Diğer
    Ana SayfaHaberKemik ölçümü nasıl yapılır? Kemik ölçümü değerleri kaç olmalı?

    Kemik ölçümü nasıl yapılır? Kemik ölçümü değerleri kaç olmalı?

    -

    Kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz gibi kemik hastalıklarının teşhisinde ve tedavisinde önemli bir rol oynar. Peki, kemik ölçümü nasıl yapılır? Kimler kemik ölçümü yaptırmalı? Kemik ölçümünde hangi değerler neyi ifade eder? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ceyhun Başoğlu anlatıyor…

    KEMİK DOKUSUNUN FONKSİYONLARI NELERDİR?

    Kemik dokusu, mineralize bir matriks içinde bulunan hücrelerden oluşur. Kemik hücreleri tarafından sürekli olarak yenilenir ve şekillendirilir. Ancak yaşlanma, menopoz ve birtakım metabolik hastalıklarla beraber bu döngü etkilenebilir. Kemikler, kalsiyum ve fosfor mineralleri gibi çeşitli minerallerin yanı sıra kollajen ve diğer proteinler gibi organik maddelerden oluşan bir matriks içerir. Bu mineralize matriks kemikleri sert ve dayanıklı, organik matriks de esnek ve sağlam hale getirir. Kemik dokusunun en önemli fonksiyonlarından biri, vücudumuzu desteklemek ve korumaktır. Kemik dokusu, kasların bağlanması ve kemikler arasında eklem oluşturarak hareket etmemizi sağlar. Kemik dokusu ayrıca, kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin depolandığı bir depo görevi görür ve bu minerallerin vücutta dengeli bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur.

    KEMİKLERİN SAĞLIKLI OLMASI NEDEN ÖNEMLİ?

    Kemik dokusu iyi çalışmadığında osteoporoz (kemik erimesi) gibi kemik hastalıkları gelişebilir. Bu nedenle kemik sağlığının korunması, yaşam kalitesini artırmak ve yaşlılığa daha sağlıklı bir şekilde girmek için hayati önem taşır. Kemik dokusu yaşam boyu sürekli olarak yenilendiği için doğru beslenme, egzersiz ve düzenli doktor kontrolleri önemlidir.

    KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ NEDİR?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, kemiklerin mineral içeriğinin, yoğunluğunun ve gücünün ölçülmesidir. Osteoporoz (kemik erimesi) gibi kemik hastalıklarının teşhisi ve tedavisi için önemlidir. Kemik yoğunluğu ölçümü, X-ışınları veya ultrasonik dalgalar gibi farklı teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilebilir. X-ışınları, çoğunlukla dual enerji X-ışını absorptiometrisi (DEXA) adı verilen bir yöntemle kullanılır. Bu yöntemde, bir X-ışını kaynağı kemiklere doğru yönlendirilir ve X-ışınlarının kemikler tarafından emilimi ölçülür. Ultrasonik dalgaların kullanıldığı yöntemler ise genellikle topuk veya el bileği gibi kemiklerin yüzeyinde yapılan ölçümlere dayanır. Kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz riski olan kişilerde düzenli olarak yapılmalıdır. Özellikle menopoz sonrası kadınlar ve ileri yaşlardaki erkekler risk altındadır.

    KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ NE İÇİN KULLANILIR?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, kişinin kemiklerinin yoğunluğunu ölçerek kemik sağlığı hakkında bilgi veren bir tıbbi testtir. Bu test, osteoporoz gibi kemik hastalıklarının tanısı, tedavisi ve izlenmesi için önemlidir.

    - Advertisement -

    Osteoporoz, kemiklerin yavaş yavaş incelmesine ve zayıflamasına neden olan bir kemik hastalığıdır. Bu durum, kemik kırıkları ve diğer ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Osteoporoz, genellikle yaşlı yetişkinlerde görülen bir hastalık olsa da, erken yaşlarda kemik yoğunluğu kaybı da başlayabilir.

    Kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz riskinin değerlendirilmesi ve hastalığın erken teşhisinde kullanılır. Sonuçları, kişinin kemiklerinin ne kadar sağlıklı olduğunu ve osteoporoz riski altında olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Bu bilgiye dayanarak, doktorlar, hastaları osteoporoz riskini azaltmak için diyet, egzersiz ve ilaçlar gibi önlemler almaya teşvik edebilir. Kemik yoğunluğu ölçümü ayrıca, osteoporoz gibi kemik hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Kemik yoğunluğu ölçümü sonuçları, tedaviye yanıtın izlenmesi ve tedavi planının ayarlanması için de kullanılabilir.

    KEMİK ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILIR?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, tıbbi bir görüntüleme testi olan kemik dansitometrisi kullanılarak yapılır. Kemik dansitometrisi, röntgen ışınları veya ultrasonik dalgalar gibi düşük seviyeli radyasyon kullanan bir tıbbi görüntüleme testidir. Bu test, vücudun farklı bölgelerindeki kemiklerin yoğunluğunu ölçer.

    Kemik dansitometrisi, sıklıkla hastanın bel, kalça veya bilek gibi kemiklerinin yoğunluğunu ölçmek için kullanılır. Bu test, aşağıdaki yöntemlerden biriyle yapılabilir:

    Dual enerji X-ışını absorpsiyometrisi (DXA): En yaygın kullanılan kemik yoğunluğu ölçüm yöntemidir. DXA, düşük dozda X-ışınları kullanarak kemiklerin yoğunluğunu ölçer. Test, genellikle bel ve kalça kemiklerinin yoğunluğunu ölçmek için kullanılır.

    Kantitatif ultrason (QUS): Ultrasonik dalgaları kullanarak kemiklerin yoğunluğunu ölçer. QUS, özellikle topuk kemiğinin yoğunluğunu ölçmek için kullanılır.

    Bilgisayarlı tomografi (BT): Daha ileri bir görüntüleme teknolojisi kullanarak kemiklerin yoğunluğunu ölçer. BT, diğer yöntemlere göre daha az kullanılır. Zira bu yöntemde hasta yüksek doz radyasyona maruz kalır.

     ÖNCESİNDE HAZIRLIK YAPMAK GEREKİR Mİ?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, genellikle hızlı, ağrısız ve girişimsel olmayan bir işlemdir. Ancak, bazı durumlarda, kemik yoğunluğu ölçümü için hazırlık gerekebilir. Kemik yoğunluğu ölçümü için hazırlık süresi genellikle çok kısa sürer. Sadece rahat giyinmiş olarak gelmek yeterlidir. Bununla birlikte, giysilerde metal aksesuarlar veya fermuarlar olmaması gerekir. Zira bu tür metaller cihazın verimli bir şekilde çalışmasını engelleyebilir. Çekim süresi de oldukça kısadır. Kişinin vücut ölçüleri ile ölçülen kemiklerin sayısına bağlı olarak genellikle 5 ila 20 dakika arasında değişir. Ölçüm sırasında bir masa üzerinde yatılır ve cihaz kemikleri tarayarak yoğunluğu ölçer. Bu süreçte hareketsiz kalmak önemlidir, bu nedenle sakin olmak ve rahatlamaya çalışmak önerilir.

    KİMLER KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ YAPTIRMALIDIR?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz riski olan kişiler için önerilir. Osteoporoz, kemiklerin zayıflaması ve kırılgan hale gelmesi durumudur ve özellikle menopoz sonrası kadınlarda daha yaygındır.

    Aşağıdaki durumlarda kemik yoğunluğu ölçümü yapılması önerilir:

    • 50 yaşın üzerindeki kadınlar ve 65 yaş üzerindeki erkekler
    • Daha önce küçük enerjili bir travma ile kırık öyküsü olanlar
    • Ailesinde osteoporoz öyküsü olanlar
    • Düşük vücut ağırlığı veya vücut kitle indeksi olanlar (BMI 19 veya daha düşük)
    • Kalsiyum veya D vitamini eksikliği olanlar
    • Kronik böbrek hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, tiroit hastalığı veya romatoid artrit gibi kemik sağlığını etkileyen diğer hastalıkları olanlar
    • Uzun süreli kortikosteroid ilaçları kullananlar
    • Bağırsaktan emilimi etkileyecek hastalıklara sahip olanlar (Çölyak hastalığı gibi)
    • Sigara içenler
    • Fiziksel olarak aktif olmayanlar veya düşük egzersiz seviyesine sahip olanlar

    Kemik yoğunluğu ölçümü, kemik sağlığı hakkında bilgi verir ve osteoporoz riskini belirlemeye yardımcı olur. Bu nedenle, yukarıdaki faktörlerden bir veya daha fazlasına sahip olunması durumunda, doktorun önerisi doğrultusunda, kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmak gerekebilir.

    KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ HANGİ SIKLIKTA YAPILMALI?

    Kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz gibi kemik hastalıklarının teşhisinde ve tedavisinde önemli bir rol oynar. Kemik yoğunluğu ölçümünün ne sıklıkta yapılacağı; kişinin yaşı, cinsiyeti, kemik sağlığı durumu ve diğer risk faktörlerine bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, kemik yoğunluğu ölçümü, osteoporoz riski yüksek olan kişilere ve menopoz sonrası kadınlara önerilir. Amerikan Klinik Endokrinologlar ve Osteoporoz Vakfı, menopoz sonrasında kadınların her 2 yılda bir kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalarını önerir. Erkeklerde kemik yoğunluğu kaybı kadınlardan daha yavaş gerçekleşir, ancak erkekler de yaşlandıkça kemik kaybı riski artar. Bu nedenle, 65 yaşından sonra erkeklerin de kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmaları önerilir. Özellikle belirtilen risk faktörlerine sahip olanların, örneğin daha önce düşük enerjili travma ile kırık geçirenlerin veya düşük vücut ağırlığı olanların, uzun süreli kortikosteroid kullananların daha sık kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmaları gerekebilir. Dolayısıyla kemik yoğunluğu ölçümünün sıklığı doktorun önerilerine göre belirlenir.

    KEMİK ÖLÇÜMÜ DEĞERLERİ NEYİ İFADE EDİYOR?

    Kemiklerin yoğunluğunu ölçerek kemik sağlığı hakkında bilgi veren ‘kemik yoğunluğu ölçümü’, iki önemli değerden biri olan T skoruyla rapor edilir. Diğer bir değer ise Z skoru olabilir, ancak Z skoru daha az yaygın olarak kullanılır.

    • T Skoru: T skoru, kişinin kemik yoğunluğunun yaş ve cinsiyete göre standart sapma cinsinden ölçüsüdür. Genellikle kemik yoğunluğunun normal, osteopeni veya osteoporoz olarak sınıflandırılması için kullanılır. T skoru -1 ve üzerindeyse kemik yoğunluğu normal olarak kabul edilir. T skoru -1 ile -2,5 arasında ise osteopeni (kemik kaybının hafif olduğu) olduğunu gösterir. T skoru -2,5 ve altında ise osteoporoz (kemik kaybının ciddi olduğu) olduğunu ifade eder.
    • Z Skoru: Z skoru, kişinin kemik yoğunluğunun yaşı ve cinsiyeti göz önüne alınarak hesaplanan bir ölçüdür. Z skoru, T skorundan farklı olarak, kişinin yaşı ve cinsiyetiyle karşılaştırılır ve kemik yoğunluğundaki değişimlerin nedenini belirlemeye yardımcı olur.

    Kemik yoğunluğu ölçümü sonuçları, doktorun yorumlaması gereken birçok faktöre dayanır. Bunlar arasında yaş, cinsiyet, risk faktörleri ve diğer tıbbi durumlar yer alır. İhtiyaç halinde, kemik sağlığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için ek testler de isteyebilir.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz


    Tam bir sebze canavarıyım

    ‘Binbir Gece’ dizisindeki rolüyle her hafta evlerimize konuk olan, sevilen oyuncu Ceyda Düvenci “bakımlı, kendini her haliyle seven ve güvenen, sağlığına dikkat eden kadınlar...

    Diyette başarısızlık yoktur, vazgeçmek vardır

    Yeni kitabı ‘Afiyetle Diyet’’in raflardaki yerini aldığı bugünlerde Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ile bir söyleşi yaptık ve ondan stil sırlarını öğrendik...Yeni kitabınızdan biraz bahseder...

    Tek yaptığım spor oğlumla yürümek

    G.O.R.A'nın çekimleri için ne diyeceksiniz?Çekileli uzun zaman oldu! İnsan bir şey çektiği zaman hemen seyretmek istiyor ama bu filmin başına hakikaten gelmedik şey kalmadı....