Diğer
    Ana SayfaPozitifAile dizimi

    Aile dizimi

    -

    29112013 ailedizimi2

    Peki anne ve baba tarafından eşit miktarda mı bilgi alıp taşıyoruz?

    Bir bebeğin anne ile babadan aldığı şeyler farklı. Anneden duyguların yüzde 90’ını alıyoruz. Bebek anne ile duygu bağlamında bağlanıyor. Onun hareketiyle duygularını nasıl kullanacağını öğreniyor. 

     

    Aile Dizimi, reenkarnasyon ile benzerlik gösteriyor mu?

    - Advertisement -

    “Ne ekersen onu biçersin” reenkarnasyonu anlatan bir cümle olarak düşünüldüğünde, bizi anımsatan cümle şu oluyor: “Dedesi koruk yemiş, torununun dişi kamaşmış…” Karma felsefesi, Aile Dizimi’nde hiç konu olmaz.

     

    Diyelim size gelen danışanın birden fazla tıkanıklığı var. Birinin üzerinde çalışıp diğerini görmeme veya fark etmeme ihtimaliniz var mı?

    Biz çoğu zaman gelen danışanı vücut duruşundan hareketlerine kadar gözlemleyip “Bakalım hangisini anlatacak?” diyoruz. Anlıyor olsak dahi saygıyla bekliyoruz onun anlatmasını. Çünkü hangisini anlatmaya hazırsa onu anlatıyor, biz karışmıyoruz.

     

    Klasik psikolojiden farkları neler?

    En temel farkı, klasik psikolojide psikolog-hasta var; Aile Dizimi’nde ise uygulayıcı-danışan. Psikolog ile hasta arasında masa bulunuyor, bizde danışanla uygulayıcı karşı karşıya oturuyor. Bizde danışana “Neye bakmak istiyorsunuz?” veya “Tıkanıklık hissettiğiniz konu nedir?” diye soruyoruz. Hatta uygulayıcı danışanın yanında durarak önünü kapatmıyor, böylece onun nereye gideceğine müdahale etmiyor. Danışan, kendi yaşam enerjisini kendine yönelttiği için dönüşüme uğrayabiliyor. Dolayısıyla gücü, danışana bırakmak gerekiyor. Uygulayıcının egodan kurtulması da gerekiyor. Aslında klasik psikolojiden en büyük farkı, uyguladığımız şeyin bir terapi olmaması. Burada bir “dönüşüm”den bahsediyoruz. Varolan potansiyelinizi öfkeye veya suçluluk duygusuna kullanıyorsunuz diyelim. Doğru kullanımla bu suçluluk duygusu, sorumluluk duygusuna dönüşebiliyor. Hayatta en korktuğumuz özelliğimiz, aslında en güçlü olduğumuzdur. Korktuğumuz şeye bakabilirsek beraberinde kabul etmek geliyor. Kabul ettiğiniz zaman da sistem açılıyor. Kabul etmek veya görmek, bunlar hep eşit seviyede yapılması gereken şeyler. Sevdiğimizi yüceltiriz, sevmediğimizi yereriz. Burada önemli olan her ikisine de göz göze bakabilmek, eşit seviyede durmak.

     

    Seanslar ne kadar sürüyor?

    Tek bir seferde ve çoğunlukla 15 dakikada çalışmayı tamamlayabiliyoruz. Daha uzun sürdüğü de oluyor tabii. Çalışmanın uzun veya kısa sürmesini, kişinin alıcılık durumu belirliyor.

     

    Aile Dizimi hangi sorunlara çözüm sunabiliyor?

    Ruhsal ve duygusal tüm tıkanıklıklara bakabiliyoruz. Ayrıca hastalıklar konusunda da çalışabiliyoruz. Bildiğiniz gibi bazı hastalıkların kökeni duygusal çıkabiliyor.

     

    Belli bir yaş sınırı var mı?

    15-16 yaşından sonra diyoruz çünkü o yaşa kadar çocuk zaten ailesinin kontrolü altında. Anne-baba değişince çocuk da değişiyor. Bir anne çocuğunu getirip “Çocuğumun derdi var” diyorsa getirene bakmalısınız.

     

    Sistemin işlemediği yani alanına giremediğiniz danışanlarınız oluyor mu?

    Bazen danışan niyetli olduğunu söyleyerek geliyor ama çalışmaya girdiğimiz zaman öyle olmuyor. Benimle oyun oynamaya geliyor. Bunun sebebi merak değil kendi söylediklerini kabul ettirmek. Yandaş bulmak için geliyor…

     

    Herkes uygulayıcı olabilir mi?

    Herkes uygulayıcı olabilir ama bu görev çok ciddi bir sorumluluk taşıyor. Travmayı açarken yara patlatılmamalı. O yara dönüşüme uğratılmalı, temizlenmeli.

     

    Siz bu eğitimi nerede aldınız ve bu seviyeye ne kadar zamanda ulaştınız?

    2004 yılında üç yıl süren bir eğitime katıldım. Sonrasında da eğitimler almaya devam ettim, halen de eğitimler alıyorum. Biten bir süreç değil. 2008 yılından bu yana uygulayıcı veya Aile Dizimcisi olarak çalışmaya başladım. Eğitimi aldığım enstitünün koordinatörü olarak da çalıştığım için çok fazla insan görme şansım oldu. Yurt dışında da Aile Dizimi sistemlerine katılıp, izledim. Bu sistemde çeşitlilik çok önemli çünkü herkes farklı uyguluyor.

     

    En çok hangi tıkanıklıklarla karşılıyorsunuz peki?

    Genellikle anne-baba şikayetiyle geliyorlar. “Hayatımı yaşayamadım” veya “Anneme öfkeliyim” şeklinde… Danışanlarımın cinsiyeti ise eşit oranda. Diğer tıkanıklık konuları ise para, ilişkiler veya çok daha derin problemler olabiliyor.

     

    Yazı: Deran ÇETİNSARAÇ

    Pozitif Dergisi Sayı 1



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz