Ben bir düş gördüm; bembeyaz, güzel bir düş. Önce Ilgaz’da, pırıl pırıl parlayan bir kar tanesi düştü yüzüme. O erimeden daha, Palandöken’nin kristal karlarının üzerinden Sarıkamış’ın sarı çamlarının arasına kayıverdim. Sonra mı? Sonra, zirvesi her zaman karlı Erciyes’ten selam söyledim Bolu’daki kartal başlı kayaya!
Elif Nazlı Duran
PALANDÖKEN Yer ayırtırken mutlaka belirtirim "Mümkünse piste bakan bir oda olsun, lütfen." Odama girince ilk işim, perdeleri ardına kadar açmak olur. Karla kaplı tepelere, her sene gelişimde biraz daha büyüyen ağaçlara, pistte kayanlara bakar, birazdan onların yanında olacağımı düşünür gülümserim. Sonra bir kez daha gülümser, kendi kendime " Ne güzel işte yine buradayım, Erzurum'da, Palandöken'deyim" derim.
Evet, Palandöken sadece birkaç yıl içinde önemli yol kat etmiş. 2000 yılında Polat Renaissance Erzurum Hotel'in açılmasıyla bölgenin gelişimi de büyük ölçüde hızlanmış. Sadece 3 yıl önce, 2001 yılının Kasım ayında, Hürriyet Gazetesi'nin seyahat ekinde, gazeteci Ersin Kalkan, Palandöken'i "Pistler kayakçıların seviyesine göre işaretlenmemiş, dağ haritaları yok, kiralık kayaklar eski tip" sözleriyle anlatıyor. Oysa bugün tüm haritalar çıkarılmış, pistler işaretlenmiş, her türlü yeni kayak ekipmanını kiralamak mümkün. Gelişim kesintisiz süreceğe benziyor; Erzurumlular, yakın bir gelecekte yeni pistler açılacağını, tesisler yapılacağını söylüyorlar… |