuna da dokunmuş oluyoruz. Bu enerjiyi vücutsal, duygusal ve ruhsal gelişimimiz için kullanabiliriz. Taoizmde yüzlerce yıllık cinsel pozisyonların tedavi edici olduğuna inanılıyor. Fakat ruhun derinine inen bu yolculuğu sadece karşılıklı saygı ve güven içinde olan çiftler yapabiliyor. Cinsel enerjiyle tedavi hiç de kolay değil. Cinsel Chi, bir yabani at sürüsü gibi. Yin’in vücudumuzda kontrollü bir şekilde akması için sert ve hiddetli bu enerjiyi uysallaştırmamız gerekiyor. Özellikle erkekler bu konuda zorlanıyor. Eski Tao ustalarına göre kadınlar daha hassas ve daha incelikli bir enerjiyi arıyor. Aslında o dönemlerde bu sanatı öğretenler kadınlardı. Felsefenin temeli dokunmak ve dokunulmak üzerine kurulu. Sihirli Chi enerjisini harekete geçiren unsur bilinçli, yumuşak ve sevgi dolu dokunmadır. Zihnimizde enerji döngüsü oluşturduğumuzda bu döngüyü tüm vücudumuzda oluşturmuş oluyoruz. Deniz kenarındaki kumun üzerine bir daire çizdiğimizi, parmağımızla sürekli dairenin üstünden geçtiğimizi farz edelim. Belli bir süre sonra dairenin içine su sızacaktır. Cinsel Chi enerjisi de aynı şekilde işliyor. Ne kadar çok çalışırsak, enerji döngüsü de o kadar güçlü olacaktır.
Chi tutkunun arayışında
Tutku, sadece cinsel enerji demek değildir. Sahici olduğumuzda tutkuyu yaşarız. Her gün sabah ve akşam meditasyon yaparak, içimizdeki güneşin keyfini çıkararak Chi enerjisi toplayabiliriz. Meditasyonla birlikte artan yaşam gücü enerji sistemimizi dengeler ve “ortamımızı” güçlendirir. Böylece hayatımızı bilinçli bir şekilde yönlendirebilmek için gerekli olan netliğe kavuşuruz. Herkes paha biçilmez bir potansiyele sahip. Tutkunun izinden gitmek her zaman kolay olmayabilir. Fakat asıl zor olan bu tutkunun ne olduğunu ortaya çıkarmaktır.
Ne için yanıp tutuştuğumuzu bulmamız için hangi konularda gerçekten başarılı olduğumuza bakmamız gerekir. Neler bizi heyecanlandırıyor? Hangi yeteneklere sahibiz? Bizi ne kışkırtıyor? Hep yapmak istediklerimiz nelerdir? Hangi konularda saatlerce konuşabiliriz? Tespit ettiğimiz noktalardan oluşan bir liste yardımcı olabilir. Bir sonraki adımda neler okuduğumuzu, internette hangi konularla ilgilendiğimizi, hangi blog’ları takip ettiğimizi ve kitapçıda hangi bölümde zaman geçirdiğimizi tespit ediyoruz. Sevdiğimiz müzikten favori filmlere kadar her şeyi listeye yazıyoruz. Bu yöntemle bizi heyecanlandıran ve bize ilham veren konuları ortaya çıkarabiliriz.
Güçlü alev
Lao Zi, yazılarında cinsel enerjinin önemini vurguluyor. Günümüzün Tao kitapları bu konuya pek değinmese de Lao Zi, yüksek aşk sanatının savunucusuydu. “İçinden yeterli miktarda Yin’in geçtiğinden emin ol” şeklinde öğüt veriyordu Lao Zi. Bir diğer Tao ustası olan Jin Park, cinsel enerjinin önemini anlaşılır bir dille açıklıyor. Jin Park, enerji sistemimizi yanan bir muma benzetiyor. Taoizme göre içimizde üç parçadan oluşan bir hazine taşıyoruz: Yin, Chi ve Shen. İnsan vücudunun enerji merkezleri olan bu üçlünün bir diğer adı Tan Tien. Yin; Tan Tien’in alt bölgesinde, yani göbek deliğimizin altında yer alıyor. Yin; yaşam enerjimizin kaynağıdır. “Yin, hem mum hem de mumun fitilidir” diyor Jin Park. Yabani enerjiyi uysallaştırdığımızda kalbin merkezine ulaşırız. Burası Tan Tien’in ortası ve Chi’nin bulunduğu yerdir. Son adım bizi Tan Tien’in üst bölgesinde bulunan üçüncü göze götürüyor. Burası ruhsal enerjinin kaynağıdır, mumun yaydığı ışıktır! Mumun ışığı, mumun malzemesi, fitili ve alevine bağlıdır. Aynı şekilde ruhsal enerji de Chi ve Yin’in akışına bağlıdır. Ruhsal öğretilerin çoğu ışığa odaklanır.