Diğer
    Ana SayfaSağlıkHer yıl 17 milyon kişiye inme geliyor! Bu belirtilere dikkat!

    Her yıl 17 milyon kişiye inme geliyor! Bu belirtilere dikkat!

    -

    Her yıl dünya çapında 17 milyon kişinin inme geçirdiği belirtiliyor. Oldukça yüksek istatistiğe sahip olan bu rahatsızlığı erkekler kadar kadınlar da yaşıyor. İnme belirtileri ortaya çıktığında ise erken müdahale hayati önem taşıyor.

    Yazı: Deran Çetinsaraç

    Dünya Sağlık Örgütü, inme yani halk arasındaki tabiriyle felç konusunda tüm dünyayı uyarıyor. Rakamlara bakıldığı zaman her 3,5 dakikada bir kişinin inme yüzünden hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bodrum Amerikan Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Melek Kandemir Yılmaz, inme hakkında sorularımızı yanıtladı ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

    İNME NEDİR?

    Beyin, beyin sapı veya beyincikteki bir bölgenin kan akımının bozulması nedeniyle inme ortaya çıkar. Etkilenen bölgenin fonksiyonunda kayba neden olduğundan, belirtiler de buna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Beynin kan akımını bozan olay bir damarın tıkanıklığı da olabilir, kanama da. Kan akımı bozulduğunda beynin o bölgesine yeterli oksijen ve glukoz gibi hücreler için gerekli maddeler ulaşamaz ve hızla o bölgedeki sinir hücreleri ölür. Bu nedenle, inme belirtileri ortaya çıktığında hemen ACİL 112 aranmalı ve/veya en yakın hastaneye ulaşılmalı.

    SEMPTOMLARI NELER?

    İnme semptomları ani ortaya çıkar. Bu semptomlar şunlardır; vücudun bir tarafında uyuşma ve/veya güçsüzlük, yüzde asimetri, konuşmada bozulma (peltek konuşma) veya anlama/konuşma bozukluğu, tek gözde ani görme kaybı, bir tarafı görememe, çift görme, baş dönmesi, dengesizlik, beceriksizlik, ani ve şiddetli baş ağrısı vb.

    - Advertisement -

    İNMENİN TÜRLERİ VAR MI?

    “İskemik inme” yani damar tıkanıklığına bağlı olanlar tüm inmelerin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturur. Pıhtı oluşumu bir damar hastalığının zemininde damar içinde olabileceği gibi, ritim bozukluğu ve kalp kapak hastalığı nedeniyle kalp kaynaklı da olabilir. Damar duvarında oluşan plaklar riski artırır. Bu nedenle, yüksek tansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği, uyku apne sendromu gibi hastalıkların kontrol altında olması çok önemlidir. Yaş, genetik yatkınlık, sigara, alkol, madde kullanımı ve obezite de riski artırır. Damar tıkanıklığına neden olan pıhtı bazen kendiliğinden çözülür. Bu da 24 saatten daha kısa süren geçici bir inmeye neden olur ki, biz bunu “geçici iskemik atak” olarak adlandırırız. Geçici iskemik atakta kalıcı bir hasar olmasa da, şikayetler başladığında geçici olup olmadığını bilemezsiniz veya anlayamazsınız, bu nedenle vakit kaybetmeden hastaneye başvurmanız önemli. Geçici iskemik ataklar ayrıca ileride inme geçirme riskinin yüksek olduğunu gösterdiğinden, mutlaka gerekli tetkiklerin yapılıp kalıcı bir hasar oluşmadan önlem alınması önem taşıyor. Daha nadir olarak belirgin semptomlara neden olmayan ve fark edilmeyen sessiz inmeler olabilir. Bunlar başka bir nedenle ya da yeni bir inme nedeniyle çekilmiş olan beyin görüntülemelerinde saptanır.

    “Hemorajik inme” olarak adlandırılan inmeler kanamaya bağlı olanlardır. Belirtileri damar tıkanıklığına bağlı olanla aynıdır. Bu nedenle, beyin görüntüleme tetkiki (BT/MR) yapılmadan “Ben felç geçiriyorum” diyerek kan sulandırıcı alınmamalıdır. Kronik hastalığı (hipertansiyon, diyabet vb.) olanlarda ve yaş ilerledikçe risk artar. Uzun süreli tansiyonun yüksek seyretmesi damar duvarına zarar vererek incelmiş olan bölgeden damarın yırtılmasına ve kanamaya sebep olur. Bazı damarsal bozukluklar da (anevrizma gibi) kanamaya sebep olabilir. Sigara, obezite, kolesterol yüksekliği, ailede inme öyküsü, egzersiz yapmamak, madde kullanımı gibi tıkanıklığa bağlı inmelerdeki risk faktörleri kanamaya bağlı inme için de risktir. Ayrıca, hemofili gibi pıhtılaşma bozukluğuna sebep olan bir hastalığınız varsa veya kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız, risk artar.

    TEDAVİSİNE NASIL KARAR VERİLİYOR?

    Belirtileri olan hasta değerlendirildikten sonra, inmenin tıkanıklığa mı, kanamaya mı bağlı veya geçici iskemik inme olup olmadığını anlamak için beyin BT ve/veya MR yapılır. Erken dönemde, yani inmenin başlangıcından itibaren ilk bir saat içinde hastaneye gelinebilirse, müdahale edilerek inmenin geri döndürülmesi bazı hastalarda sağlanabilir. Erken müdahale iskemik inmelerde pıhtı çözücü ilaçlar veya damarın içine girilerek pıhtıyı temizleme şeklinde yapılır. Pıhtı çözücü ilaçlar uygun hastada ilk 4,5 saat içinde yapılırsa etkili olur, hatta ne kadar erken yapılırsa o kadar geri döndürme şansı ve sekelsiz iyileşme ihtimali yüksektir. Hastanın hastaneye başvurması, muayenesi, kan tetkikleri ve BT/MR gibi görüntüleme tetkiklerinin yapılması vakit alacağından, erken gelinmesi önemli. Dördüncü saatte gelmiş bir hasta için ilaçla müdahale edilecek vakit kalmamış olur. Bazı hastalarda (pıhtı çözücüyle düzelmeyen, damar görüntülemede yani BT anjiyo/MR anjiyoda, müdahale edilebilecek büyük damarlarda pıhtı görünmesi gibi durumlarda) damar içine girilerek mekanik olarak pıhtıyı temizlenme işlemi yapılır. Bu işlemde zaman aralığı daha geniştir.

    İNME GEÇİREN BİR KİŞİYİ NE TÜR KOMPLİKASYONLAR BEKLİYOR?

    İnme kalıcı hasar bırakabilen, yatağa bağımlılık yaratabilen ciddi bir durumdur. İnme sonrasında ayrıca depresyon ve epileptik nöbetler görülebilir. Günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılık, dil ve konuşma fonksiyonlarında bozulma nedeniyle iletişim problemleri, yatak yaraları, enfeksiyona yatkınlık, yutmada zorluk, hafızayla ilgili problemler, hareketlerde yavaşlama gibi sorunlar inme sonrasında olabilir. İnmeden sonra fizik tedavi ve dil-konuşma terapisi ihtiyacı olabilir. Kan şekerinin düşük veya yüksek olması inme benzeri belirtilere neden olabilir. Eğer diyabetiniz varsa ve nörolojik belirtileriniz başladıysa, kan şekerinize bakın veya bakamıyorsanız hemen dilinizin altında şeker eritin.

    KORUNMAK MÜMKÜN MÜ? NELER YAPILABİLİR?

    İnmeden korunmak için genel olarak sağlıklı olmanız önemlidir. Damarsal risk faktörleri dediğimiz; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, uyku apne, obezite vb kronik hastalıkların kontrol altında tutulması, sigara, alkol ve bağımlılık yapıcı maddelerden uzak durulması, Akdeniz diyeti uygulama (sebze ve kurubaklagillerden zengin, zeytinyağı), düzenli egzersiz yapma (en azından haftada üç gün 30 dakikalık yürüyüşler), düzenli uyku uyuma önemli. Yaş ilerledikçe inme riski artar. Ailede inme varsa riskiniz daha yüksek demek. Maalesef yaş ve genetik yatkınlık için yapabileceğimiz bir şey yok fakat daha sağlıklı yaşayarak riskinizi azaltabilirsiniz.

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz