Ayşe Tolga “Şehnaz Tango”, “Ayrılsak da Beraberiz” gibi bir dönemin unutulmayan dizilerinde rol alan güzel oyuncu Ayşe Tolga, kariyerinin en parlak döneminde oyunculuğu bir kenara bıraktı ve kendini aromaterapinin büyüleyici kokuları arasına attı. Doğal ürünlerden oluşan bir marka da yaratan güzel oyuncu ile yeni yaşamı hakkında sıcacık bir sohbet gerçekleştirdik.
Cilt bakımı için neler yapılabilir?
Cildi iki haftada bir, fırçayla ölü derilerden temizlemek gerekiyor. Kış aylarında hamama gidebilirsiniz fakat gidemiyorsanız küvetinizi deniz tuzuyla doldurun ve içerisinde biraz durun. Bunu da yapamıyorsanız ayaklarınızı deniz tuzu ile bir leğende bekletebilirsiniz. Duşta da üzerinizden içine deniz tuzu koyduğunuz bir kabı başınızdan başlayarak tüm vücudunuza akıtabilirsiniz. Cilt kış aylarında kurumaya çok meyilli oluyor. Kalorifer ve klimalar cildi çok kurutuyor. Eğer böyle bir ortamda bulunuyorsanız bir kabın içine su koymak havanın kurumasını engelleyecektir. Eğer varsa lavanta, limon yağını da suyun içine birkaç defa damlatabilirsiniz. Cildinizi sadece dışarıdan değil içeriden de nemlendirmelisiniz yani bol bol su içmelisiniz. Günde en az sekiz bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Nemlendirici seçimi için bir dermatoloğa görünebilirsiniz.
Aromaterapi hayatınıza nasıl girdi?
2005 yılında aromaterapiyle ilgilenmeye başladım. Doğal kozmetik ve spa’lar hakkında bir şeyler yapmak istiyordum ve yolum aromaterapiyle kesişti. Masaj terapileri, spa yöneticiliği eğitimleri aldım ve sonra Londra’da aromaterapi üzerine bir eğitim gördüm. O sırada kendi markam olan Aisha’nın üzerinde çalışıyordum.
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Aromaterapistlik yapıyorum, aromaterapiyle ilgili eğitimler veriyorum. Gerçekte bu işi bilen aromaterapistler yetiştirilmesini istiyorum. Çünkü aromaterapi yanlış tanımlanabiliyor, oysa aromaterapi bir bilim dalı. Kimya, fizyonomi, anatomi gibi bilgiler, eğitimler alınması gerekiyor. İki yağ koklatmanın aromaterapi olduğuna inanmıyorum. Ciddi bir bilim dalı ve bu bilimi bilen kişilerin uygulaması gerekiyor. Yanlış bilgilerle aromaterapi yapılmaz. Ayrıca koku danışmanlığı yapıyorum. Kişiye ya da firmalara özel koku üretiyorum. Önemli spa’ların kabin bakım ürünlerini hazırlıyorum. Oteller için üretimler yapıyorum.
Aromaterapi ne anlama geliyor?
Aromaterapi beş bin yıl öncesine dayanıyor. Antik Mısır’da mumyalama sırasında kullanılan yağlarla başlamış yani insanlık tarihi kadar eski bir bilim dalı. Yağlar, şifa olarak insan hayatına giriyor. O dönemde matemde, aşık olunduğunda, veba salgınında bile uçucu yağlar kullanılmış. Aromaterapide kullanılan yağlar, bitkilerin yapraklarından, tohumlarından, meyvelerinden, gövdesinden belli damıtma metotlarıyla elde edilen, bitkinin konsantre halini arındıran uçucu yağlar.
Artık yok. Ben kariyerime başka bir yön verdim.
Anne olmak sizi nasıl etkiledi?
Kızım 11 aylık. Anneliğin getirdiği en önemli şey büyük bir sorumluluk. Kendinizden önce onu düşünüyorsunuz ve her şeyin en iyisini onun için istiyorsunuz. Kendinizi geri plana atıyorsunuz. Biraz bebeğiyle vakit geçiren bir anneyim, onu bırakamadım ve bırakmayı da düşünmüyorum. Anne olduktan sonra kadın olunduğunu düşünüyorum.
Spor yapıyor musunuz?
Yoga her zaman hayatımda yer alıyor. Bebek olduğu için çok fazla zaman ayıramasam da mutlaka kısa duruşlar yapıyorum. Haftanın iki ya da üç günü mutlaka spor yapıyorum. Özel hocayla çalışıyorum. Hamileliğimin 37. haftasına kadar spor yaptım. Doğumdan dört ay sonra da spora başladım. Hareket etmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Kozmetik ürün seçerken etiketine bakıyorum. İçerisinde Paraben, Fenoksietanol, Polisorbat 20 olan herhangi bir şey almam, yüzüme sürmem.
Beslenme düzeniniz nasıl?
İyi bir kahvaltıyla güne başlıyorum. Öğlen ve akşam yemeklerini daha hafif yemeklerle atıştırıyorum. Haftanın üç günü et, balık ve organikse tavuk yemeye dikkat ediyorum. Organik besleniyorum. Temizlik malzemeleri de dahil olmak üzere herşeyi organik pazardan alıyoruz. Çok fazla su ve bitki çayı içiyorum.
Kış ayları için zencefil
Kış aylarında bağışıklığı kuvvetlendirmek için neler yapmak gerekiyor?
Kış aylarının en önemli özelliği insanların içe döndüğü, bağışıklığın düştüğü bir zaman olması. Bu dönemde bağışıklığı kuvvetlendirici şeyler yapılmalı, vücudumuzun sıcak şeylere ihtiyacı var. Tarçın, karabiber, zencefil bu dönemde çok yararlı. Top şeklinde yenibahar, top şeklinde karabiber, iki çubuk tarçın, minik boy taze zencefil, bulamıyorsanız kök zencefili alıp, iki litre suyla 4-5 dakika kadar kaynatın. İçerisine karanfil de atabilirsiniz. Karışımı ateşten aldıktan sonra çaydanlıkta bekletip üzerine limon ya da portakal dilimleyip içebilirsiniz. Kış mevsiminde koyu kırmızı pancar ve balkabağı gibi bağışıklığı kuvvetlendirici besinleri tüketebilirsiniz. Koyu kırmızı pancar çok güçlü bir antioksidan. Pancarı haşlayıp, zeytinyağı ile yiyebilirsiniz. Bal kabağı, fosfor yuvası. Magnezyum, çinko gibi mineral takviyeleri ile bağışıklığınızı kuvvetlendirebilirsiniz. Yaz, kış kefiri öneriyorum. Çok kuvvetli bir probiyotik ve bebeklere de öneriyorum. Kış aylarında çorba içmek de iyi bir alışkanlık. Kırmızı eti sindirilmesi zor olduğu ve metabolizmayı yavaşlattığı için öğlen saatlerinde yiyebilirsiniz. Belirli zamanlarda arınma yani detoks yapabilirsiniz.
Cilt bakımı için ne tür önerilerde bulunabilirsiniz?
Doğal kozmetikleri tercih ediyorum. Çünkü doğaya yakın ürünler ve size yakın şeyler kullanmalısınız. Gerçekten laboratuvar ortamında üretilmiş sentetik olan ve insan vücuduyla hiçbir bağı olmayan ürünler yerine doğal kozmetik kullanmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. İyi bir nemlendirici, temizleyici ve tonik kullanmak gerekiyor. Cilt ekstradan kuruduğu için haftada bir defa arındırıcı, aşındırıcı bir peeling yapmak da yararlı olabiliyor. Üzerine hafif bir tonik kullanılabilir. Gül suyu da kullanılabilir. Eğer yağlı bir cildiniz varsa lavanta suyu yüze sürülebilir. Hiçbir şey yapamıyorsanız yüzünüze bal sürebilirsiniz, arındırıcı olarak yulaf ezmesi kullanabilirsiniz. Maden suyu ideal bir tonik bu nedenle yüzünüzü sabah ve akşam maden suyuyla yıkayabilirsiniz.
Nilgün Yıldız
