Diğer
    Ana SayfaİlişkiFast food tadında ilişkiler

    Fast food tadında ilişkiler

    -

    Hızlı bir o kadar da yalancı doyuma ulaştıran fast food yiyecekler sadece midemizi değil, artık ilişkilerimizi de etkiliyor. Çünkü ilişkiler de aynı fast food yiyecekler gibi göz alıyor, hızlıca elde ediliyor ve çabucak tüketiliyor. Peki geriye ne kalıyor? Yalnızlık, mutsuzluk ve hayal kırıklığı…

    Acıkır acıkmaz soluğu bir fast food restoranı önünde aldığınızda önce hızlıca yemeğinizi yer ve kısa süreli bir mutluluk yaşarsınız. Sonrasında ise pişmanlık duygusuyla baş etmeye çalışırsınız. Günümüzde yaşanan fast food tarzı ilişkilerin de bu tür bir açlık duygusundan farkı olmuyor. Kısa süreli bir heyecan ve mutluluktan geriye kalan ise çoğu zaman pişmanlık… Psikolog Çiğdem Demirsoy bu tür ilişkileri şöyle tanımlıyor: “Hızlı tüketilen, sadece açlığı doyuran bir hamburger yediğinizde hissettiğiniz duyguyla, mum ışığında özenle hazırlanmış bir yemek yediğinizde aldığınız haz aynı olmuyor. Biri açlığı yatıştırıyor, diğerinde ise birçok duyguyu bir arada yaşıyorsunuz.” İnsanların biyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları bulunuyor. Bir insanın ruh sağlığının yerinde olabilmesi için tüm ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Bunların biri eksik kaldığında ise sorunlar ortaya çıkıyor. İlişkilerde olmazsa olmaz ihtiyaçların başında güven, sevgi, yakınlık, bağlanma, takdir görme ve onaylanma bulunuyor. Başka insanlarla duygusal yakınlık kurmak da bir ihtiyaç fakat günümüzde bağlılık sanıldığı kadar kolay olmuyor. Belki modern çağın getirdiği hızlı yaşam, belki de cinsel özgürlük. Sebebi ne olursa olsun yaşanan hızlı yani fast food ilişkiler bir süre sonra sadece bedeni değil, ruhu da yoruyor.

    Güven oluşamıyorcinsellik-temmuz-2012-resim-1
    ‘Birine güvenmek için ne gerekli?’ diye sorulduğunda verilecek cevap genelde ‘Onu tanımak’ oluyor. Fast food tarzı ilişkilerde ise karşınızdakini tanımaya vakit bulamıyorsunuz. Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Hemen birine güvenemezsiniz çünkü güven zaman içerisinde oluşuyor. Birini tanımadan bedensel yakınlık kurduktan sonra bağlılık sürecine geçmek bu nedenle çok zor oluyor. Çünkü herkesin ihtiyacı ve ilişkiyi yaşayış tarzı farklı oluyor. Birini yeterince tanımadan cinsellik yaşandığında ise sağlıksız ilişkiler doğuyor” diyor.

    Cinsellik ilişkinin neresinde olmalı?
    Cinsellik özel bir yaşantı. Dürtüsel bir yanı olduğu için de doyurucu olması için belirli bir yakınlık kurulmalı. Sadece fiziksel olarak değil dürtülerin de çırılçıplak kalması gerekiyor. Fakat henüz yeterince tanımadığınız, alışkanlıklarının size uyup uymadığını bilmediğiniz birine kendinizi açtığınızda bir şey eksik kalıyor. İnsan sosyal bir canlı olduğu için sevilme, kabul görme, bağlanma ihtiyaçları oluyor. Bunlar tamamlanmadığında hayal kırıklığı yaşanabiliyor. Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Hayal kırıklığı yanında benlik saygısı da zedelenebiliyor. Bu ilişkiyi yaşayanlardan biri ya da her ikisi de kendini değersiz hissetmeye başlıyor. Cinselliği yaşadığınız zaman başka birinin bedeninden haz alıyorsunuz ve haz veriyorsunuz. Her iki tarafın da birbirini anlaması ve ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. Fakat çiftler birbirlerini yeterince tanımadığında, ilişkiden ne istendiğini bilmediğinde ve bir uyumsuzluk yaşandığında kişi kendini değersiz, kullanılmış hissetmeye başlıyor. Özellikle kadınlarda bu durum daha yaralayıcı, zedeleyici olabiliyor. Çünkü kadınlar belki de kültürel nedenlerden dolayı sevgi, bağlılık gibi duyguları erkeklere oranla daha ön planda yaşıyor” diyor.

    - Advertisement -

     

    Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz