Yaz tatilinde çocuğunuzu yönlendirebileceğiniz en iyi sporlardan biri de satranç. Kişisel ve zihinsel gelişimine büyük katkı sağlayan satrancı siz de Alzheimer gibi rahatsızlıklardan korunmak için oynayabilirsiniz. Gelin, bu sporun faydalarını işin uzmanından öğrenelim.
Satranç ile yaşam arasında hiçbir oyuna benzemeyen bir benzerlik var. Çünkü satranç, yaşamda var olan ve hep var olacak mücadelenin tahta üzerinde anlatımı. Benjamin Franklin “Satranç bir tür yaşam, yaşam bir tür satrançtır” diyerek bu benzerliği dile getirmiş. Türkiye Satranç Federasyonu İstanbul İl Temsilcisi Yardımcısı Eyüp Araz, satrancın çocukların gelişimi üzerindeki etkilerini anlattı: “Çocuk eğitiminde satrancı bir araç olarak kullanıp, hayata yönelik mesajlarımızı satranç modeli üzerinden verebiliriz. Biz bunu yapmasak bile oyunun felsefesini kavramaya başlayan çocuk, satranç için değerli olanın, hayat içinde geçerli olacağını anlayacaktır. Bu konuda satranç öğretmenlerine de büyük görev düşüyor. Satranç sadece bir oyun olarak düşünülmemeli, ardındaki düşünce birikimi, felsefesi uygun dozlarda çocuğa verilmeli. Böylece bu oyundan arzu ettiğimiz maksimum faydayı sağlamış oluruz.Çocuklarımıza iyiyi kötüyü, neleri yapıp neleri yapmaması gerektiğini didaktik bir anlayış içinde öğretmeye çalıştığımızda bunun pek yarar sağlamadığı gibi itici de geldiği bir gerçek. Oysa satranç, oyun içinde yapılacak bir hamlenin oyunu nasıl şekillendireceğini, oluşan yeni durumun ne gibi sonuçlar doğurabileceğini bir neden-sonuç ilişkisi içinde ortaya koyuyor. Bunun sonucunda çocuk, günlük hayatta yapacağı davranışların satrançta olduğu gibi bazı sonuçları olabileceği gerçeğini kavrıyor. Onları çevrelerine karşı daha sorumlu olmaya yöneltiyor.”
Yaşamda da satranç oyununda da esas olan mücadeledir. Satranç bir mücadele yönetimidir. Hatta bazen bir kriz yönetimidir. Bu yüzden yaz tatilinde çocukların kendini en fazla geliştireceği sporlardan biri de satranç. Eyüp Araz, “Yaşamda da satranç oyununda da esas olan mücadeledir. Satranç bir mücadele yönetimidir. Yönetim becerisi ve sanatıdır. Hatta bazen bir kriz yönetimidir. Satranç, bizlere oyunda olduğu gibi yaşamda da kısa ve uzun vadeli hedeflerin olması gerektiğini, amacı olmayan oyunun da yaşamın da bir şey ifade etmeyeceğini anlatır. Hedefe ulaşmak için bir plan yapılması ve bu doğrultuda eldeki olanakların en akılcı, en ekonomik kullanımını öğretir. Hedefe ulaşan yolda, gelebilecek tüm olumsuzluklara karşı tedbirli olmayı, ayrıntılar hesaplansa bile yapılan tüm hamlelerin asıl amaca hizmet etmesi gerektiğini ortaya koyar.”
Satrançtaki başarı nasıl ölçülüyor?
Çocuklarımıza anlatmamız gereken bir olgu da başarı. Bunun için yine satrançtan yararlanabiliriz. Başarı, hemen herkesin ulaşmak istediği bir hedef! Çocuklar da başarıya hemen ve kolay yoldan ulaşmak istiyor oysa başarı, insanlara sunulan bir lütuf değil. Ardında azim, fedakarlık, sabır, planlı çalışma ve tüm bunların yapıldığı bir süreç yer alıyor. Kısacası bir bedel var. Bu satrançta da böyle. Hiçbir oyun, satrançta olduğu gibi başarıyı dünya ölçeğinde kıyaslamalı olarak rakamlarla ifade edemiyor. Çocuk çalışıp oyunculuğunu ilerlettikçe gerek ulusal (UKD), gerekse uluslararası (ELO) kuvvet dereceleri artıyor. Zaman harcadığı sürece başarı merdivenlerine tırmandığını gören çocuk, tüm başarı öykülerinin ardında bir emek olduğu gerçeğini öğreniyor.