Diğer
    Ana SayfaSağlıkKolesterol ile dost olun

    Kolesterol ile dost olun

    -

    Damarları tıkayarak kalp hastalıklarına yol açan kolesterol yüksekliği çoğu zaman medikal tedaviye gerek duyulmadan, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle kontrol altına alınabiliyor.

    Ülkemizdeki ölümlerin büyük çoğunluğu kalp-damar hastalıklarına bağlı görülüyor. Bu rahatsızlıkların ortaya çıkmasındaki en önemli risk faktörlerinin başında ise kolesterol geliyor. Vücudumuzun tüm hücrelerinde bulunan yağ benzeri bu maddenin kanda yüksek miktarda bulunması sağlığı olumsuz etkiliyor. Kolesterol vücutta karaciğer tarafından üretilmesinin yanı sıra besinlerle de alınıyor. Kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse, kalp hastası olma ihtimali de o kadar artıyor. LDL yani kötü kolesterol, kanda yüksek seviyede olduğu zaman damarların iç yüzeyine yapışarak, plaklar oluşturuyor. Kolesterol dışındaki bazı maddelerin de eklenmesiyle bu plaklar büyüyüp, üzerinde oluşan çatlaklarda gelişen pıhtılar damarları tıkıyor. Günümüzde çok yaygın olan bu hastalık, damar sertliği olarak biliniyor. Damar tıkanıklığı kalp damarlarında oluşmuşsa kalp krizine, beyin damarlarında oluşmuşsa felce neden oluyor. Kandaki kolesterolün bir bölümü de HDL yani iyi kolesterol olarak adlandırılıyor. HDL’nin yüksek olması LDL’nin azalmasını, dolayısıyla sağlık durumunun iyileşmesini sağlıyor.

     

    İlaç kullanmadan kolesterol seviyesini düşürmek mümkün mü?

    - Advertisement -

    Acıbadem Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Yaşam şeklinizi değiştirerek kolesterol seviyenizde yüzde 50’ye varan azalma sağlamak mümkün. Yüksek kolesterol kalp-damar hastalığı riskini artıran temel faktörler arasında yer alıyor. Kişiye özel, kalp hastalığına yönelik risk yüzdesi hesaplanarak tedavi planlanması gerekiyor.”

    Kolesterol yüksekliği saptanan kişilerde en sık başvurulan yöntemin sorgusuz sualsiz ilaç kullanımına başlanması olduğunu belirten Doç. Dr. Karabulut, “Bu durum, işin kolayına kaçmak gibi düşünülebilir. Öte yandan ülkemizde kolesterol düşürücü ilaç kullanan kişilerin tahminen yüzde 50’den fazlası gereksiz yere ilaç alıyor. Bir grup ise kolesterol düşürücü etkisi çok az ya da hiç olmayan bitkisel ürünlerle kandırılıyor” diyor.

    Yüksek kolesterolü düşürmenin en etkili yöntemleri diyet, ek fonksiyonel besinler, egzersiz, kilo verme ve sigarayı bırakma gibi yaşam şekli değişiklikleri olarak sıralanıyor.

     

    Diyetiniz kolesterole uygun olsun

    Yüksek kolesterol hastalarının uygulaması gereken diyette hayvansal yağlarda bulunan doymuş yağ asitleri ile margarin ve fırınlanmış hazır ürünlerde bulunan trans yağ asitlerinin mümkün olduğunca az tüketilmesi gerekiyor. Bunların yerine zeytinyağı ve fındık yağında yoğun bulunan tekli doymamış yağ asitleri ile birlikte ayçiçeği, mısırözü, soya gibi bitkisel yağlarda bulunan çoklu doymamış yağ asitlerinin tüketiminin artırılması önem taşıyor. Bilinçsizce yağ alımını azaltıp, un ve şeker içeriği yüksek karbonhidratlı gıdaların tüketimini artırmak kolesterolü düşürmek yerine, kandaki yağ (trigliserid) seviyesinde artışa yol açabiliyor. Bu nedenle diyette değişiklik yaparken akılcı davranmak, kısıtlama yerine diyetin içeriğini olumlu yönde değiştirmek önem taşıyor. 

     

    Kolesterolün yüksek olması herhangi bir şikayete sebep olmuyor. Ancak yıllar içinde damar duvarında birikmesi, kalp krizi veya felç gibi hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

     

    Haftada iki gün balık yiyin

    Doç. Dr. Karabulut, her gün bir avuç ceviz, badem, fındık, fıstık, leblebi ve diğer kuruyemişlerden birini tüketmenin kolesterolde yüzde 10’a varan düşüş sağlayabildiğini belirterek, diğer beslenme önerilerini şöyle sıralıyor: “Haftada iki gün balık tüketilmesi ve bunlardan birinin somon ya da ton balığı gibi yağlı bir balık olması önem taşıyor. Baklagiller, meyve ve sebzeler ile tam taneli tahıllarda bulunan diyetsel lif, kolesterol düzeyinde yüzde 5’lik ek düşüş sağlıyor. Bu nedenle günlük 20-35 gram lif tüketilmesi, özellikle yulaf ve arpa kepeğinde bulunan çözülebilir liflerin tercih edilmesi gerekiyor. Akdeniz tipi diyetin kolesterolü düşürmedeki etkinliği kanıtlanmış durumda. Bitkisel sterol ve stanollerden günlük 2 gram tüketmek kolesterolde yüzde 15’e varan düşüş sağlayabiliyor. Yemeklere kırmızı maya pirinci ekleyip, soya proteini tüketip, şeker kamışı, pirinç kepeği ve balmumunda yoğun bulunan polikosanol almak kolesterol seviyelerinin yüzde 5-10 arası düşmesine yardımcı oluyor. Keten tohumu, alıç suyu, üzüm çekirdeği, yeşil çay, sarımsak, esmer buğday, arpa, kefir, siyah çikolata kolesterol düzeylerini olumlu etkileyen diğer gıdalar arasında yer alıyor.”



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz