Diğer
    Ana SayfaPsikolojiTatilde ruhunuz da dinlensin

    Tatilde ruhunuz da dinlensin

    -

    İYİ BİR TATİL İÇİN ÖNERİLER
    – Bavulunuzu hazırlarken…
    Unutmayın; iyi programlama hayat kurtarır. Giysi bavulunuzun yanına bir de hayali bavul hazırlayın; adı “çözüm bavulu” olsun. Siz dönene kadar evinizde, işyerinizde halledilecekleri, devredeceğiniz işleri, otomatik ödeme talimatlarınızı ve bunlara benzer her türlü işinizi bu bavula yerleştirin. Aklınızda hiçbir şey kalmasın. “Ben dönene kadar bu işler çözülecek” niyeti ile tatile giderseniz zaten işleriniz yolunda gidecektir. Bu bavulu hazırlarken de hiçbir şeyi atlamamayı öğreneceğiniz için kafanız rahat olur.
    – Yola çıkmadan önce…
    İşleri devrettiniz, çözüm bavulunuzu hazırladınız ve yola çıkmaya hazırsınız. Enerji teknikleri ve spiritüel yaklaşımlar üzerine çalışmaları da bulunan Ebru Demirhan bu aşamada kullanabileceğiniz farklı bir yöntem öneriyor: “Kendinizi bir çember içinde hayal edin. Bu çembere gökkuşağından bir renk verin. Onun yavaşça yukarı doğru çıktığını görün. Bir noktadan sonra çok hızlanacaktır. Evrensel sevginin merkezine bağlandığını bilin. ‘Bu çemberin içindeyken güvendeyim, korunuyorum, seviliyorum’ deyin ve buna inanın, duygusunu hissedin. Böylece o çember sizinle birlikte her yerde olacak, siz tatildeyken insanların sizi sadece çok gerekli olduğunda aramasını sağlayacak. Ancak çemberinizin sabun köpüğü kadar ince ve hafif renkli olmasına dikkat edin, aksi takdirde görünmez ve duyulmaz olmanız da mümkün.

    Bedeninizi iyi tanıyın
    Korunmasız şekilde güneş altında saatlerce kalanlar, aşırı alkol tüketimi nedeniyle hastanelik olanlar ya da alerjisi olduğu gıdaları tüketmeye kalkanların da tatilleri genelde hüsran ile bitiyor. Sağlıklı bir tatil için herkesin kişisel özelliklerini iyi bilmesi, kendine ve çocuklarına bu sürede iyi bakması gerekiyor. Çok para ödemenin çok iyi bir tatilin karşılığı olmayabileceğini, tatil satın almanın mutluluk satın almayacağını hatırlatan Ebru Demirhan, “Yaşamak istediklerinizi dışarıya değil, içeriye yöneltin. Kendinizi güzel bir tatil yapmaya gittiğinize ve bunun için elinizden geleni yapacağınıza ikna ederek yola çıkın. Tatile çıkacağınız gün, o güne kadarki sıkıntıların ölümü olsun. Tatili tıpkı anne rahminde gibi geçirin, dönüşte yeniden doğmuş gibi işe gidin. Neden olmasın?” diyor.

    haziran-2013-psikoloji-resim-2Yöneticiler ne bekliyor?
    İyi bir tatil geçirmek sadece sizin isteğiniz değil; yöneticileriniz de sizin istediğiniz gibi vakit geçirip, dinlenmiş, canlanmış bir halde dönmenizi bekliyor. Eğer iyi bir tatil geçirmediyseniz bunun üzerine bir de iş yükü binince gerginlikler kaçınılmaz oluyor. İş yerindeki huzurunuz ve başarınız için tatilinizi iyi yönetmelisiniz.

    Yola çıkmadan önce anlaşın
    Çiftlerin tatile çıkmadan önce nasıl vakit geçirmek istedikleri konusunda anlaşma yapmalarını, tatil süresince de yapmak istedikleri farklı faaliyetler için birbirlerine anlayış göstermelerini öneren Ebru Demirhan, çocuklu ailelere ise şöyle sesleniyor: “En sıkıntılı durumu bütün tatili çocukları eğlendirmekle geçiren çiftler yaşıyor çünkü tatilden daha da yorgun dönüyorlar. Kendileri için hiçbir şey yapmamış oldukları için tatil işe yaramıyor. Oysa tatil boyunca çocukların bakımını paylaşarak birbirlerine zaman yaratabilirler. Öte yandan çocukları da biraz serbest bırakmak, her an yanlarında olmak yerine biraz uzaktan gözlemlemek gerekiyor. Toplum olarak çocuklarımızın etrafında ‘Aman bir şey olmasın’ diye dolaşmaya çok yatkınız ama bunu yapmayalım” diyor. Eşler arasındaki bir diğer önemli konu ise tatilde yaşanan kıskançlıklar oluyor. “Sahiplenmek güzeldir ama bu hayatı zehir etmeye gidiyorsa destek almakta fayda var. Eğer kıskançlık bir başka insanın hayatını daraltmaya gidiyorsa haddimizi aşıyoruz demektir” diyen Demirhan, evli olmayan çiftlerin birbirlerini tanımaları açısından ise tatillerin çok önemli fırsatlar olduğunu da vurguluyor.

    En zoru geri dönmek
    Ve tatil dönüşleri… Kimse tatilden dönmeyi çok istemez ama bazıları hiç istemez. Kendini ait hissetmediği işlerde çalışanlar, maddi kaygısı yüksek olanlar ya da aile içi ilişkileri yolunda gitmeyenler tatil dönüşlerinde gerçek hayatlarına adapte olmakta zorlanabiliyor. Ebru Demirhan bu hisleri yaşayanlara şunları söylüyor: “Geçici bir süre gittiğiniz yerdeki hayatın daha iyi olduğunu düşünmek, döndüğünüz yerdeki hayatınızı bu kadar ciddiye almak gerekir mi düşünmek lazım. Eğer sorunlarınız varsa öncelikle tatili bu sorunlara uzaktan bakmak için bir fırsat olarak kullanabilirsiniz. Örneğin denize girerken bir çözüm denizine girdiğinizi hayal edebilir, sürekli sorunda kalmak yerine çözümleri düşünmek için kendinizi eğitebilirsiniz.”

    - Advertisement -

    TATİLE GİTMEK ŞART DEĞİL! BİR GÜN İÇİN EZBER BOZUN
    Beynin arasındaki kanalları Venedik kanalları gibi düşünün. Bu kanallar arasında küçük gondollarla sürekli veri aktarımı sağlayan bir sistemimiz var. O küçük su akıntıları ve gondolların alışverişi hep belli şeylere odaklanıyor; yapılacaklar, yöneticiye söylenecekler, alt kadroya söylenecekler, paranın dağıtılacağı yerler, çocuğun ihtiyaçları… Bir gün için durup “Bunların hiçbirine bugün ihtiyacım yok, yarın yine düşünürüm” deyip ezberi bozduğunuzda, bir gün için aynı saatte aynı yere gitmeyip aynı şeyleri yapmadığınızda tüm hücresel yapınız değişiyor. Nehir hala akıyor ama gondollar çalışmıyor, gondolcular da dinleniyor. Onlar dinlenmediklerinde ise bazen yanlış yerlere park edip bize hastalık olarak dönebiliyor. Hem bütünsel sağlığımız hem de bizimle beraber çevremizin huzuru için dinlenebilmemiz gerekiyor. Bunun için haftada bir gün sadece keyif aldığınız şeyleri yapın. Sinemaya gidin, arkadaşlarınızla buluşun, kitap okuyun ya da resim yapın…

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Haziran 2013 Sayısı



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz