Diğer
    Ana SayfaGüzellikCilt BakımıCilt lekeleri için hangi işlem yapılır? En etkili yöntem nedir?

    Cilt lekeleri için hangi işlem yapılır? En etkili yöntem nedir?

    -

    Uzun, meşakkatli bir yol ama gözünüz korkmasın. Lekenin tedavisi bulunuyor. Önemli olan uzman bir doktor, lekenin doğru tanısı ve yaşam alışkanlıklarını değiştirebilmek. Güneş lekelerini gerçekten geride bırakabilirsiniz.

    Yazı: Deran Çetinsaraç

    Yanaklarınızda simetrik bir şekilde duran kahverengi lekelere sahipseniz siz de çoğunluk gibi melazma problemi yaşıyorsunuz. Yoksa yazın güneşle birlikte artan çilleriniz mi sizi rahatsız ediyor? Belki de yaşla birlikte vücudunuzun bazı yerlerinde ortaya çıkan lekeler var. Türü, çeşidi, yeri neresi olursa olsun lekeli görüntü kimsenin hoşuna gitmez. Yaz sonrası, tedavi için uygun bir zaman olan ekim ayında Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Asude Kara Polat’a leke tedavisini ayrıntılarıyla sorduk.

    Cilt lekeleri

    CİLTTE OLUŞAN LEKELER KAÇ TÜRLÜDÜR?

    Cilt lekeleri basitçe iki tür olarak sınıflanabilir. Bunlar bir deri hastalığı (örneğin nörodermatit, sivilce gibi) veya lazer, kimyasal peeling gibi kozmetik işlemler sonrasında ya da yanlış krem veya farklı bir kimyasalın cilde sürülmesi ile oluşabilen “postlezyonal hiperpigmentasyon” şeklinde adlandıran lekeler; bir de doğrudan oluşanlar (yaşlılığa bağlı oluşan lekeler, melazma, çiller gibi) olarak ikiye ayrılabilir. Postlezyonel hiperpigmentasyon kol, bacak, sırt, gövde ön yüz, yüz gibi vücudun herhangi bir bölgesinde oluşabiliyor. Melazma ise sadece yüzde meydana gelen ve güneş, hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon tedavileri, östrojenin oluşumunda rol aldığı lekelenme türü.

    - Advertisement -

    ÇİLLER BİR CİLT LEKESİ MİDİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

    Çiller veya efelidler özellikle açık tenli, sarışın veya kızıl saçlı bireylerde daha sık görülen açık kahverengi renkte birkaç milimetre boyutunda küçük lekelerdir. Güneşin etkisi ile artabiliyorlar. Özellikle yaz aylarında belirgin artış gözleniyor. Kışın ise belirginlikleri azalabiliyor. Burada melanin üreten melanositlerin sayısı normal iken, melanin üretiminde bir artış söz konusu oluyor. Öncelikle çillerin artışını engellemek önemli. Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler, yine güneşin etkisini azaltmak için geniş kenarlı şapkalar, güneş gözlükleri kullanılmalı. Tedavide azeleik asit, hidrokinon, retinoidler, kimyasal peeling, mezoterapi ve lazer teknolojilerinden faydalanılıyor.

    KADINLARDA EN SIK GÖRÜLEN LEKE TÜRÜ NEDİR?

    Kadınlarda en çok görülen leke türü tıp dilinde melazma olarak bilinen ve yüzde görülen lekelenmedir. Buna gebelik döneminde oluşursa gebelik veya lohusa maskesi, kloazma da deniliyor. 20-50 yaş arasında daha sık karşılaşılıyor. Bu lekeler genellikle yüzün iki yanında simetrik olarak yerleşiyor. Açık kahverengiden koyu kahverengiye değişen renkte, farklı boyutlarda özellikle yanaklarda alında, çenede gözleniyor. Oluşumunda hormonal değişimler, hormon replasman tedavileri (östrojen, progesteron gibi), doğum kontrol hapları bulunuyor. Yine genetik yatkınlık da önemli bir faktör.

    GENETİK YATKINLIK LEKE OLUŞUMUNA NASIL ETKİ EDİYOR?

    Özellikle melazma dediğimiz lekelenme türünde genetik faktörlerin etkili olduğu belirtiliyor. Genetik yatkınlığı ve aile öyküsü olanlarda melazma gelişme riski yüksek. Cilt tipi koyu olanlarda, Ortadoğu, Asya, Latin kökenli kadınlarda daha sık gözleniyor. Fakat kesin bir kalıtım şekli belirlenemedi.

    HANGİ LEKELERE HANGİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ UYGULANIYOR?

    Cilt lekesi tedavisine karar verirken bu lekenin derin mi yüzeyel mi yerleştiği önemli. Bunu Wood ışığı muayenesi veya UV kameraları ile anlayabiliriz. Çeşitli cilt analiz sistemleri de bu konuda yardımcı. Yüzeyel lekelerde tedavi biraz daha kolayken, derin lekelerde biraz daha zor oluyor. Yine lekenin yeni oluşan bir leke mi eski mi olduğu da önemli. Yeni oluşan lekenin tedavisi daha kolay olabiliyor. Tedavi kararında lezyonun yerleşim yeri, hastanın daha önce kullandığı tedaviler, bu tedavilere yanıtı, gebelik varlığının olup olmaması, kişinin yaşı (çocukluk döneminde olup olmaması) önemli. Yine lekenin oluşumunu tetikleyen faktörler mutlaka sorgulanmalı. Aksi halde tedavi başarımız istenildiği şekli ile olmaz.

    HAMİLELİK DÖNEMİNDE LEKE TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?

    Hamilelik döneminde leke oluşumu sıklıkla gözlemleniyor. Bu dönemde kullanılan ajanlar anne karnındaki bebeğe zarar vermeyecek şekilde seçilmeli. Yine hastanın leke tedavisi yapılacak bölgesinde kızarıklık, pullanma, kaşınma gibi belirtiler veya hassasiyet varsa önce mevcut olarak problem giderilmeli, sonradan tedaviye başlanmalı.

    TEDAVİ AŞAMASINDA HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIYOR?

    Leke tedavisinde kimyasal peeling, mezoterapi, lazer sistemleri gibi farklı tedavi seçenekleri bulunuyor. Bunlar tek başına kullanılabileceği gibi, bir arada da kullanılabiliyor. Tedavi yöntemlerine antioksidanlar destekleyici olarak eklenebiliyor. Yine sistemik tranexamik asit bir diğer kullanılacak tedavi seçeneği.

    LEKE TEDAVİSİNE HANGİ AYLARDA BAŞLAMALI? UYGUN ZAMAN NEDİR?

    Leke tedavisi için en uygun dönem sonbahar veya kış mevsimi. Özellikle de eylül ayı sonu veya ekim ayının başlarında başlanabilir fakat elbette bu ülkemiz için bölgelere göre farklılık gösterebiliyor. Akdeniz ve Ege bölgelerinde eylül sonu ve ekim ayı başında güneşin etkileri diğer coğrafi bölgelerimize göre biraz daha etkisini fazla gösteriyor. Bu bölgelerimizde ekim ayının sonunda tedaviye başlanmasını önerebilirim. Fakat yüksek koruma faktörü içeren güneş koruyucuların gün içinde iki veya üç saat gibi aralıklarla düzenli kullanımı, varsa gece kullanılan ürünler daha erken dönemde tedavi için kullanılabilir. Yine leke tedavisinde kullanılan içeriklerden azeleik asit yaz-kış ygulanabilir. Aslında leke tedavisinde esas olan tedavi ajanı ile birlikte güneş koruyucu ürünlerin mutlaka kullanılması gerektiği. Aksi takdirde tedavide yanıt her zaman tam başarı ile sonuçlanamaz.

    LEKE TEDAVİSİNE BAŞLAMANIN BİR YAŞI VAR MI?

    Leke tedavisi için şu yaşta başlanabilir diye net bir sınır yok. Burada önemli olan hangi tür lekede hangi tedavi yönteminin seçileceği.

    TEDAVİLER NE KADAR ZAMANDA SONUÇ VERİYOR?

    Tedavi süreleri kişiye göre farklılık gösterebiliyor. Bu sürenin farklılığında lezyonun yerleşim yeri, derinliği, kullanılan tedavi yöntemleri, kişinin düzenli güneş koruyucu kullanma alışkanlığı gibi faktörler belirleyici olabiliyor. Fakat tedavi çok kısa sürede gerçekleşmiyor, birkaç ay sürebiliyor. Bu dönemde dermatoloğunuzun önerdiği, uyguladığı tedaviler dışında evde farklı yöntemlerin denenmemesi, uygulanmaması gerekiyor. Yine yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kullanımı, tekrarlanmasına dikkat edilmeli.

    Lekenin oluştuğu yere göre tedavide farklılık oluyor mu?

    Lekenin yüzde, el üstünde, dekolte bölgesinde veya vücudun farklı bölgesinde olması tedavi seçeneğini etkileyebiliyor. Yüzde bulunan leke için kimyasal peeling ve mezoterapi kullanılırken, el üstüne yine kimyasal peeling ajanları uygulanabiliyor. Dekolte bölgesine mezoterapi yöntem olarak tercih edilebiliyor ancak vücuttaki diğer lekeler için bu yöntemler kullanılmıyor. Lazer teknolojilerinden ise yüz, el üstü, dekolte bölgesi ve vücudun herhangi bir yerinde bulunan lekeler için yararlanılabiliyor. Yüzde Scarlet, Baby Face Beauty yani Thulium Lazer, Q Switch Lazer, BBL Lazer, Fotona SP Dynamis, ClearLift, Icon Lazer teknolojileri kullanabiliyor. Vücutta oluşan lekelerde ise Icon lazer veya BBL Hero teknolojileri faydalı olabiliyor.

    Leke tedavisine özel maskeler de bulunuyor mu?

    Leke tedavisine özel maskeler piyasada bulunuyor. Fakat kullanmadan önce mutlaka dermatoloğa danışılmalı.

    En çok yüzün hangi bölgelerinde güneş lekesi oluşuyor?

    Leke yüzün her bölgesinde oluşabiliyor. Fakat melazma olarak adlandırılan leke yanaklarda özellikle zigomatik bölgede yani elmacık kemikleri bölgesinde, alında, bıyık bölgesi olarak adlandırılan dudak üstü kısımda oluşuyor.

    Cilt lekelerinden kurtulmak için evde neler yapabiliriz?

    Evde leke için AHA ve BHA içeriklerine sahip kremler, serumlar kullanılabilir. Yine dermatoloğun uygun gördüğü tedavi edici kremler tercih edilmeli.

    Ev tipi cihazlar da satılıyor piyasada, bu ürünlerin leke tedavisine etkisi olur mu?

    Leke tedavisi sabır gerektiren, genellikle tek bir yöntemle de çözülmesi zor olan bir durum. Ev tipi cihazların leke tedavisine etkisi sınırlı. Birçok sebeple oluşabilen lekenin sebebin ne olduğunun belirlenmesi ve ne tür bir tedavi yöntemi seçilmesi gerekliliği için mutlaka dermatoloğa başvurulmalı.

    Leke tedavisi olduk, bir sonraki yaz dikkat etmemiz gereken şeyler nedir?

    Leke tedavisi sonrası en önemli yapılması gereken şey, yüksek koruma faktörü içeren (yani Güneş Koruma Faktörü=Sun Protection Factor (SPF) 50+) güneş koruyucu kremlerin düzenli bir şekilde kullanımı. Sadece yaz mevsiminde değil, her mevsim iki veya üç saatte bir bu kremlerin yenilenmesi gerekiyor. Yine terleyince veya yüzme sonrası güneşten koruyucu kremlerin tekrarlanması önemli. Güneş ışınlarının daha etkili olduğu saatler olan 10:00 ila 16:00 arasında mümkünse dışarı çıkmamak veya gölgede kalmak, geniş kenarlı şapka kullanımı ve güneş gözlüğü kullanımına dikkat edilmeli. Yine fototoksik ürün veya kozmetiklerin kullanılmaması, doğum kontrol yöntemi olarak hormon tedavilerinin değişimi, farklı bir kontrasepsiyon yöntemi uygun olabiliyor.

    Krem alırken içeriğinde nelere dikkat etmeliyiz?

    Krem alırken dikkat edilmesi gereken içerikler arasında niasinamid (B3 vitamini), C vitamini, kojik asit ve alfa arbutin gibi melanin sentezini azaltıcı etkileri bulunan ürünler tercih edilmeli. Yine tedavide kullandığımız kimyasal peeling ajanlarından alfa hidroksi asit (AHA), beta hidroksi asit (BHA) içerikleri tercih edilebilir. Resveratrol, Pplypodium leucotomos, alfa tokoferol ferulate, licorice, soya ekstreleri içerikte bulunabilir.

    KİMLERE PEELİNG YAPILIYOR VE NE TİP PEELİNGLER BUNLAR?

    Leke tedavisinde en çok kullanılan yöntemlerden biri kimyasal peelingler. Kimyasal peeling aktif uçuk enfeksiyonu varlığında, fotoduyarlılığa neden olabilecek ilaç (tetrasiklin gibi) kullanımı, yoğun güneş ışığına maruziyeti olan ve son bir hafta içinde yüzüne ağda uygulamış kişilere yapılmamalı. Yine akne tedavisinde kullandığımız sistemik izotretinoin tedavisi son 6-12 ay içinde ise yüzeysel peeling için üç-altı ay; orta-derin peeling için 6-12 ay beklenmeli. Gebelik/emzirme döneminde, anormal skar oluşumu ile keloid hikayesi olan, aspirin alerjisi bulunan ve doğum kontrol hapı kullananlara yapılmamalı.

    Kimyasal peeling yönteminde cildin kullanılan ürünlerle kontrollü harabiyeti, nazikçe soyulması, pigment üretiminin baskılanması ve kolajen sentezinin arttırılması hedefleniyor. Deride etki gösterdiği tabakaya göre peelingler yüzeyel, orta ve derin peeling olarak sınıflanabilir.

    • Yüzeyel peeelingte derinin en üst tabakası yani epidermis hedefleniyor. En çok alfa hidroksi asitler (AHA), beta hidroksi asitler (BHA), düşük konsantrasyolu triklorasetik asit (TCA) %10-25 kullanılıyor.
    • Orta kimyasal peelingte derinin en üst (epidermis) ve orta tabakası (üst dermis) hedeflenir. Glikolik asit, TCA, Jessner’in solüsyonu ve %35’lik TCA tercih ediliyor.
    • Derin kimyasal peelingte epidermis ve dermisin daha derin tabakaları hedefleniyor. İyileşme süreci bu türde daha fazla oluyor. TCA (%35-50), Jessner’in solüsyonu ve %35’lik TCA kombinasyonu, %70’lik glikolik asit ve %35’lik TCA kombinasyonu veya fenol kullanılabilir.

    Kişiye ve peeling türüne göre farklılık gözlenmekle birlikte ikisekiz seans uygulama gerekebiliyor. Derin peelingte tek seans yeterli olabiliyor. Seans aralıkları kullanılan peeling türüne göre değişiyor.

    PEELİNGLERİN İÇERİSİNDE KULLANILAN ASİTLERDEN DE BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

    Kimyasal peelinglerde asitler AHA ve BHA, TCA, Jessner solüsyonu ve kombinasyonları şeklinde.

    • AHA’lar içinde glikolik asit, laktik asit, malik asit, mandelik asit, sitrik asit ve tartarik asit, fitik asit bulunuyor. Glikolik asit şeker kamışından, laktik asit ekşimiş sütten, malik asit elma veya armuttan, mandelik asit acıbademden, sitrik asit turunçgillerden (hem AHA hem BHA), tartarik asit üzüm veya vişneden, fitik asit pirinçten elde ediliyor.
    • BHA’larda ise tipik olarak ve en çok bilineni salisilik asittir. Söğüt ağacından elde edilir. Oleik asit ve linoleik asit de BHA’lardandır. Özellikle nemlendirici etkileri bulunuyor.
    • TCA bir haloasetik asit. Kristal formda oluyor. Ortamdaki nemle kolaylıkla eriyebiliyor. İyi saklanmalı, sıklıkla su içerisinde solüsyonları hazırlanıyor.
    • Jessner solüsyonu da salisilik asit, laktik asit, rezorsinol ve etanol içeriyor.


    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz