Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram. Cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor. Kimi cinselliği odak noktası yaparken kimi ikinci plana atıyor. Ama ne olursa olsun cinselliğin bir ilişkinin olmazsa olmazı olduğu gerçeği hiç değişmiyor.
Cinsellik duygularla yapılan bir eylem olmasına rağmen sevgi, duyarlılık gibi romantik hislere bazen öfke ve şiddet de eklenebiliyor. Cinsellikte şiddet bir fantezi olarak görülse de sınırları bilmek gerekiyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe, “Şiddeti, bir kişiye onun isteği dışında yapılan uygulamalar olarak nitelendirebiliriz. Bu fiziksel ya da duygusal olabilir ama şiddet olabilmesi için rızanın olmaması şart. Cinsellikte böyle bir şiddet olabilir ama buna çiftin birlikte karar vermesi gerekiyor. Eğer iki taraf da bu tür oyunlardan, sertliklerden hoşlanıyorsa, bunu birbirlerinden talep ediyorsa ve rahatsızlık duymuyorsa o çift için bu durum ‘normaldir’ ve adı fantezidir. Zaten cinsel fantezilerin geneline baktığınızda ufak aşk oyunlarıyla birlikte fiziksel ve duygusal bazı şiddet unsurlarının bunun içinde olduğunu görürüz. Duygusal şiddette erkek kadını aşağılayabilir ya da kadın erkeği… Örneğin ‘Kölemsin, ben ne dersem onu yapacaksın’ derken bağırabilir, saçını çekebilir. Bu tip durumlar her iki tarafın da rızası olduğu takdirde fantezi olarak nitelendirilir, çiftler tarafından cinselliğe bir tat kattığı düşünülebilir” diyor.
Ne zaman aşırıya kaçar?
Karşı tarafa zarar verdiğinde aşırıya kaçılmış oluyor. Çoğu cinsel fantezide, bu tür zararlar var. Zaten o zararı hissetmek haz veriyor. Kadınların erkeklerin vücudunda tırnaklarıyla açtığı çizikler, erkeğin şaplak atarken kadında yarattığı acı bu fantezinin bir parçası. Buradaki kriter, zarardan ziyade rızanın olmaması ve hayata kastedecek niteliklere ulaşmaması. Dr. Cem Keçe, “Rızanın olmadığı ve hayata kasteden durumları biz anormal olarak görüyoruz ve şiddet olarak adlandırıyoruz. Bu, cinselliğin sado-mazo yönünü oluşturuyor. Çünkü hepimizin içinde sadist ve mazoşist bir çekirdek var, bu doğaya gelişimizle ilgili bir konu. Çünkü annemizden doğduğumuzda ciğerlerimize havayı ilk çekişimizde canımız çok acır, ilk acıyı o an hissederiz” diyor.
İlk deneyim çok önemli!
Şiddet uygulanması zevk verir hale gelmişse ve partnerler bundan zevk alıyorsa, partnerlerin ikisinde de çocukluk travması olabiliyor. Her ikisinin de ebeveynleri arasında duygusal ve fiziksel şiddet görülebiliyor. Ayrıca anne babasından şiddet görmüş kişiler olabiliyor. Yani şiddet seven kişiler, ebeveynleri arasındaki şiddete hem tanık hem de muhatap olmuş olabiliyor. Ebeveynleri ile herhangi bir sorun yaşamamış, sorunsuz bir çocuk olsa da fiziksel taciz ya da şiddete maruz kalmış olabiliyor. Dr. Cem Keçe, “İşin ilginç tarafı, ilk erotik hazlanma adını verdiğimiz bir durum var, yani herkes ilk erotik hazzı nasıl aldıysa onların türevlerini yaşamaya çalışıyor. Eğer ilk erotik hazlanma acıyla birlikte gelmişse bunun türevleri de cinselliğin içindeki bu tür acılardır. Acıyla zevkin birbirine karışımıdır. Mesela ilk cinsel erotik hazlanmasını bir taciz anında, şiddet alarak almış bir kadın ileride bunu partneriyle denemek isteyecek ve talep edecektir. Çünkü ilk haz daima kendini tekrar etme potansiyeli taşır” diyor.
Partnerlerden biri istemiyorsa
Partnerlerden biri yatakta şiddeti seviyor fakat diğeri bundan hoşlanmıyorsa bu çiftin arasında büyük bir problem var demektir. Bir tarafın rızası yoksa bunun adı tacizdir, tecavüzdür ya da cinsel şiddettir. Devamı diğer sayfada