Sağlıklı beslenmek, aynı zamanda bilinçli beslenmek olarak da yorumlanabilir. Gıda güvenliğimizi sağlamak için sadece organik gıdaları gözeterek alışveriş yapmak yeterli olmuyor. Mutfakta da sağlıklı besinler hazırlamak ve bunu nasıl yapacağımızı bilmek çok önemli. İşte, sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı 5 efektif yöntem.
Kendi tariflerinizi geliştirin
Hazır ürünlere yönelmek çoğu zaman endüstriyel gıdaların içindeki zararlı maddeleri de vücudumuza almak anlamına geliyor. En basit örneği, ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasal koruyucular olabilir. Koruyucu olmadan market rafında 1 haftada küflenebilecek yoğurdu koruyucu kimyasallar sayesinde haftalarca bozulmayacak kıvama getirebiliyorlar. Örneğin, yoğurt gibi sık kullanılan bir üründe gıda güvenliğimizi sağlamak için, yoğurdunuzu kendiniz mayalayabilirsiniz. Bu işlemi kolaylaştırmak için de bir yoğurt makinesi kullanabilirsiniz. Yoğurdun tarifini ise kendi damak tadınıza göre zaman içinde geliştirip marketlerde bile bulamayacağınız bir kıvam elde edebilirsiniz.
Yemek yapmayı kolaylaştırın
İnsanları dışarıdan ve hazır ürünlerle beslenmeye yönlendiren en önemli handikap, yemek hazırlamanın zorluğudur. Çoğu insan için mutfağa girip yemek hazırlamak büyük bir çaba gerektirir. Ne kadar bilinçli olursanız olun, zamanınız ve enerjiniz kalmadığında, beslenmek için hazır endüstriyel gıdalara yönelmek zorunda kalırsınız. Çünkü açlık bir süre sonra galip gelir. O nedenle, sağlıklı ve güvenli beslenme stratejisinin ilk adımı, mutfakta pratik çalışmayı mümkün kılacak teknolojilere, aletlere, cihazlara, ekipmanlara sahip olmaktır. Kısacası, mutfak gereçlerinize yatırım yapmayı ihmal etmeyin demek istiyoruz. Elektrikli mutfak aletleri zor bir doğrama sürecini saniyelere indirebilir. Uzun bir haşlama süresini çok kısaltabilir, kas gücünüzle yapmak için büyük enerji harcatacak bir yoğurma işini, sadece bir düğmeye basma işine dönüştürebilir.
Mutfak gereçlerinizin konumunu doğru belirleyin
Dünyanın en gelişmiş mutfağına sahip olabilirsiniz. En pahalı mutfak gereçleri, en gelişmiş teknolojik cihazlar mutfağınızda bekliyor olabilir ama nerede bekliyor? İşte bu sorunun cevabı çok kritik. Çoğu insan, bir blender için yüksek dolapların arka kısımlarını, erişilmesi zor noktaları tercih edecektir. Oysa bu stratejik hata sizin kolayca yemek hazırlamanızı zorlaştıracak bir karardır. Mutfak robotunuzu, blender’ı veya yemek hazırlarken işinizi kolaylaştıran cihazlarınızı mümkün mertebe, elinizi attığınız anda ulaşıp çalıştırabilecek kadar kolay bir noktaya yerleştirmelisiniz.
Biraz biyolojinin zararı olmaz
Sağlıklı beslenme deyince, vücudumuza aldığımız besinlerin vücudumuza etkisini de bilmek zorundayız. Unu ve şekeri, organik kaynaklardan alıyor olabiliriz ve evde o unla çok güzel pastalar, kekler hazırlıyor olabiliriz. Ama bu sağlıklı beslendiğimiz anlamına gelmez. Un ve şekerin insülin direncine neden olan etkisinin zamanla bütün bedenimizi mahvedeceğini de bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla canımız bir tatlı istediğinde, bunu alternatif sağlıklı ürünlerle elde edebilecek bilgiye de sahip olmalıyız. Örneğin insülin seviyemizi aniden yükseltmeyecek badem unu ve az miktarda hurma veya keçiboynuzu özüyle tatlandırdığımız bir kurabiye veya kek hazırlamak…
Aralıklı beslenmek
Tıbbi araştırmalar, eğer doktorunuz aksi yönde bir görüş bildirmemişse, uzun aralıklarla beslenmenin daha sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. 2016’da Nobel Tıp Ödülü’nü alan çalışma da vücudun otofaji fazına geçebilmesi, yani hücrelerin kendini temizleyebilmesi için 16 saat boyunca vücudun aç kalması gerektiğini ortaya koymuştu. 16 saat açlık, elbette yaşlı bireyler için zorlayıcı olabilir ancak en azından kandaki insülin seviyesini sürekli yüksek derecede tutmayacak, uzun aralıklı, belki günde iki öğün şeklinde düzenlenecek bir beslenme alışkanlığı, uzun vadede sağlıklı beslenmenin anahtarı olacaktır.