Diğer
    Ana SayfaBeslenme & DiyetSelülitlere veda zamanı

    Selülitlere veda zamanı

    -

    RİSK FAKTÖRLERİ
    ‰ Genetik faktörler
    ‰ Hormonal sistem bozuklukları (hipotiroidi, insülin direnci gibi)
    ‰ Kan dolaşımı bozuklukları
    ‰ Cilt altı bağ dokusu zayıflığı
    ‰ Kalitesiz ve sağlıksız gıdaların ağırlıklı olduğu beslenme alışkanlıkları
    ‰ Aşırı kahve, kolalı, alkollü içecek tüketimi
    ‰ Hareketsiz yaşam
    ‰ Psikolojik faktörler
    ‰ Stres, gerginlik Selüliti artıran gıdalar
    ‰ İşlenmiş, rafine gıdalar… Yani marketlerde raflar boyunca uzanan renkli paketlerdeki tüm bisküvi, kraker, sütlü çikolata ve gofretlerin tüketimi…
    ‰ Beyaz ekmek ve beyaz undan yapılmış, ev yapımı dahi olsa tüm gıdalar. Yani açma, poğaça, börek, kek, kurabiye gibi pastane ürünleri; bu tür gıdalar ev yapımı dahi olsa bu ürünleri hazırlarken beyaz un ve şeker kullanıyorsak selülit oluşumuna davetiye çıkarıyoruz demektir.

    haziran-2013-diyet-resim-3Kilo ile selülitin ilişkisi nedir?
    Bir molekül yağ hücresi kendi hacminin 100 katına kadar genişleyebiliyor ve yağ depolayabiliyor. Yağ hücrelerinin fazla yağı depolaması ve östrojen hormonunun da etkisiyle hücreler genişliyor. Yağ hücrelerinin genişlemesi ise yağ dokusunun aşırı yayılması anlamına geliyor. Bu yayılma deri altı bağ dokusunu da etkileyerek vücudun normalden daha fazla su tutmasına ve dolayısıyla da kan dolaşımının zayıflamasına neden oluyor. Vücut kan dolaşımındaki zayıflamayla birlikte, dokulara yeterli oksijen ulaşamamaya başlıyor. Bunun sonucu dokular elastikiyetini kaybediyor ve cilt yüzeyi pürüzlü bir görünüm almaya başlıyor. İşte bu noktada fazla kilo, yağlanma, hücrelerin oksijenlenmesini olumsuz etkileyerek selülit oluşumunu tetikliyor.

    Bu oluşumlardan tamamen kurtulmak mümkün mü?
    Her kadında az ya da çok da olsa selülit vardır demek yerine, her kadında selülit oluşma potansiyeli vardır demek daha doğru olur. Uygun genetik yapı, mükemmel beslenme ve egzersizle selülitsiz vücut olabileceği gibi, selüliti olan profesyonel sporcular veya çok zayıf kadınlarda da var. Selüliti görünüm oluşmadan engellemek gerekiyor. Dolayısıyla egzersiz ve yürüyüş yapmak, yüzmek, doğru beslenmek ve bol su içmek selülit şikayetlerinden uzaklaşma ve kurtulma çabasının olmazsa olmazlarından.

    Diyetin yanı sıra yardımcı sporlar ve alternatif uygulamalar öneriyor musunuz?
    Selülit oluşumunu önlemek için sağlıklı kan dolaşımı çok önemli. Bu yüzden özellikle açık havada oksijenli ortamda egzersiz yapmak hayatımızın bir parçası olmalı. Açık havada yapılacak egzersizler hücre oksijenlenmesini artırıyor. Bu da sağlıklı kan dolaşımı, sağlıklı cilt altı bağ dokusu, selülitsiz vücut demek. Evinizde koşu bandı veya bisikletiniz varsa mutlaka pencerenizi açık tutarak egzersiz yapın. Eğer spor salonlarında egzersiz yapıyorsanız egzersiz çalışmalarını erkeklik hormonu testosteronu artıracak biçimde ağırlık egzersizlerine kaydırırsanız selülitleriniz belirgin şekilde azalıyor. Ancak bunun için kas kütlenizi ciddi biçimde artırmanız gerekiyor. Yürüme, koşma gibi egzersizlere ek olarak ağırlık çalışmaları da egzersiz programınızda olmalı. Bacak, kalça ve karın egzersizlerine yer vermek de etkili oluyor.

    haziran-2013-diyet-resim-4SELÜLİT DÜŞMANI GIDALAR
    Kiraz: Kan dolaşımını düzenliyor, ödem atıyor.
    Ananas: Özellikle ortasındaki sert kısımda bulunan bromelain enzimi hem ödem atıyor hem de proteinlerin sindirimini hızlandırıyor.
    Sarımsak: Kan sulandırıcı özelliği ile etkili ancak taze tüketilmesi gerekiyor. Kalp-damartansiyon rahatsızlığı olan kişilerin sarımsak tüketiminde dikkatli olmaları gerekiyor.
    Keten tohumu: Yüksek Omega 3 ve antioksidan içeriği ile hücre yenilenmesi ve hücre oksijenlenmesinde etkili. Ancak tüketim şekli önem taşıyor. Keten tohumunu önce havanda dövün ve bu ürünü yoğurdunuza, salatanıza, yemeğinize ekleyin. Bir karabiber değirmenine koyarak sofranızda sürekli de bulundurabilirsiniz.
    Domates: Hafif ısıttıktan sonra üzerine bir çay kaşığı zeytinyağı gezdirin. Isı işlemi ile domatesteki likopen maddesi açığa çıkar ve likopen yağda emilir. Az miktarda da olsa zeytinyağı eklemek emilimi artırıyor.
    Kefir: Vücut sağlığı, bağırsak sağlığı ile başlıyor. Probiyotik ve prebiyotik bakteriler için mutlaka günlük beslenmenizde kefire yer verin.
    Yulaf-yulaf kepeği: Yüksek posa-lif içeriği ile sağlıklı sindirim sisteminin olmazsa olmazı. Etiket dedektifi olun: Paketli gıda satın alırken etiket bilgilerini okuyun. Yağ içeriği yüksek, katkı maddeli, glikoz şurubu, hidrojenize bitkisel yağ ibareli yiyeceklerden uzak durun.

    - Advertisement -

    Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz